Nebati ve skeç

Bir güldürü programında Bakan Nebati’yi hicveden bir skecin tanıtımı yayınlandı.

Haberin Devamı

Ancak skeç, tanıtımda belirtilen tarihte ekrana gelmedi.

*

Hemen “sansür de sansür” diye ortalığı inlettiler.

*

Çok geçmeden anlaşıldı ki sansür mansür yokmuş.

Nebati ve skeç

Programın yapımcıları ve televizyon kanalı, tamamen reyting kaygısıyla skeci yayınlamayı bir hafta sonraya bırakmışlar.

*

Ve sonraki hafta geldi.

Gümbür gümbür yayınlandı skeç.

*

Peki skeçte hicvedilen Bakan Nebati ne yaptı?

Espriyi espriyle karşıladı.

Skeç ekibini kutladı.

Böylece...

Politikada epeydir unutulan espriyi olgunlukla karşılama olgusunu yeniden gündemimize taşımış oldu.

*

Şöyle bir baktım en başta “sansür mansür” diye ortalığı inletenlere...

*

Nebati’nin bu doğru, güzel ve olgun tutumu karşısında...

Haberin Devamı

Bravo Sayın Bakan. Çok güzel bir tutum aldınız” demediler.

*

Bakın, işte bu tarafgirliğin ve fanatizmin uç noktasıdır.

AHMET HAMOĞLU VE KLASSİS GÜNLERİ

1980’li yılların sonlarına doğru bizim Silivri’de “Klassis Otel” diye bir otel açıldı.

*

Açılır açılmaz da İstanbul sosyetesi arasında fırtına gibi esti “Klassis Otel”.

Nebati ve skeç

Türkiye’nin en lüks, en konforlu, en janjanlı oteliydi.

Roma mimarisine öykünen bir mimari tarzı vardı.

Sütunlu salonlar, parlak mermerler, Roma heykelleri falan.

Çok klas bir oteldi.

Ve kısa sürede Türkiye’de acayip popüler oldu.

*

O sıralar Silivri’de yaşadığım için yolumu sık sık düşürürdüm bu otele.

Vehbi Koç’u gördüm mesela bir gün. Hafta sonu tatili için gelmişti.

Sanatçılar, siyasetçiler, gazeteciler...

Her tarafı meşhur kaynıyordu otelin.

*

Atıf Yılmaz, “Ölü Bir Deniz” adlı filmini bu otelde çekmişti.

Türkan Şoray ve Rutkay Aziz başroldeydi.

*

Hatta bu filmde ben de küçük bir rol almıştım.

*

Yönetmen asistanı, resepsiyonun önündeki masalardan birine oturmamı rica etmişti.

Senaryo şöyleydi:

Benim oturduğum masanın önünden Türkan Şoray geçecek, ben de “arkadan görülen adam” rolünü oynamış olacaktım.

Rolümü başarıyla canlandırdım.

Haberin Devamı

Ve film vizyona girince koşarak sinemaya gittim.

Fakat heyhat!

Filmde benim olduğum bölüm, iki saniyelikti.

Sadece bir karartı olarak görünüyordum.

Ve ben bile kendimi seçememiştim.

*

O günden sonra sinemaya küstüm.

Neyse... Neyse...

*

Klassis Otel ise...

Önce kumarhanelerin kapanmasıyla biraz çaptan düştü.

Sonra sosyetenin gözünden düştü.

Kısa sürede eskidi. Bakımsız kaldı. Demode oldu.

*

Dün sabah “Ahmet Hamoğlu öldü” haberini alınca...

Klassis Otel’le ilgili bu hatıralar canlandı gözümde.

*

Ahmet Hamoğlu, sofistike bir adam değildi.

Ama vizyon sahibi bir işinsanıydı.

Klassis Otel” adlı projeyi hayata geçirmesi ve bir dönem Türkiye’yi bu otelle sallaması, bu vizyonerliğinin bir göstergesiydi.

Haberin Devamı

CAHİT ÖZKAN’IN BANA DÜŞÜNDÜRTTÜĞÜ ŞEY

AK Parti Grupbaşkan Vekili Cahit Özkan, Armağan Çağlayan’ın gündemdeki konularla ilgili sorularına cevaplar vermiş.

*

Şöyle bir verdiği cevaplara bakalım.

*

- Tartışmaları bitiriyor mu? Hayır.

Nebati ve skeç

- Soru işaretlerini azaltıyor mu? Hayır.

- AK Parti’ye ısındırıyor mu? Hayır.

*

Üstüne üstlük...

Birleşik Arap Emirlikleri ile ilgili sözleriyle alakalı olarak AK Parti Sözcüsü Çelik, “Partimizin görüşlerini yansıtmıyor” şeklinde açıklama yapmak zorunda kalıyor.

*

Gelelim Cahit Özkan’ın bana esas düşündürttüğü şeye...

*

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işi gerçekten zor, hem de çok zor” diye düşündüm.

IVIR ZIVIR NOTLARI

- GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ: Güneş gözlüğü, bazılarının en kıymetli parçası. Yanlarından hiç ayırmıyorlar, gözlerinden hiç çıkarmıyorlar, sürekli yeniliyorlar falan... Bu tür insanlara hep gıpta ediyorum. Çünkü benim güneş gözlüğüyle ilişkim feci. Yanıma almayı unutuyorum. Bir gün güneş gözlüğüyle bütünleşmiş birine, “Bunu nasıl beceriyorsun dostum?” diye soracağım.

Nebati ve skeç

- ERŞAN KUNERİ: Beklenti çıtasını düşüğe, en düşüğe çektiğim halde... İlk bölümünü hiç beğenmedim Erşan Kuneri’nin. Demek ki çıtayı biraz daha düşürmem gerekiyormuş.

Haberin Devamı

- HÜLYA AVŞAR: Sahnede şarkı söylerken mekânı polis basmış. Amaç: Kimlik kontrolü yapmak. Hülya Avşar da “Ne yapıyorsunuz? Burada bir program yapıyoruz” falan diye itiraz etmiş. Ama nafile! Polisimizin sahnede şarkı söyleyen sanatçıya karşı asgari saygı ölçülerine riayet etmesi ne güzel olur.

Nebati ve skeç

- TRABZONSPOR: Bu adamlar, kutlama yapmak nedir biliyorlar. İçtenlikle eğleniyorlar, şahane görüntülerin ortaya çıkmasını sağlıyorlar, Demet Akalın’la coşuyorlar, muazzam ışıklı sahneler yaratıyorlar. Kutlamalarını izlerken mırıldandığım cümle şudur: “Şampiyon olmak yetmez, kutlama yapmasını da bileceksin.”

Nebati ve skeç

- EUROVISION: Bu konuda karışık hisler içindeyim. Bir noktada olaya nostaljik bakarak “Keşke biz de bu yarışmada olmaya devam etseydik” diyorum. Ama bir noktada da bu yarışmanın politik etkilere açık taraflarına kıl olmaya devam ediyorum. İşte bakın: Ukrayna’yı birinci yaptılar. Niye? Saldırıya uğradığı için. Müzik falan yok bu kıstasta. İyi ama böyle müzik yarışması mı olur?

Yazarın Tüm Yazıları