Ah o tezkere yine dönem sonunda

UZUN bir liste. Yüzü aşkın milletvekilinin adı var, hemen her partiden. Dokunulmazlığı kaldırılması istenenlerin listesi.

Listede milletvekilinin ismi var, partisi var, dosya numarası var. Ondan sonra çok matrak bir şey var.

İsmin hizasında suç isnadı yazılı bir sütun var. O milletvekilinin ne ile suçlandığı. Sanıyorsunuz ki, o sütunda ne ile suçlandığı yazıyor.

Yooo, sadece Başbakanlık Tezkeresi yazıyor. Suçlanma nedeni yazmıyor. Yüzü aşkın ismin karşısında hep Başbakanlık Tezkeresi. "Gel tezkere gel" diyecek durumun tam tersi.

Son sütun, sonuç sütunu. Orada da, bütün milletvekilleri için yine aynı cümle: "Görüşüldü, dönem sonuna erteleme."

Ne dokunulmazlığı, dokunulmazlık filan kalkmayacak, demenin Meclis sözlüğündeki karşılığı.

KART’IN GÖZLEMİ

Bu konularda iğneyle kuyu kazan CHP Konya milletvekili Atilla Kart’ın gözlemi:

"Suç isnadı sütununda özellikle Başbakanlık Tezkeresi yazıyor, suçun ne olduğu yazılmıyor, suçu bilinçli olarak gizlemek için böyle yapılıyor."

Değişik partilerden yüzü aşkın milletvekilinin dosyası. Kimi seçim sırasında karanlık bastıktan sonra propagandaya devam etmek, kimi hakaret, kimi yolsuzluk iddiası.

Örneğin, yirmi DTP milletvekilinin hemen hepsinin dokunulmazlığı kaldırılmak isteniyor. İddia edilen suçun türü yazmıyor olsa bile, onlara yönelik iddiayı tahmin etmek zor değil.

Atilla Kart, dokunulmazlığı kaldırılmak istenen AKP milletvekilleri arasından bazılarını özellikle vurguluyor.

KIRKI AŞKIN AKP’Lİ

Tayyip Erdoğan, Kemal Unakıtan, Mehdi Eker, Veysel Eroğlu, Abdülkadir Aksu, Ömer Dinçer, Akif Gülle, Asım Aykan, İdris Naim Şahin, Mehmet Sekmen, Mehmet Emin Tutan, Ali Temur, Özkan Öksüz, Selami Uzun, Mustafa Açıkalın, Mustafa Öztürk.

Aralarında Başbakan ile şimdiki ve geçmiş bazı bakanların yer aldığı liste.

İGDAŞ dosyasından kayıp trilyon dosyasına, ihaleye fesat karıştırmaktan görevi kötüye kullanmaya ve özel evrakta sahtecilik iddialarına kadar uzanan liste.

Yolsuzluk iddiaları. Hepsi, görüşüldü, dönem sonuna erteleme faslında.

CHP Gurup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’yi fena halde yakalıyor. Dişli’nin kaçacak yeri kalmıyor. Partideki görevlerinden istifa ediyor.

Ya diğerleri? O dosyalar tozlu raflara. Şimdilik öyle. Günün birinde...

Kanun kaçaklarına sığınma

ELDE Şaban Dişli var. Son olarak Almanya’dan Türkiye’ye uzanan zincir var. Son olarak Gaziantep var.

Üç Y ile mücadele diyerek yola çıkan AKP, üç Y’nin yoksulluk, yasaklar ve yolsuzlukla mücadelenin yolsuzluk safında bel veriyor. Her yerden pis kokular fışkırıyor. Onları örtbas etmek için AKP farklı çaba içinde.

Bunun örneğini on CHP milletvekili TBMM Karma Komisyon Başkanlığına yazdığı itirazda dile getiriyor. Dokunulmazlıkların kaldırılması komisyonda AKP oylarıyla dönem sonuna ertelenince, on CHP milletvekili karara muhalefet şerhi yazıyor. Halil Ünlütepe, Atilla Emek, Turgut Dibek, Atilla Kart, Mehmet Ali Özpolat, Şahin Mengü, Ali Rıza Öztürk, İsa Gök, Rahmi Güner, Ali İhsan Köktürk imzalarını taşıyan muhalefet şerhindeki cümle AKP usulü korumayı açığa çıkartıyor:

"Dokunulmazlık kurumu ve soruşturma izni, siyasi iktidar tarafından hukuk tanımaz bir anlayışla yozlaştırıldığı ve kötüye kullanıldığı içindir ki, TBMM belli bir süreçten sonra bazı bürokratlar ve kanun kaçakları (58 ve 59. Hükümetler dönemindeki Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı gibi) için bir sığınma mercii haline getirilebilmiştir."

Hakkında dosya olan kişiyi, bürokratı milletvekili seçtirmek. Dokunulmazlık zırhı ile onu korumak.

Muhalefet şerhinde adı geçen Milli Eğitim Bakanlığı eski müsteşarı Necat Birinci. Şimdi İstanbul AKP milletvekili. Hakkında on altı dosya var. Çoğu yargı kararlarını uygulamamak. Ama, dokunulmazlığı var.

Unutulan bir şey var. Dokunulmazlık ömür boyu sürmüyor.
Yazarın Tüm Yazıları