Tarihteki diktatörler bile medyayı susturamadı

BAŞBAKAN halka "Yolsuzluklara damardan girip önleyeceğiz" diye söz vermişti.

Aradan 6.5 yıl geçti bu sözünü yerine getiremedi.

Damara mamara giremedi.

Ama başkaları girmeye başladı.

Kendi Genel Başkan Yardımcısı Şabah Dişli’nin belediyeyle pişirip kotardığı yolsuzluğa CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu girdi.

Şaban Dişli istifa etmek zorunda kaldı.

Bu süreç içinde Başbakan suspus oldu, ağzını bile açamadı.

Dört beş gün önce patlayan Almanya Deniz Feneri yolsuzluğuna ise damardan girenler Alman savcılar oldu.

Gaziantep’teki milyonlarca YTL’lik imar yolsuzlukları ise işler ayyuka çıkınca kendiliğinden döküldü ortaya.

Şimdi tüm parti örgütünü ve belediyelerini sarıp sarmalayan bu yolsuzluk ağı karşısında belli ki Tayyip Bey çaresiz.

Yolsuzluklar bir bir patlamaya başlayınca sıkıntısı arttı.

Bunların gerisinin geleceğini, Cumhuriyet tarihinde yaşanmamış kadar büyük boyutlu talanın tek tek ortaya döküleceğini biliyor.

O nedenle kürsülere çıkıp yolsuzluk olaylarını veren medyayı iftiracı olarak suçlayıp susturmak istiyor.

İyi güzel de bu yolsuzlukları ortaya çıkaran medya değil ki...

Medya Türkiye’nin temizlenmesi için yapması gerekeni yapıyor. ("Türkiye bağırsaklarını temizliyor" diyen Arınç’ın kulaklarını çınlatalım. Kendileri neden susuyor dersiniz?)

* * *

İşte Tayyip Bey’i zıvanadan çıkaran durumlar da bu durumlar.

Medyaya görmeyin, duymayın, yazmayın diyor.

Ve bir diktatör edasıyla çıkıp kürsülerden tehditler, şantajlar savuruyor.

Tayyip Bey’i demokrat sananlar veya onu demokrat olarak pazarlayan yandaşları şimdi ne yapacaklar?

Tayyip Bey’e eğer yürekleri yeterse desinler ki: "Siz Aydın Doğan’ı hedef alıyorsunuz ama bu haberlerden onun haberi bile olmaz."

"Aydın Bey de sizin gibi bu haberleri televizyonlardan ve gazetelerden ögreniyordur" desinler.

Tayyip Bey’e haber verelim, bu patlamalar çok daha vahim hale gelecek.

Çünkü kendisi de biliyor ki ortaya çıkan bu pisliklerin bin misli süpürüldüğü halının altında.

Her an patlamaya hazır bir yanardağ gibi gürültüler, kokular geliyor.

AKP’nin gidişi iyi gidiş değil.

Tayyip Bey medyayla didişeceğine yolsuzlukları ortaya çıkarmak için bir an önce önlem alsın.

Tek çare budur.

İftira atarak, şantaj yaparak medyayı susturmak, elindeki siyasi gücü kullanarak insanları baskı altına almak demokrasiyle bağdaşmaz.

* * *

Tayyip Bey Suriye’ye giderken uçağına 10 gazeteci davet etti.

Bu 10 gazeteciden 8’i kendi yandaşı gazetelerin mensuplarıydı.

Bugün, Zaman, Türkiye, Vakit, Sabah, Star, Yeni Şafak ve Kanal 7.

Kendi yandaşı olmayan iki gazete ise Hürriyet ile Akşam’dı.

Tayyip Bey’in ve Abdullah Bey’in hemen bütün gezilerindeki medya dengesi böyle kuruluyor.

Ayıp olmasın diye bir veya iki tarafsız gazete çağrılıyor, geri kalanların tümü de AKP militanı olarak kalem oynatan gazeteciler oluyor.

Tayyip Bey ne yaparsa yapsın, ne kadar uğraşırsa uğraşsın, yolsuzlukları, talanı, pislikleri örtmeye, saklamaya gücü yetmez.

Tarihteki diktatörler bile bunu başaramamışlardır.
Yazarın Tüm Yazıları