’Pervaneler’ adına çok üzüldüm!

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın "çevrecilik" ile ilgili söylediği "Ben çevrecinin daniskasıyım" sözü ve bu konuda verdiği demeçler beni eski günlere götürdü.

"Memlekete komünizm gerekiyorsa onu da biz yaparız" sözünü hatırladım, Nevzat Tandoğan’a bir rahmet yolladım.

Başbakan ve AKP’de "demokrasi boncuğu" olduğunu zanneden "liberalizme gönül kaydırmış eski solcular" ve "pervane demokratlar" adına üzüldüm.

Nevzat Tandoğan’ın bu sözü yıllarca "merkeziyetçi, bürokrat, ceberut cumhuriyetin" kanıtı olarak önümüze sunulmuştu.

Gördüğünüz gibi bu ülkede tarih aslında durmuş, bir adım ilerlemiyor. Kimsenin kimseden aslında bir farkı yok gibi.

Her şey "işine nasıl gelirse" kuralına bağlı olarak işliyor.

Sinop’ta çevrecilere gözaltında tuvalet yasağı, su yasağı uygulaması ile işkence ediliyor, Başbakan da ülkenin öteki tarafından "en çevreci benim" diyor.

"Az gittik, uz gittik, bir de baktık ki ancak bir ampul boyu yol gitmişiz" durumu!

Eğer hükümet bu AB, demokratikleşme, insan hakları gibi üzerine konuşmayı çok sevdiği konularda samimiyse, Sinop’taki rezaletin sorumlularının üzerine gitmeli.

Kişisel kanım ise böyle olmayacağı yolunda.

Çünkü AKP iktidarı da kendinden önceki merkez sağ iktidarlar ne kadar demokrat ise o kadar demokrat.

Ve o demokrasi anlayışının içinde fikirlerini beğenmediklerine cop da var, karakolda işkence de!

Ali Sami Yen’de bir Fenerbahçeli

BUGÜN Hürriyet ile birlikte aldığınız Spor ekindeki sayfamda bu başlıkta bir yazı var.

Cumartesi günü Galatasaray maçına gittim ve küçük çapta bir olaya neden oldum.

İlgilenen okuyucular için bu konuyla ilgili yazımın Spor ekinde olduğunu belirteyim.

Emlak işinde iyi para var!

DÜNKÜ Hürriyet’in manşetinde yer alan haber günümüzün toplumsal-ekonomik gerçekliğinin fotoğrafını da içeriyordu.

Sünnet düğününe helikopterle getirilen bir erkek çocuğu ve ailesi var fotoğrafta.

Tesettüre uygun bağlanmış türbanlar ve özenilerek hazırlandığına hiç kuşku olmayan düğün giysileri var kadınların üzerinde.

"Yeni Türkiye"nin fotoğrafı bu!

İslam’ın siyasi ve ekonomik iktidar için serbestçe kullanıldığı, paranın iktidarla birlikte yeni ellere yöneldiği bir ülkenin fotoğrafı.

Bu bey ne kadar vergi verdi, bu parayı kaç yılda kazandı gibi soruları sormayacağım.

Sorsam da yanıt alamayacağımı biliyorum.

Düğün sahibi Bursa’da emlakçılık yapıyormuş.

Haberi okurken Şaban Bey’in imar durumu manevraları geldi aklıma.

Belli ki Bursa’da da "arsa geliştirme", "imar durumu değiştirme" gibi işler iyi para kazandırıyor.

Düğün sahibinin yeni hedefi de milletvekili olmakmış.

Doğru karar! Ankara’da kazanmak için daha çok para var çünkü!

Engelli çocuklar için el ele

ENGELLİ çocuklara devlet tarafından verilen "eğitim desteğinin sınırlandırılması" ile ilgili olarak yazdığım yazı, beklediğim gibi hükümeti değil, iyi yürekli insanları harekete geçirdi.

Zaten bu işi bu kadar çok sevmeme neden olan şey de ülkemizde bu tür iyi kalpli insanların sayısının tahmin edebileceğimizin çok üzerinde olmasıdır.

Başkalarının dertlerine üzülen, hiç tanımadıkları insanların dertlerini dindirmek için ellerinden geleni yapan insanlar sayesinde, bizler de yazdıklarımızın bir işe yaradığını görüyor, mutlu oluyoruz.

Engelli çocuklara özel eğitim kurumlarında verilen eğitime devlet tarafından sağlanan desteğin kesilmesini öngören kanunla ilgili olarak facebook’ta bir grup da oluşturuldu.

"Yeni engelli yasa tasarısına hayır" başlığı altında toplanan grup üyeleri, engelli çocukların eğitimlerinin ömür boyunca devlet tarafından karşılanması gerektiğini savunuyor.

Grubun kurcularından Ceylan Özerengin duyarlılık sahibi herkesi bu konuda ortak mücadeleye çağırıyor.

Engelli çocukların eğitiminin önüne bir de "devlet engeli" çıkartılmamasını sağlamak için bu duyuruyu sizlere de iletiyorum.

Dilerim ki Başbakan da bu sesi duyar ve bu utanç yasasının geri çekilmesi için emir verir.
Yazarın Tüm Yazıları