Gerekçe fare doğurdu

Neler denmedi?

*

- Mesela “Oylar çalındı, sandık hırsızlığı yapıldı” denmedi.

*

- Mesela “29 bin fark, manidar bir şekilde 14 bine indi” denmedi.

*

- Mesela “Sandıklara organize bir müdahale söz konusudur” denmedi.

*

- Mesela “Kısıtlı seçmenlere oy kullandırıldı” denmedi.

*

- Mesela “Seçmen taşıması yapıldı” denmedi.

*

Ya ne dendi?

Şu dendi:

“Sandık kurullarının oluşumunda kurallara uyulmadı.”

*

Hepimiz ama hepimiz...

Oyların çalınması, farkın manidar bir şekilde azalması, organize müdahale, kısıtlı seçmenler, taşıma seçmenler falan gibi yüce dağları beklerken...

Karşımıza çıka çıka...

Sandık kurullarının oluşumu gibi bir fare çıktı.

BU SORUNUN CEVABININ VERİLMESİ ŞART OĞLU ŞART

İSTANBUL seçimi, sandık kurullarının oluşumunda yapılan yanlışlardan dolayı yenileniyor.

*

İyi de aynı sandık kurulları...

Belediye meclisi, ilçe belediye başkanı ve muhtarlık seçiminde de görev yaptı.

Niye o seçimler yenilenmiyor da sadece büyükşehir seçimi yenileniyor?

*

Bu sorunun akla, mantığa, vicdana uygun bir cevabının verilmesi şart oğlu şarttır.

BİNALİ YILDIRIM’A AÇIKTAN BİR TAVSİYE

BİNALİ Bey!

Bu saatten sonra...

Ne proje... Ne şu... Ne bu...

Odaklanmanız ve mücadele etmeniz gereken tek bir şey var:

Karşınızdakilerin oluşturdukları muazzam mağduriyet algısı...

*

Bu algıyı dağıtabildiğiniz ölçüde başarabilirsiniz.

AK PARTİ NEYE GÜVENİYOR?

HER köşede hep aynı terane:

“Vardır elbet bir hesapları... Kesin bir şey planlamışlardır... Kazanamayacakları seçime girmezler...”

Yok kardeşim yok!

Hesap da yok, plan da yok.

AK Parti’nin güvendiği üç şey var:

- BİR: Uyarı olsun diye sandığa gitmeyen AK Partili seçmenin bu sefer sandığa gideceğine güveniyor.

- İKİ: Mağlubiyete ihtimal vermediği için fazla asılmayan AK Parti seçmeninin bu sefer asılacağına güveniyor.

- ÜÇ: Seçimsiz ve istikrarlı bir dönem arayışında olan seçmenin bu sefer AK Parti’ye yöneleceğine güveniyor.

YSK KARARINA KARŞI ÇIKMANIN ADABI

“BEĞENMEDİM” dersin... “Kanuni ama hukuki değil” dersin... “Kabul etmiyorum” dersin... “Çok yanlış karar” dersin... “Hukuk cinayeti” dersin.

Dersin Allah dersin yani.

*

Yapmaman gerekenler ise şunlardır:

- “İşte o 7 üye” diye YSK üyelerinin fotoğraflarını yayınlayamazsın.

- “Çete/mete” diye adamlara hakaret edemezsin.

- Üyelerin isim ve soyadları üzerinden giydirme yapmaya kalkışamazsın.

SANATÇI MESELESİ NASIL HALLOLUR?

- Cumhurbaşkanı’nın iftarına ve çeşitli davetlerine katılan sanatçılara karşı geliştirilen linç kampanyalarının tümüne de...

- İmamoğlu’na destek vermeyi tercih eden sanatçılara karşı geliştirilen fişleme, tehdit ve parmak sallama kampanyalarının tümüne de...

En esaslı şekilde karşı çıkarsak...

Bu mesele hallolur.

EKREM İMAMOĞLU’NU BEKLEYEN TEHLİKELER

- Muhafazakâr kesime de sıcak gelen “mütebessim ve aykırı bir CHP’li” imajını bir tarafa bırakıp... “Solcu, devrimci, Avrupai yeni lider” imajına abanırsa...

*

- Dillere destan olan o meşhur soğukkanlılığını bir tarafa bırakıp... Sertlik yanlısı Tamil gerillası edasına bürünürse...

*

- Kendisinden olmayanları kucaklayarak geldiği noktayı bir tarafa bırakıp... Sadece kendisinden olanların ruhlarını okşamaya yönelirse...

*

Kendisine bir cisim yaklaşabilir.

BIRAKIN ŞU ‘LAİKLER TATİLE GİDER’ GEYİĞİNİ

HER kim ki...

Hesabını...“Laik seçmenler haziran ayının sonunda İstanbul’u terk ederler, tatile giderler, bizim seçmenler burada kalırlar” diye yapıyorsa...

Büyük bir hayal kırıklığına uğrayacaktır.

*

Çünkü ‘Laik seçmen tatile gider’ paradigması, artık sadece bayat bir geyikten ibarettir.

TARTIŞMASIZ BİR ZAFER İÇİN

- Herkese kucak açmak...

- Kuşatıcı davranmak...

- Yumuşak konuşmak...

- Kendinden olmayanı etkilemek...

Şart.