Kedim Sekter’den siyasilerin kedilerine dair hunharca analizler

MANSUR YAVAŞ’IN KEDİSİ: Gucci’nin manken kızı var ya... Hani herkesin “Ay bu nasıl manken! Çok çirkin!” falan dediği... İşte Mansur Bey’in kedisi de o manken kıza benziyor... Tamam, karakterli bir siması var... Tamam, hiçbir yerine dokunulmamış, sıfır estetik... Tamam, diğer kedilerden bayağı bir farklı... Ama pek bir şeye de benzemiyor yahu! Neyse... Neyse... Mansur Bey sevmiş, benimsemiş, bize laf düşmez.

MELİH GÖKÇEK’İN KEDİSİ: “Madem Ahmet Hakan’ın kedisi var, benim niye olmasın” diye tutmuş tam da bana benzeyen bir kedi almış kendisine... Fakat aldığı kedide karizma sıfır... Yüzüne bakınca görünen tek bir şey var: Kocaman bir şaşkınlık! Gerçi ben de Melih Gökçek’in kedisi olsaydım, benim de yüzümde kocaman bir şaşkınlık olurdu ama neyse, neyse...

*

CHP’NİN KEDİSİ: Eskiden severdim bu Şero’yu... Ama CHP son seçimlerde büyük şehirleri alınca buna da bir haller oldu... Kasıyor da kasıyor... Oysa daha düne kadar partinin izbe koridorlarında dolaşıp sırf delege olmak için çırpınan taşra siyasetçilerinin yalandan sevgileriyle yetiniyordu. Kedi dediğin biraz hazmetmesini bilmeli abi... Bunlar ne havalar böyle! Ayıptır ayıp.

AKŞENER’İN KEDİSİ: Hasbelkader sıcak bir yuva bulmuş bir sokak kedisinin tek bir hedefi vardır: Bir daha sokaklara dönmemek... İşte böyle bir kedi bu... Vay garibim vay... Vay kimsesizim vay... Vay sevgi açım vay... Nasıl da sarılmış Meral Hanım’ın kollarına... Anadan öksüz, babadan yetim kedilere özgü bir merhamet açlığı içinde... Sırf “aman ağzımızın tadı bozulmasın Meral Hanım” diye ‘Millet İttifakı’nı bile bozdurmaz bu kedi.

İKİ TARAFIN DA KAFASI AYNI ŞEKİLDE ÇALIŞIYOR

ESKİDEN şöyle denirdi:

*

“Geziciler, topluca trafiğe çıkarak İstanbul’un trafiğini kilitleyerek trafik kaos planını uyguluyorlar”.

*

Şimdi ise şöyle deniyor:

*

“AK troller, sırf Ekrem Başkan’ı zor durumda bırakmak için metrobüsleri yoğunlaştırıyorlar”.

*

Aktörler değişiyor, partiler değişiyor, mağluplar değişiyor, galipler değişiyor ama kafa hiç değişmiyor.

ERDOĞAN YANLIŞLIKLA ‘REFAH PARTİSİ’ DEYİNCE

REFAH Partisi kapatıldıktan sonra şöyle şeyler oldu:

“Fazilet Partisi kuruldu / Fazilet Partisi kapatıldı / Saadet Partisi kuruldu / AK Parti kuruldu”.

O dönemde kısa bir süre içinde yaşanan bu karmaşa karşısında Milli Görüşçüler... “Amaaan! Boş verin bunları... Hepimiz son tahlilde Refah Partiliyiz” derlerdi.

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü konuşmasında “AK Parti” diyeceğine yanlışlıkla “Refah Partisi” deyip hatasını fark edince...

Bir an...

“Hepimiz son tahlilde Refah Partiliyiz, çok da büyük hata sayılmaz” diye bir espri patlatacak sandım.

HABERİN VAR MI DEMİR KAPI, KÖR PENCERE

Mehmet Barlas, bir süredir yazılarında iktidarı “içeriden” ve “dostça” uyarıyor.

Rap denilen müzik türü, hepimizin sandığından bile daha fazla popüler!

Battaniye artı kitap artı evden dışarı çıkmama artı kahve süreci başladı.

“Türkler soğuk havada dondurma yemez” tezi yerle bir edilmekte.

Mahsun / Alişan / Deniz üçlüsünün en fenası Alişan oldu çıktı.

Celal Şengör Hoca, mutfağa girip etli patates yemeği yapmasıyla meşhurdur.

SENİN ÖZELEŞTİRİN KAKA, BENİM ÖZELEŞTİRİM CİCİ

CHP Lideri Kılıçdaroğlu...

“Başörtüsü konusunda kabahatimiz büyük. Tutturduk üniversiteye giremezler diye... Yanlış yaptık” diyerek enfes bir özeleştiri yaptı ya...

Bakıyorum bazı AK Partililere...

Bu değerli özeleştiriyi değersizleştirmek için çırpınıp duruyorlar.

*

Aynı AK Partililer...

Cumhurbaşkanı Erdoğan...

“İstanbul’a ihanet ettik” dediğinde...

“İşte budur! Bak, nasıl da özeleştiri yapıyor, yapabiliyor” demişlerdi.

Özeleştiriye yaklaşımda bile çifte standart!

Nasıl düzelecek bu memleket, bilmem ki?

HAMİDİYE... AH HAMİDİYE

AK Partililer, İstanbul Belediyesi kendi ellerindeyken Abdülhamid’den yadigâr Hamidiye suyuna...

“Ulu hakan suyu” muamelesi yapıyorlardı.

Belediyeyi kaybedince...

Aynı suya bu kez “Kızıl sultan suyu” muamelesi yapmaya başladılar.

CHP’liler ise İstanbul Belediyesi AK Parti’deyken...

Hamidiye suyunu gördüklerinde...

“Zehirli su” görmüş gibi kaçıyorlardı.

Belediye ellerine geçince...

Aynı suya bu kez “Ab-ı hayat” muamelesi yapmaya başladılar.

Önemli olan su değildir bu ülkede.

Önemli olan suya kimin sahip olduğudur.

ABANT İLE KIZILCAHAMAM

AK Partililer Kızılcahamam’da kampa girdi... CHP’liler Abant’ta...

*

Bundan böyle Abant denilince aklıma: Millet ittifakı gelecek, Kılıçdaroğlu gelecek, güçlendirilmiş parlamenter sistem gelecek, Temel Bey gelecek, Meral Hanım gelecek, Özgür Özel gelecek...

*

Bundan böyle Kızılcahamam denilince aklıma: Tayyip Erdoğan gelecek, cumhur ittifakı gelecek, Hulusi Akar gelecek, Refah Partisi gelecek, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gelecek, Devlet Bey gelecek...