Aslanlar ha! Aslanlar ha!

Karanlık bir katilin alçakça saldırısı sonucu katledildi Deniz Poyraz.

*

Lanetledik.

Lanetliyoruz.

Lanetleyeceğiz.

*

Bu alçak katile, Türkiye’de selam çakan bir kişi bile çıkmadı.

Oysa Deniz Poyraz’ın babası, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

*

“Biz, dağlarda direnen aslanlara borçluyuz. Şu anda düşmanın tank ve toplarının önünde direniyorlar. Deniz, benim denizim değil, Kürdistan’ın denizidir”.

*

Burada biraz duralım.

Bir parça soluklanalım.

Ve bir mantık kuralım:

*

O alçak katil, Deniz Poyraz’ı katletti.

*

Aybüke öğretmen vardı hani.

“Beni öldürende yoktur din iman” diye türkü söyleyen Aybüke öğretmen.

İşte onu da PKK katletti.

*

Aybüke öğretmen de... Deniz Poyraz da...

Kurbandır.

Biri alçak katilin kurbanı...

Diğeri ise PKK’nın kurbanı...

*

Deniz Poyraz’ın katiline selam göndermeye kalkışacak olanın, insanlığını ve vicdanını nasıl sorgulayacaksak...

Aybüke öğretmenin katillerine selam gönderenin de insanlığını ve vicdanını sorgulamak zorundayız.

*

Hiç kimse “Ama o acılı bir baba” edebiyatına sarılmasın.

Unutmayın:

Aybüke öğretmenin de acılı bir babası var.

*

Aybüke öğretmenin acılı babası...

Kızının katilleri için “Dağlardaki aslanlar” dendiğini işittiğinde ne hisseder acaba?

İki dakika düşünelim.

HANGİ HERKES

SON zamanlarda şu tür cümleler işitiyorum:

*

Herkes bunu konuşuyor. Herkesin gündemi bu. Herkes acayip tepki gösteriyor. Herkes bu adama kızgın. Herkes şöyle, herkes böyle.

*

Size bir şey söyleyeyim mi?

Herkes diye bir şey yok!

*

İki büyük kutup olmuşuz... Kutuplardan birinin herkesi ile diğerinin herkesi, birbirine hiç benzemiyor. Gazetecilerin ayrı bir herkesi var, ahalinin ayrı bir herkesi var. Herkes kendi dünyasının herkesi ile meşgul. Kimse başka dünyaların da bir herkesi olduğunun farkında değil.

*

Yani biri size “herkes” dediğinde... “Hangi herkes” diye sormayı sakın ihmal etmeyin.

DÜNKÜ DEPREM

KISA ve küt bir depremdi. Bir gürültü de geldi galiba. Masamdaki bardak sallandı ama su dökülmedi. Telaşlanmak ile telaşlanmamak arasında gidip geldim. Kedim Sekter, umursamadı olup biteni. Şöyle bir kafayı kaldırdı, sonra miskince uyuklamaya devam etti. Üç kişiden mesaj geldi, “Hissettin mi depremi?” diye... İlk şoku atlattıktan beş dakika sonra başladım “Merkez üssü nere acaba? Büyüklüğü ne acaba?” falan diye merak etmeye. Silivri’deki annemi aradım. İyiymiş. Sosyal medyaya baktım: “Fena sallandık” nidaları... Sonra işe güce ve de hayatın olağan akışına devam.

FOTOĞRAFINDAN REİSİ

- Sakin, sessiz ve ketum... Öyle bir izlenim bırakıyor.

- Ruhani’deki dinginlik yok kendisinde.

- Ahmedinejat’taki boşvermişlik de yok.

- İdeolojik olarak tartışmaya kesinlikle kapalı bir havası var.

- Ne karizması var ne de star ışığı...

- Gülümsemesiz. Gülümsemesini çok az göreceğiz galiba.

- Güvensiz bir kişiliği var gibi. Kimseye güvenmiyor gibi.

- Bir tek Hamaney’in yanında kendini güvende hissediyor gibi.

İNSANA YAKIŞAN ÜÇ ŞEY

- BİR: Utanıp arlanmak. Mahcup olabilmek. “Rezil olduk yahu” deyip sessizce çekip gidebilmek. Kızarabilen bir yüz.

*

- İKİ: Lince ortak olmamak. Linç çığlıklarına katılmamak. İddiaların önüne arkasına bakmak. Müfterileri sevindirmemek.

*

- ÜÇ: Düşene vurmamak. Aman dileyene kılıç kaldırmamak. Düşene vurarak prim elde etmemek. Düşenin düşmesinden zevk almamak.

DELTA VARYANTI

- Tam aşıyla toplumsal bağışıklığın eşiğine gelmiştik ki...

- Tam vaka sayılarını düşürmeye başlamıştık ki...

- Tam temmuzda maskeler fora havasına girmiştik ki...

- Tam “bitti oğlum, bitti bu iş” demeye başlamıştık ki...

Mehmet Ceyhan Hoca, kendisinden beklenen acı haberi verdi:

*

“Boşa sevinmeyin. Delta varyantı diye bir şey var. Fena geliyor”.

*

Benimse dudaklarımdan dökülen tek cümle:

*

“Hay Allah belanı versin senin Delta varyantı”.

CUMHURİYET’TEN ÖÇ MÜ ALIYORLAR?

MERVE Kavakçı’nın kızının zirvelerin zirvesinde tercümanlık yapmasıyla ilgili olarak CHP’li Özgür Özel, şöyle demiş:

*

“Cumhuriyet’ten öç alma girişimidir bu”.

*

Hayır Özgür Bey hayır!

Eğer işin içinde gerçekten de bir öç alma girişimi söz konusuysa...

Bu öç, Cumhuriyet’ten değil...

Cumhuriyet adına çeşitli vicdansızlıklar, nobranlıklar, saçmalıklar yapan tiplerden alınmaktadır.