Kılıçdaroğlu damgasını vurdu

Kılıçdaroğlu CHP’ye genel başkan olmuştu ama partiye hiç bu kadar hâkim olamamıştı.

Haberin Devamı

Bu kurultayda CHP’ye hem söylem olarak, hem kadro olarak damgasını vurdu. Süleyman Demirel, “Siyasetin ilacı başarıdır” derdi. Yerel seçim başarısı CHP Lideri’ni böylesine güçlü kıldı. Eğer CHP yerel seçimlerden hezimetle çıksa zaten Kılıçdaroğlu bu tarihe kalmaz, çok önceden toplanan olağanüstü kurultayla partiye veda ederdi. Tabii burada parti içi muhalefetin bir politika geliştirememesi, mücadeleyi ayrı kulvarlarda sürdürmesi de etkili oldu. Ama göz ardı edilmemesi gereken bir nokta da yerel yönetimlerin etkisiydi. Kılıçdaroğlu, yerel yönetimlerde elde ettiği iktidar gücünü sonuna kadar değerlendirdi. İlhan Cihaner’in belediye başkanlarının iş ve aş baskısıyla imzasını değiştiren delegeler konusundaki isyanı aslında buna işaret ediyordu.

Haberin Devamı

CHP KURULTAYDAN SONRA KÜRT RAPORU MU AÇIKLAYACAK?

Kılıçdaroğlu, yerel seçim kampanyasında 2015 yılında hazırlattıkları Kürt raporunu güncelleyeceklerini açıklamıştı. Kılıçdaroğlu, kurultay konuşmasının üç yerinde Kürt sorunundan söz edince kulislere kulak kabarttım. Önemli bir isim olan Ali Bayramoğlu’nun, partili bir grubun kurultaydan sonra açıklanacak bir Kürt raporu üzerinde çalıştıkları yönündeki yazısı da uyarıcı oldu.

Kılıçdaroğlu’nun onayı ile bir Kürt raporu hazırlanması için çalışmalar başlamış. CHP Lideri, dar bir kadroya “Bir çalışma yapın kurultaydan sonra belki açıklarız” talimatı vermiş. Birkaç yerden rapor alınıp sonra bunların ortak bir rapora dönüştürülmesi düşünülüyormuş. Kılıçdaroğlu, 2015 raporunda da olduğu gibi çözüm adresi olarak yine Meclis’i öneriyor. Sanıyorum CHP’nin yeni raporunun omurgası da Meclis referanslı olacak. Hem “Meclis etkisiz hale geldi” diyeceksin, hem asırlık Kürt sorununun çözümünde adres olarak Meclis’i göstereceksin. Bu, yürütme gücü önermeyen bir rapor olgusunu getirir. Ayrıca Kürt sorunu denilince bunun temelinde CHP yatıyor. Şimdiye kadar CHP bu konuda bir özeleştiri yapmadı.

HDP VE İYİ PARTİ DENKLEMİ

Rapordan ziyade, Kürt raporuyla 2023’e dönük nasıl bir siyaset modeli hedeflendiği boyutuyla ilgiliyim. Birkaç başlık halinde sıralamak istiyorum.

Haberin Devamı

1- Kılıçdaroğlu, CHP tabanını HDP’yle açık ittifaka hazırlıyor.

2- HDP, bu kez açık ittifak konusunda kararlı. Olmazsa zaten baraj sorunu yok.

3- Çok ama çok önemli bir nokta var. O da cumhurbaşkanı adaylığı konusu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP iki dönemdir Selahattin Demirtaş’ı aday gösterdi. HDP bu kez ortak cumhurbaşkanı adaylığını pazarlık konusu yapacak mı? Bence dikkatlice izlenmesi gereken bir nokta.

4- CHP’nin Kürt raporu, ‘millet ittifakı’ ortağı İYİ Parti tarafından nasıl karşılanacak?

5- HDP ile ortak cumhurbaşkanı adaylığı konusu gündeme gelirse Meral Akşener’in tavrı ne olacak? İYİ Parti, bu ittifakta yer alacak mı?

RAPORU KİMLER BİLİYOR?

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu’nun yeni Kürt raporuyla ilgili çalışmasından parti yönetiminde sınırlı birkaç ismin haberinin olduğu söyleniyor. Sezgin Tanrıkulu ve Canan Kaftancıoğlu sanıyorum süreci daha yakından takip eden isimler.

CHP’NİN RAP’ÇİSİ

Kılıçdaroğlu
’nun kurultayda rap müziği ile salona gireceği haberi yapılınca sosyal medya hareketlendi. Kimi Kılıçdaroğlu’na rap söyletti, kimi Deniz Baykal’ın Ricky Martin tarzını hatırlattı. Bunun üzerine rap müziğinin kurultayda çalınmasıyla yetinildi. Parçayı birkaç kez dinledim. Müziği kulağa hoş geliyordu. Bunun üzerine rap müziğine imzasını atan Canberk Durucu ile konuştum.

Kılıçdaroğlu damgasını vurdu

Başkent Üniversitesi İletişim Bölümü mezunu bir genç. Ancak çocukluğundan beri rap’le ilgili. Müzik eğitimi almamış ama müzikle içli dışlı. Daha önce de rap parçaları yapıp videolarını hazırlamış. “Bunu Z kuşağı için hazırladığım söyleniyor ama ben bütün kuşaklar için yaptım” diyor. Elektronik müzikle ilgileniyor, DJ’lik yapıyor ve bir süredir prodüksiyon işlerine girmiş. Hem sıkı bir rap’çi, hem de sıkı bir CHP’li...

Haberin Devamı

SOSYAL MEDYA CİNAYETİ

HER
kadın cinayetinden sonra sosyal medyada birileri ortaya çıkıyor. Pınar Gültekin’in vahşice katledilmesinden sonra da fırsatı kaçırmadılar. Cinsiyeti üzerinden kadını suçlayıp katili kahraman gösteren bir takım bunlar. Kadının adı ya da cinayetin şekli fark etmiyor. Bir kadın cinayeti oldu mu organize bir şekilde harekete geçiyorlar. Yani kadınlar iki kez katlediliyor bu ülkede. Bir katilleri tarafından vahşice katlediliyorlar, yetmiyor, bir de sosyal medya katilleri tarafından ikinci katliama maruz kalıyorlar. Bir de sosyal medya cinayeti işleniyor. Bunu hem de öyle küstah bir şekilde yapıyorlar ki hadi ölüye saygıları yok, bunun ailesi yok mu, bu insanların bir hayatı olmayacak mı? Evlat, eş ya da kardeş acısıyla yıkılan bu insanları ikinci kez öldürmeye çalışıyorlar. İnsan içine çıkarmamak için her şeyi yapıyorlar. Haysiyet ve şerefleriyle oynuyorlar. Pınar Gültekin’in ailesi bu olaydan sonra yaşadıkları şehri terk etme kararı almış. Bunda canice katledilen evlatlarının yaşadığı mekânlarda bulunmanın zorluğu var elbette. Ama sosyal medyada ortaya çıkan bu güruhun yaptığı yayınların da etkisi olduğunu düşünüyorum. O yüzden bir süredir çağrı üstüne çağrı yapıyorum. Sosyal medyayla ilgili düzenlemeye, “suç ve suçluyu övme” düzenlemesinin eklenmesini istiyorum. Düzenleme bu hafta Meclis’ten geçerek yasalaşacak. Teklifim hâlâ geçerli. Çünkü tehlike devam ediyor, hem de artarak.

 

Yazarın Tüm Yazıları