Gül’ün kararı hepimizindir

SORUYORUM, izliyorum okuyorum, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ermenistan Cumhurbaşkanı’nın "milli maçı birlikte izleme" teklifini kabul etmesini en çok gençler destekliyor. Ermeni gençleri.

Gençlerin ön yargıları daha az, anılarla daha az yoğrulmuşlar.

Türkiye’de bir araştırma yok. Ama gençler arasında, barışa olanak sağlayabilecek iyimserlik köprülerinin kurulması daha kolay.

Bu ziyaret, 1990’ların başında iki ülke arasındaki yakınlaşma çabaları sürerken kaçırılan fırsatların bir anlamda yeniden yaratılmasının ilk adımı.

Petrosyan ve Özal’ın devlet başkanlığı döneminde iki taraf da tarihin anlaşmazlıklarını geride bırakıp yeni bir başlangıca hazırlanıyordu. Ve MHP lideri Alpaslan Türkeş de bu yakınlaşmada rol oynamıştı. Olmadı, süreç iyi yönetilemedi.

Umuyorum bu kez, Türkiye ile Ermenistan arasındaki düşmanlıktan kazanç sağlayan diasporayı etkisizleştirecek bir süreç başlar.

Uzun zamandan beri çok ağır ve titrek adımlarla mesafe almaya çalışan yakınlaşma sürecini hızlandırır.

* * *

İKİ
ülke arasında yakınlaşma arayışı dünün işi değil. Karadeniz Ekonomik İşbirliği çerçevesinde yetkililer arasında gerçekleşen çeşitli karşılaşmalarda yeni bir süreci başlatma isteği hep gündemde oldu.

2005’te zamanın Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan, "Türkiye ile ön koşulsuz görüşmeye hazır olduklarını" açıklamıştı.

Geçen yıl haziran ayında İstanbul’da Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan, Gül’e Türkiye ile ilişkileri geliştirmek istediğini söylemiş, 29 Ağustos 2007’de ise Ermenistan’ın Avrupa yanlısı Miras Partisi’nin Başkanı Raffi Hovannisian, cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle Abdullah Gül’e yazdığı maktupta "Gerek güncel sorunlar, gerek Büyük Ermeni mülksüzleştirmesi gibi tarihi olanlar yeni liderlerimiz tarafından çözümlenebilir..." diye yazmıştı.

"Genocide-soykırım" yerine "dispossession-mülksüzleştirme" demesi hem içerde hem dışarda gürültü koparsa ve hainlikle suçlansa da bir siyasi parti liderinin farklı sözcük seçimi, Ermenistan’da bir ilkti.

En son da Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbantyan ve Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın iyi niyet mesajları geldi.

Bu yıl, teknik heyetler seviyesinde İsviçre’deki gizli görüşmeleri hazırlayan süreç böyle gelişti.

* * *

CUMHURBAŞKANI Gül’
ün Erivan’a gitme kararı, Kafkasya’da barış seçeneğini güçlendirecek değerli bir örnek aynı zamanda.

Rusya-Gürcistan’ın sorunlarını savaşla, kaba kuvvetle çözme seçeneğine karşı barışçı çözüm yolunu gösteren en anlamlı jest.

Ermenistan ile yakınlaşma, izolasyon politikasından çok daha olumlu sonuçlar verecektir Azerbaycan için.

Ermenistan, Kafkasya’da Azerbaycan, Türkiye ve Gürcistan arasında kurulan ve her üç ülkenin kalkınmasına katkıda bulunan ekonomik alan dışında daha fazla kalamaz.

Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın daveti, kendi koşullarında değerlendirildiğinde cesur bir adım. Ama Cumhurbaşkanı Gül’ün bu daveti kabul etmesi de aynı derece cesur bir adım. Hem de Ermenistan halkına hepimizin selamını götürecek, yerinde bir adım.
Yazarın Tüm Yazıları