Trump’tan sinyal var

BRUNSON konusunda ABD ile yapılan görüşmeler sırasında ilginç diyaloglar yaşanıyor.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Yarın saat 18.00’e kadar göndereceksiniz... Burası Çatladıkapı ülkesi mi ya, burası Türkiye ne yapıyorsunuz?” diye tepki gösterdiği görüşmeden söz ediyorum.

Brunson krizini görüşmek üzere Dışişleri Bakan yardımcısı Sedat Önal başkanlığında ABD’ye giden heyet, 8 Ağustos’ta ABD Dışişleri Bakan yardımcısı John Sullivan başkanlığındaki heyetle bir araya gelmişti. CNN Türk’ten Büşra Arslantaş’ın verdiği perde arkası bilgiye göre görüşmede ABD heyeti, Brunson’ın “hemen o gün” serbest bırakılmasını istiyor.

Heyet, eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın Türkiye’ye iadesi ve Halkbank soruşturmasına yönelik talebi hatırlatıp “Bize bir hafta-10 gün süre verin” diyor. Belli ki bu işler önceden konuşulmuş. Ancak Amerikan tarafı bu süreyi tanımadan “Önce Brunson’ı havada görelim” diye kestirip atıyor. Bunu sadece heyetin tavrı olarak okumamak lazım. Başkan Trump’ın iradesi olarak görmek gerekir. Zaten ondan sonraki süreç de bunu ispat etti.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ne 94 kriziyle, ne 2001 kriziyle ilgisi yok” dediği olay yaşanıyor.

Siyaset kulisi yazıyorum. Zorunlu olmadıkça başka alanlara girmemeye özen gösteriyorum. İYİ Parti olağanüstü kurultay yaptı, Meral Akşener’in geri dönüşü yaşandı. CHP’de olağanüstü kurultay sancısı dinmiş değil. AK Parti’nin önümüzdeki hafta kurultayı var. Hangi siyasi kulisi yazarsanız, tek bir gündem var. O da dolardaki yükseliş. Türkiye dolarla yatıyor, dolarla kalkıyor.

Ekonomik parametrelerle izah edilecek bir durumla karşı karşıya değiliz. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, “Paramız doğrudan bir ABD Başkanı tarafından hedef alındı” dediği durumu yaşıyoruz.

ÇÖZÜMÜN ANAHTARI LİDERLERDE

Artık olay Brunson krizi olmaktan çıktı. Erdoğan ile Trump arasında bilek güreşine dönüştü. İlginç olanı bu krizin çözüm anahtarı da iki liderin elinde bulunuyor.

Peki Trump’tan bir sinyal var mı?

Güvenilir kaynakların aktardığına göre Trump, “Erdoğan’ı ve Türkiye’yi severim. Her gördüğüm zaman bu ilgiyi hissettiriyorum” diyor. Brunson’ı ABD’de görmek istediğini ifade ediyor. Hem de koşulsuz olarak.

Haberin Devamı

ABD Brunson’ı gerçekten istiyor mu ondan emin değilim. Brunson böyle istenir mi? Adı Trump değil, ne olursa olsun. Erdoğan böyle bir tehdide boyun eğer mi? Türk milleti bunu kabullenir mi?

Ama ortada çözülmesi gereken bir kriz duruyor. Bu yaşananlara rağmen Brunson konusunda arka kapı diplomasisi yürüyor mu? Diplomatik kaynaklara göre ABD’ye giden heyetin dönüşünden bu yana Brunson teması yaşanmamış. İş liderlere kalmış durumda. Çözümün anahtarı Erdoğan ile Trump’ta. İki lider arasındaki temasın gerçekleşmesinin yolu ise yine Brunson’dan geçiyor. Çünkü Trump bu işi prestij meselesi yapmış durumda.

 BRUNSON’I HAVADA GÖRECEK MİYİZ?

Peki ev hapsine çıkarılan Brunson’la ilgili hukuki durum ne? Yeni bir belge ve yeni bir bilgi ortaya çıkması durumunda Brunson’ı havada görmemizin önünde bir engel yok. Uzun tutukluluk süresinin psikolojisini bozduğu yönünde bir rapor yeterli olabilir. Avukatının tutukluğa her ay itiraz etme hakkı var. Şu anda adli kontrolde tutulduğu için bir ayı dahi beklemesine gerek olmadığı söyleniyor. Ama Türkiye ile ABD arasında yaşanan “Büyük Brunson Savaşı”ndan sonra bu mümkün mü?

Haberin Devamı

Bizim de “Bu krizi iyi yönetebildik mi?” diye şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor.

Ama Brunson olarak başlayıp dolar krizine dönüşen olayın bir de siyasi yüzü var.

ABD dolar üzerinden Türkiye’yi vurup Erdoğan’a diz çöktürmek istiyor.

Brunson olayı bitse başka bir kriz çıkaracaklarından kuşku yoktur.

Yazarın Tüm Yazıları