İstanbul stratejileri

Meclis’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı izleyip AK Parti yöneticileriyle konuştum. Sonra CHP Grubu’na geçip Kılıçdaroğlu’nu dinledim. Grup toplantısından sonra Kılıçdaroğlu ile görüşüp İstanbul seçimlerine ilişkin stratejisini konuşma imkânım oldu.

AK Parti’de YSK sürecinin mimarlarından olan Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz ile AK Parti’nin YSK temsilcisi Recep Özel’in popülariteleri yerindeydi. Türkiye, İstanbul seçimlerinin iptal kararını Recep Özel’den öğrenmişti. Recep Özel, gerekçeli kararın yazılmasının 15 günü bulabileceğini söyledi. YSK üyelerinin, sandık kurullarının teşekkülüyle ilgili ilçe seçim kurullarından gelen yanıtlardan ikna olmadıklarını söyledi. Aynı zarfta dört oy yer aldığı halde neden sadece büyükşehir belediye başkanlığı seçimleri iptal edildi? Sandık kurullarının sebep olduğu yanlışların İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde, “müessir sonuç” oluşturduğuna dikkat çekti. Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasındaki fark 13 bin 729’du. YSK, İstanbul seçimlerini 225 sandık kurulu başkanı ile 3 bin 500 sandık kurulu üyesinin kamu görevlisi olmaması nedeniyle iptal etti. Seçim sonucunda etkili olacak müessir fiili ise 22 tane sayım döküm cetvelinin boş, 101 tanesinin ise imzasız olması oluşturuyor. Recep Özel, “Her sandıkta 300 kişinin oy kullandığı düşünüldüğünde ortalama 40 bin oya karşılık geliyor” dedi. Ancak ilçelerdeki oy farkları on binlerle ifade edildiği için, iptal cihetine gidilmemiş.

ERDOĞAN’IN UYARISI

AK Parti grubuna geçip Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını takip ettim. Elbette ki gündem İstanbul seçimleriydi. “Biz bu yapılanların hesabını milli irade hırsızlarından sormazsak milletimiz bizden hesap sorar” dedi. AK Parti seçimle geldi ama seçim yenilgisini kabullenmiyor diye bir iddia var ya Erdoğan ona da yanıt verdi. “AK Parti’nin sandıktan çıkan sonucu kabullenmemek gibi bir derdi asla yoktur, olamaz. Biz sadece gasp edilen haklarımızın ve yapılan açık usulsüzlükten, yolsuzluktan kaynaklanan hataları, yanlışları düzeltmenin peşindeyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan asıl önemli mesajlarını AK Parti’ye verdi. “Arkadaşlarımızın kendini toparlamasını istiyorum” dedi. İstanbul’u kaybetmek AK Parti’de moral bozukluğuna neden olmuştu. YSK kararıyla birlikte yeni bir fırsat yakalandı. Erdoğan, ikinci kez bir yenilgi yaşanmaması için bu kez işi sıkı tutuyor. Zaten grup toplantısından çıkıp doğruca İstanbul’a gitti.

KILIÇDAROĞLU’YLA ÖZEL GÖRÜŞME

İstanbul seçimlerinin boykot edilmesi tartışması nedeniyle gözler CHP’nin üzerindeydi. CHP grubuna geçip Kılıçdaroğlu’nu izledim. Hani derler ya, “Ağzı barut kokuyordu” diye. Kılıçdaroğlu’nun da öyle bir hali vardı. Grup toplantısından sonra CHP Lideri ile bir araya geldik. “Boykot yerine seçimlere girme kararı aldınız. Bu kararı alırken zorlandınız mı?” diye sordum. “Zorlanmadık” dedi. Ardından ekledi: “Boykotu öneren arkadaşlarımız da oldu, sandığa gitmeyelim diyen arkadaşlarımız da oldu ama hem Parti Meclisi hem de milletvekillerinin büyük bir ağırlığı ‘Hayır gitmeliyiz, mücadelemizi yapmalıyız ve sonuç almalıyız çünkü biz mücadelenin galibiyiz, mağlubu değiliz ki niye bir gerekçe yaratıp da boykot edelim’ dediler. Bir daha yeneceğiz. Bir daha yeneceğiz. Üstelik büyük farkla yeneceğiz bu sefer. Çünkü gerçekten de İstanbul’un vicdanı rahatsız.”

Seçim kampanyasına girdik. CHP, 31 Mart’ta İstanbul’da yerel seçimlere dönük bir kampanya yürütmüştü. YSK’nın kararından sonra, “Türkiye seçimlerine” döndürmeyi düşünüyor mu? CHP Lideri, “Yoo yine yerel seçim” karşılığını verdi. Türkiye seçimine dönüştürmeyi düşünmediğini söyledi. İstanbul seçimleriyle ilgili özel bir grubun çalışma yaptığını, yol haritasının netleşeceğini söyledi. Kampanya dili orada belirlenecek. Kampanya yine Ekrem İmamoğlu üzerine inşa edilecek. İmamoğlu’nun YSK kararından sonra yaptığı konuşma önemliydi. Ayrıca sahnede ceketini çıkarıp gömleğinin kollarını katladıktan sonra konuşmasını sürdürmesi görsel açıdan başarılıydı.

DSP’Yİ ZİYARET

Kılıçdaroğlu, ‘millet ittifakı’nı genişletmek için yeni bir çalışma başlatıyor. Önümüzdeki hafta İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile Saadet Parti Lideri Temel Karamollaoğlu’yla görüşecek. Ama asıl önemlisi bu kez Demokrat Parti ve DSP’yi de ziyaret edecek.

Söz konusu İstanbul’u kazanmak olunca Erdoğan da, Kılıçdaroğlu da ellerindeki tüm imkânları seferber etmekte kararlı. Çünkü bu kez işin şakası yok.