Siyasette görmek istediğimiz tablo

BEĞENDİM

Haberin Devamı

ŞU bir gerçek ki...

15 Temmuz darbe girişimi sonrası siyasi partiler arasında oluşan yakınlaşma dikkat çekici.
Siyasetin dili de değişiyor.
Dünün kavgacı ve düşmanlık dili bugün karşılıklı müzakere diline dönüşüyor.
Bir çırpıda hatırlayalım:
Bugüne kadar “asla” diyen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Binali Yıldırım’la birlikte Külliye’ye gidip Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la 2 saat 40 dakika görüştü.
Bu dörtlü yine bir ilki gerçekleştirdi, İstanbul Yenikapı’daki Demokrasi ve Şehitler Mitingi’ne katılıp birer konuşma yaptı.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye açtığı davaları geri çekti.
Kılıçdaroğlu da Erdoğan hakkında açtığı davalar ve şikayet dilekçelerinin tamamından vazgeçme kararı aldı.
Yıldırım, aynı gün Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yle ayrı ayrı bir araya geldi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, CHP ve MHP’yi ziyaret ederek son gelişmeler hakkında bilgi verdi.
Cumhurbaşkanı, AK Parti’nin 15’inci kuruluş yıl dönümü nedeniyle düzenlenen törene video konferansla bağlandığı konuşmasında...
“Artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamayız. En başta cumhurbaşkanı olarak ben davranamam. İktidar partisi olarak AK Parti böyle davranamaz. Muhalefet partilerinin de aynı anlayışla olduğuna bu süreçte şahit oldum. Sivil toplum kuruluşlarının, medyanın, meslek örgütlerinin de aynı anlayışta olduğunu ümit ediyorum” dedi.
Erdoğan, önceki gün de 2.5 yıl önce başbakanlığı döneminde Danıştay’ın 146’ncı kuruluş yıl dönümünde tartışıp salonu terk ettiği ve o tarihten sonra bir daha bir araya gelmediği Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nu makamında kabul etti.
Bunların tamamı olması gereken ama ne yazık ki, son dönemde unuttuğumuz şeylerdi.
Bir musibet bize işte bu güzellikleri yeniden hatırlattı.
Genel politikada bunlar olurken, yerelde de benzer gelişmeler yaşanıyor.
İzmir Kültürpark’taki İsmet İnönü Kültür Sanat Merkezi’nin duvarlarında 12 Eylül 1980 öncesine ait çerçeveli gazete kupürleri sergileniyordu.
MHP İl Başkanlığı ve Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı Şube Başkanlığı, ülkücüleri itham ettiği gerekçesiyle...
Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Aziz Kocaoğlu’ndan kaldırılmasını istedi.
Başkan da deyim yerindeyse ikiletmedi.
Malum, geçmişin acıları tek taraflı yaşanmadı.
Türk milleti kirli ellerin neden olduğu olaylar yüzünden büyük acılar çekti.
Kanlar döküldü, onlarca gencecik hayat söndü.
Bence zor bir dönemden geçtiğimiz bugünlerde yeniden hatırladığımız birlik, beraberlik ve uzlaşı ortamında atılan bu adım çok önemli.
Aziz Başkan gösterdiği hassasiyet ve duyarlılıkla hem kendisine, hem de İzmir’e yakışanı yaptı.
Gelin; geçmişe değil, hep birlikte geleceğe bakalım.
Geçmişin hatalarından dönmekten ve geleceğe hep birlikte yürümekten daha güzel bir şey olamaz.

***

Haberin Devamı

BUNU YAZMAK LAZIM

Kırkpınar’a rakip geliyor

Haberin Devamı

Siyasette görmek istediğimiz tablo

“ANKARA, 15 Kasım 1931...
Seni, cihanda ün almış bir Türk pehlivanı olarak tanıdım.
Parlak muvaffakiyetlerinin sırrını şu sözlerle izah ettiğini de öğrendim:
‘Ben her güreşte arkamda Türk milletinin bulunduğunu ve millet şerefini düşünürdüm.’
Bu dediğini en az yaptıkların kadar beğendim.
Onun için senin bu değerli sözünü, Türk sporcularına bir meslek düsturu olarak kaydediyorum.
Bununla, senden ve sözlerinden ne kadar memnun olduğumu anlarsın.
Çoluk çocuğun için sana ufak bir armağan gönderiyorum.
O bu mektubumla beraberdir.
Pehlivan! Ömrünün tam sağlıkla uzun sürmesini dilerim.
Gazi Mustafa Kemal.”
Büyük Önder Atatürk’ün gönderdiği mektubun sahibi Kurtdereli Mehmet...
Nam-ı diğer, cihan pehlivanı...
Son yenilmez Osmanlı pehlivanı...
‘93 Harbi’ diye bilinen 1876–1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda ailesiyle birlikte şimdi Bulgaristan sınırlarında bulunan Tırnova Selvi’ye bağlı Bukriva’dan (Çobanköy) Türkiye’ye göçüp Balıkesir’in Kurtdere köyüne yerleşti.
Elde ettiği başarılarla tarihe adını altın harflerle yazdırdı.

 

Haberin Devamı

Siyasette görmek istediğimiz tablo

Kurtdere de onu hiç unutmadı.
Karesi Belediyesi de onu gelecek nesillere tanıtmak için tam 36 yıldır ‘Geleneksel Kurtdereli Yağlı Güreşleri’ne ev sahipliği yapıyor.
Orada değildim, ama bu yılki şampiyonanın da Kurtdereli’nin şanına, şöhretine yakışır şekilde gerçekleştiğini...
Er meydanında yiğitçe güreşler yapılıp kozların paylaşıldığını...
Farklı düşünce ve siyasetten uzak alın teriyle kıran kırana mücadele yaşandığını biliyorum.
Başkan Yücel Yılmaz’a, ata sporumuzu ve Kurtdereli Mehmet Pehlivan’ı yaşattığı için teşekkür ediyorum.
İnanıyorum ki, yakın zamanda Edirne’den sonra yağlı güreşlerin nabzı Karesi’de atacak.

***

HAFTANIN FOTOĞRAFI

Siyasette görmek istediğimiz tablo

SALI günü Hürriyet EGE dahil neredeyse bütün gazetelerde ‘İzmir’in sokak gazetecisi’ unvanlı DHA muhabiri Mustafa Oğuz’un çektiği bu fotoğraf vardı.
Konak Tünelleri’nin açılması sonrası 2 geliş 2 gidiş olarak düzenlenen ve arabaların neredeyse vızır vızır geçtiği yolda yayaların güvenli şekilde karşıya geçmeleri için 1.2 milyona yaptırılan üst geçide rağmen, kullanmayarak hayatlarını tehlikeye atanları gösteriyordu.
Üstelik bu kişiler arasında yürümekte zorlanan yaşlılar ve bebekleri kucağında anne babalar da vardı.
Bu fotoğraf bana DHA Denizli muhabiri Ramazan Çetin’in 16 Mart’ta geçtiği bir başka haberi hatırlattı.
Denizli Devlet Hastanesi’nin arkasındaki yaya üst geçitinden bir otomobil geçmiş, bu sırada bir minibüs şoförü yaşananları cep telefonuyla saniye saniye görüntülemişti.
Özellikle sosyal medyada paylaşım rekorları kıran bu karenin altına şaşkınlık dolu ifadelerin yer aldığı yorumlar yapılmıştı.
Ama burası Türkiye...
Yaya iki adım ötedeki üst geçit yerine caddeden yürür.
Otomobiller tabakhaneye (...) yetiştirir gibi yol yerine üst geçitten geçer.
Bunlar sıradan şeyler.
Niye şaşırıyoruz ki?

Haberin Devamı

Siyasette görmek istediğimiz tablo

***

DARBE TURİZMİ

Bunu da gördük

DARBE girişimi öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da tatil için gittiği Marmaris’e Kurban Bayramı öncesinde rezervasyon yağdığı belirtiliyor.
Özellikle o gece Erdoğan’ın kaldığı otele büyük ilgi olduğu ifade ediliyor.
DHA’nın haberine göre, hain saldırıdan sonra medyada Marmaris isminin çokça yer alması, ilçenin adının tüm Türkiye’nin hafızasına kazınmasında etkili olmuş.
Turizmciler, ilçenin yatak kapasitesinin sınırlı olması nedeniyle tatilcileri son ana kalmamaları için uyarıyor.
“Elini çabuk tutup, bir an önce yerinizi ayırtın. Aksi takdirde sokakta, sahilde, çadırda ya da arabanızda gecelemek zorunda kalabilirsiniz” diyor.
Her şey aklıma gelirdi de darbe nedeniyle bir ilçe ve otelin prim yapacağı gelmezdi.
Hakikaten değişik bir milletiz.

***

GERİ SAYIM

Haberin Devamı

Siyasette görmek istediğimiz tablo

Bekle beni İEF

SON birkaç yıldır İzmir Enternasyonal Fuarı’na (İEF) gitmiyorum.
Ne bir gazeteci olarak, ne de vatandaş olarak ilgimi çekiyor.
Çünkü aklımda kalan ne yazık ki, seyyar dönerciler, köfteciler, midyeciler, sucular, meşrubatçılar, çaputçular, incik boncukçular...
Dünyanın en eski fuarlarından, adının başında uluslararası var, ama hala panayır görünümünde.
Geçen hafta perşembe günü (11 Ağustos), bu yıl 26 Ağustos-4 Eylül tarihleri arasında 85’inci kez kapılarını açacak İEF’nin tanıtımı yapıldı.
Davetli değildim, o yüzden şimdi yazacaklarımı Büyükşehir’den gelen mailden paylaşacağım.
Sloganı “Gelecek İzmir’de, Gelecek İEF’de”.
Teması “İnovasyon”.
Partner ülkesi “Malezya”.
Çünkü dünyada ihracatçı ülkeler arasında 25’inci sırada. 200 ülkeye ihracat yapıyor.
Onur konuğu il “Manisa”.
Zira inovasyon alanında büyük yatırımları var.
Türkiye ve 17 ülkeden 600 sanatçı katılacak.
Logosu “Sonsuzluk” simgesinin “85” rakamıyla birleştirilmesiyle oluşturuldu.
Teknoparklar geleceğin teknolojisini İEF’ye taşıyacak.
“Kendin Yap” kültürünü benimsemiş ve teknolojiyi kullanmayı seven maker’lar Kültürpark’ta buluşacak.
Ekonomi Bakanlığı himayesinde ilk kez “İzmir İş Günleri Toplantıları” düzenlenecek.
Görsel niteliği yüksek ve geniş kitlelerin katılımını amaçlayan konser, sinema, tiyatro, sergi, atölye çalışması, gezici kukla, jonglör, sirk atölyesi gibi birçok özel etkinlik gerçekleştirilecek.
Girişler İzmirim Kart’la tam 3 TL, öğrenci 2 TL, jetonla ise 3 TL.
İEF; tarihi bir miras, 85 yıllık çınar.
Onu eski günlerine döndürmek, hatta üzerine çıkarmak, çağın koşullarına adapte etmek, yeniden sıçrama yaptırmak şart.
O yüzden bu yıl İEF’ye ben de gideceğim.
Temaya uygun ‘yenilenme’yi yerinde görüp, izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım.

Yazarın Tüm Yazıları