CHP kurultayı erteleniyor

Koronavirüs nedeniyle CHP, MHP, İYİ Parti ve HDP salı günü yapacakları grup toplantılarını iptal ettiler.

Haberin Devamı

AK Parti’nin grup toplantısı 18 Mart Çanakkale zaferinin yıldönümü törenlerine denk geldiği için yapılmayacak. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Meclis’e ziyaretçi alınmayacağını açıkladı. Günde ortalama 5 bin kişinin geldiği, grup toplantılarının yapıldığı günler bu sayının 10 bine ulaştığı dikkate alınırsa, yerinde bir karar.

Koronavirüsle ilgili gelişmeler 28-29 Mart tarihinde kurultayı olması nedeniyle CHP’yi yakından ilgilendiriyor. Geçen haftaki parti meclisinde MYK’ya yetki verilmişti. CHP MYK bugün kurultayın ertelenip ertelenmemesi konusunu görüşmek üzere toplanıyor. Ardından da koronavirüsü izleme kurulu toplanacak. Edindiğim izlenim, bugünkü toplantıda CHP kurultayının ileri bir tarihe erteleneceği kararının alınması yönünde. Az sayıda da olsa ülkemizde koronavirüs tespit edildi. Artık tehlikeyi daha yakından hissediyoruz. Ayrıca toplumda koronavirüs duyarlılığı zirveye ulaşmış durumda. CHP’nin böyle bir ortamda binlerce insanı kurultay salonuna toplaması toplum tarafından da hoş karşılanmaz. O nedenle bugünkü toplantıdan erteleme kararının çıkması bekleniyor. Ayrıca yeni bir tarih belirlenmemesi bekleniyor. Çünkü koronavirüsün seyri kestirilemiyor. Ne zaman ki koronasız günlere kavuştuğumuz netleşecek, o zaman yeni bir tarih belirlenecek.

Haberin Devamı

KORONAVİRÜSTE KRİZ YÖNETİMİ

HANİ
meşhur bir söz vardır ya, “Geç gelen adalet, adalet değildir” diye. Koronavirüs günlerinde bunun yerini Geç gelen tedbir, tedbir değildir” sözü aldı. Virüsün ortaya çıktığı Çin’de alınan tedbirler etkisini gösterirken, geç tedbir alan İran ve İtalya’nın durumu ortada. Virüsün Çin’de ortaya çıkmasından bu yana ülkemiz dinamik bir kriz yönetimi uyguluyor. Başarımızı bütün dünya takdir ediyor. Ama bu bizi rehavete sevk etmemeli. Çünkü krizin en kritik aşaması başlıyor. Bu, Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Tevfik Özlü’nün işaret ettiği gibi, virüsün salgına dönüşmesini önleme aşaması. Asıl bunda başarılı olmalıyız. Yoksa yaptıklarımızın hepsi boşa gider.

Kimseye haksızlık etmek istemem ama Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın hakkını teslim etmek gerekiyor. Aynı şekilde Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da gecikmeden okulların tatile sokulması kararını aldı. Spor müsabakalarının seyircisiz oynanması, turizm mevsiminin ertelenmesi konusundaki çalışmaları ile Mehmet Kasapoğlu ve Mehmet Nuri Ersoy da takdiri hak ettiler.

Haberin Devamı

Elazığ-Malatya depremindeki başarılı grafikleriyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve yine Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın isimlerini anmadan geçemeyeceğim. Ama unutulmaması gereken bir nokta var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kriz yönetim kapasitesi. Erdoğan, dinamik kriz yönetimi konusunda dünyada sayılı birkaç liderden biri. Cumhurbaşkanı öyle olunca bakanları da böyle oluyor.


İDLİB'DE NELER OLUYOR?

ERDOĞAN-Putin mutabakatından sonra M-4 karayolunda dün ilk Türk-Rus ortak devriyesi gerçekleşti. Bu bizim Ruslarla Suriye’deki ilk ortak devriyemiz değil. Barış Pınarı bölgesinde 34 ortak devriye icra edildi. Zeytin Dalı’nda ise bağımsız ama koordineli olarak 187 devriye yapıldı.

Haberin Devamı

27 Şubat gecesi 34 askerimizin şehit olmasıyla birlikte Türk-Rus ilişkilerinde son dönemlerin en ciddi krizlerinden biri yaşanmıştı.

Erdoğan ile Putin bir kez daha krize teslim olmak yerine krizden çözüm çıkarmayı başardılar. Ortak devriye başladı, Türkiye’nin 12 gözlem noktası korundu.

İdlib’de ateşkes ilan edildi ve ortak devriye başladı. Ancak bu her şeyin çözüldüğü anlamına gelmiyor. Henüz sürecin başındayız. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın işaret ettiği gibi, “Ateşkes ilan edildi ancak herkesin kafasında bir soru var.” O soru ne? Ateşkesin ne zaman bozulacağı...
Ateşkesi Ruslar mı bozacak, İran mı, yoksa ABD mi sabote edecek? Hulusi Akar’ın dediği gibi, “bir an önce ateşkesin kalıcı hale getirilmesi” gerekiyor.

Haberin Devamı

İdlib’deki kriz sürecinde Türkiye’ye destek açıklamaları yapmak için sıraya giren ABD’li yetkililer ise Türkiye ile Rusya’nın karşı karşıya geldiği 27 Şubat sürecinde seslerini çıkarmadılar. Bir kez daha anlaşıldı ki, ABD ateşin altına odun atmaktan başka bir çaba içinde değil. Türkiye, NATO ve ABD’den gereken desteği bulabilseydi, 5 Mart’taki Erdoğan-Putin zirvesi başka bir zeminde gerçekleşebilirdi. Allah’tan ki Amerikalıların gazına gelmemişiz.

İdlib’de sadece yeni bir statüko oluşturuldu ama onun ne kadar süreceği belli değil. O nedenle yapılan tahkimatlar korundu. Türkiye kararlı. Çünkü Rusya destekli rejimin öncelikle İdlib’le Zeytin Dalı bölgesi arasındaki irtibatı koparıp, İdlib’i Doğu Guta’da, Halep’te olduğu gibi hayalet şehir haline getirme peşinde olduğunu biliniyor. İdlib’in ardından sıranın Afrin’e, Cerablus’a ve Barış Pınarı bölgesine geleceğinden eminiz.

Haberin Devamı

O nedenle Erdoğan, Türkiye ile Rusya arasında varılan 5 Mart mutabakatının açıklandığı toplantıda, Türkiye bu süreçte rejimin yapabileceği her türlü saldırıya tüm gücüyle ve tüm sahada cevap verme hakkını saklı tutacaktır” deme gereği duydu.

 

Yazarın Tüm Yazıları