Külliye ve el öpme

Hatta...
“Üniversite” yerine “medrese” de denilebilir.
Bu da esas mesele olmaz, olmaz.

*

Türkiye’de esas mesele...
Bir hukuk fakültesi dekanının Cumhurbaşkanı’nın elini öpmeye yeltenmesidir.

Katliamlar artık mazeret kaldırmıyor

İLK kez Müslümanlık adına yapılan bir katliamla karşılaşıldığında...

“Acaba bunu gerçekten Müslümanlar mı yaptı?” diye işin arkasında bir komplo aranabilir.

*

İkinci kez Müslümanlık adına yapılan bir katliamla karşılaşıldığında...
“Bu öfkenin nedenini anlamak lazım, bu işin bir sosyolojisi var, ona bakmak gerekir” diye bir çıkış yapılabilir.

*

Üçüncü kez Müslümanlık adına yapılan bir katliamla karşılaşıldığında...
“Bütün bunlar hep Batı’nın suçu, Batı ektiğini biçiyor, esas sorumlu Batı’dır” diye bir yorum yapılabilir.

*

Dördüncü kez Müslümanlık adına yapılan bir katliamla karşılaşıldığında...
“Bu işin dinle alakası yok, İslam barış dinidir, gerçek İslam bu değil” denebilir.

*

Beşinci kez Müslümanlık adına yapılan bir katliamla karşılaşıldığında...
“Dışlanmaya tepki, sömürü tarihine tepki, eşitsizliğe tepki” diye bir teşhis konabilir.

*

Altıncı kez Müslümanlık adına yapılan bir katliamla karşılaşıldığında...

*

İşte orada biraz durulur.

*

Çünkü...
Artık sıra sorumluluğu kendinde aramaya gelmiştir.
Artık sıra mazeret üretmeme noktasına taşınmıştır.
Artık sıra “Nasıl oluyor da barış dininden terör çıkarabiliyorlar” diye sormaya gelmiştir.
Artık sıra ağırbaşlı, ciddi, yüksek sesli, kati bir itiraz geliştirmenin sırasıdır.

Sıralı tam liste: İşte İslam’ı aşağılayanlar

“ALLAHU ekber” diyerek kör bıçakla kelle kesenler.

*

Müslüman olmayan kadınları köle pazarlarında satmayı İslami sayanlar.

*

“Siviller de öldürülebilir” diye fetva yayınlayanlar.

*

Farklı mezheplerdeki Müslümanların camilerini törenle havaya uçuranlar.

*

“İslam’da türbe yoktur” deyip türbe yıkanlar.

*

İslam adına galeyana gelip otel yakanlar.

*

Tekbirler eşliğinde canlı bomba olup çarşı pazarda kendilerini patlatanlar.

*

“Kız çocukları okuyamaz” diyerek okul basıp çocuk kaçıranlar.

*

Sergilenen barbarlıklara bin bir türlü kılıf uyduranlar.

*

Peygamberimizle alay ediyorlar deyip karikatürist katledenler.

Kılıçdaroğlu’na ayakkabı fırlatıldı

BİR vatandaşımız CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ayakkabı fırlatmış.

*

Böylece...
Ayakkabı kutusunda saklanan dolarların intikamı alınmış oldu sanırım.

*

Ben şimdi başka bir duyarlı vatandaşımızın Devlet Bahçeli’ye kol saati fırlatmasını bekliyorum.

*

Böylece...
O pahalı kol saatinin de intikamı alınmış olur.

*

Hüllooooğ!

Yine ama’lar çıktı meydana

Ama’lı sözlerin tavan yaptığı günlerdeyiz:
Kınıyorum ama...
Tabii öldürmek çok feci ama...
Katliama destek verilemez ama...
Yapılanı asla hoş görmüyorum ama...

*

Bu tür cümlelerin nasıl anlaşılması gerektiği konusunda bir yöntem öneriyorum:
Ama’dan öncekileri atın... Ama’dan sonrakilere yoğunlaşın. Çünkü gerçek fikirler orada gizlidir.

Mehmet Âkif diyor ki

MÜSLÜMANLIK nerde! Bizden geçmiş insanlık bile...
Âdem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nafile!
Kaç hakiki Müslüman gördümse, hep makberdedir;
Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir.

Temel ölçü şudur

DİNİMİZLE ve Peygamberimizle alay edildiğinde...
Yüz çevirmek meşrudur.
Protesto etmek meşrudur.
Hoşnutsuzluk göstermek meşrudur.
İtiraz etmek meşrudur.
“Olmaz böyle şey” demek meşrudur.
Nefret etmek meşrudur.

*

Öldürmek, saldırmak, şiddete başvurmak, kelle kesmek, makineliyle taramak, katliam yapmak, bombalamak, patlatmak...
Bunlar ise asla ve kat’a meşru değildir.

*

Bu denli temel insanlık ve Müslümanlık ölçüsünü hatırlatmak zorunda kalmak ise...
Utanç vericidir.