Çetemin mensuplarını nasıl seçtim?

TATİLDE vakit geçirmek için ileride MİT Müsteşarları sıkıştıklarında kullansınlar diye çeşitli çete organizasyon şemaları üzerine çalıştığımı dün yazmıştım.

Sonuç: E-postalarım durmak, telefonum susmak bilmedi!

En büyük merak da "isimleri nasıl seçtiğim" konusu.

İsim önerenler mi ararsınız, bir süreliğine de olsa medya şöhreti olmak için "bana da bir görev uydursana" diyen mi?

"Gökyüzünde eğlence var" dediğimde ilk sorusu "merdiven nerede" olan eğlenceye meraklı arkadaşlar da cabası!

Eğlence meraklılarının isteklerini kırmadım.

Ancak "hapisten çıktıklarında ilk demeci bana vermelerini" ya da "sorgudan sonra avukatları aracılığıyla bana köşemde yayımlayabileceğim türden bir mektup göndermelerini" şart koştum.

Yakından tanımadığım bazı işadamları da "rakiplerinin" listeye konması için araya ricacılar koydular!

Eşlerinin çok fazla gezip tozduğundan yakınan bazı hanım okuyucuların da bu yönde ricaları oldu. "Hiç olmazsa nerede olduğunu bilirim" diyenler de var, "Sakin bir yere kapansın da biraz aklı başına gelsin" diyenler de. Hepsine hak verdim!

Ben de ilk listeyi yaparken, aslına bakarsanız, "benzer saiklerle" hareket etmiştim.

Gıcık kaptığım tipleri, şöhret budalalarını, meslekte kendime rakip olarak gördüklerimi koymuştum.

Bu tür komplolara meraklı olanları da özellikle listelemiştim ki evlerinde yapılacak aramalarda enteresan bilgiler ve değerlendirme notları ele geçirilebilsin!

Bir de "sosyetik playboy" diye adı çok söz edilenler vardı listemde. Tutuklanırlarsa ortalık biraz ferahlar, memleketin başka gençlerine de bu işlerde söz hakkı düşer diyerek!

Şimdi bütün mesele Şenkal Bey gibi bir müsteşarın işbaşına gelmesini beklemek! Onu da bulduk mu, gazetelere bir altı aylık malzeme çıkar, hiç kuşkum yok!

Yandaş medya İran’da

İRAN Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın gezisinden önce bazı Türk yayın organlarının temsilcileri İran’a çağrılmış.

İki önemli haber kanalından, CNN Türk ve NTV’den birer temsilci İran’da Ahmedinejad ile görüşecek.

Benim dikkatimi çeken, davetli iki gazetenin Sabah ve Yeni Şafak olması.

Bu seçimin Dışişleri’nin "önerisiyle" yapıldığını da duydum.

Yeni Şafak’ın Ahmedinejad için özel anlamı olabilir. Demek ki Sabah da "ev sahibine hoş görünme kontenjanından" seçilmiş.

Öyle görünüyor ki AKP’nin iktidarının "yandaş medya" yaratma çabası, sınır ötesinden bile ses getiriyor!

Yönetemiyorsan yasaklarsın!

ANTALYA Valiliği, vilayet sınırları içindeki turistik tesislerde, "köpük partilerine" yasak getirdi.

Gerekçe, bir süre önce bir otelde köpük partisi sırasında yaşanan bir kaza nedeniyle 3 kişinin ölmesi.

Bu önemsiz gibi görünen karar, Türk kamu yönetimi anlayışının güzel bir fotoğrafını çekiyor: Yönetemiyorsan yasakla!

Kamu otoritesinin etkin ve yetkin olduğu medeni ülkelerde, bu tür kazalar, gelecekte benzeri kazaların olmasını önleyecek deneyimler sunarlar.

Bugün bildiğimiz yangın merdivenleri, toplu eğlence yerlerinde kapıların dışarıya açılma zorunluluğu, uçaklardaki emniyet kemerleri ve benzeri birçok uygulama hep acı deneyimlerden sonra bulundu.

Medeni bir ülkedeki kamu otoritesi, bu tür olaylara neden olan sebepleri araştırır, benzeri hataların yapılmaması için kurallar tespit eder, uygulanmasını emreder, denetler ve uygulamayanı da doğduğuna pişman eder!

Bu araştırmalar bitene kadar elbette yasaklamalara gidilebilir ama yasaklama geçici bir durumdur, asıl olan işletmelerin özgürlüğü ve insanların can güvenliğidir.

Valiliğin yapması gereken, Antalya gibi turistik bir merkezde, turistlerin çok eğlendiği bir uygulamayı yasaklamak yerine benzeri kazaların olmasını önleyecek tedbirleri geliştirmek ve uygulanmasını denetlemek olmalıydı.

Bir eleştiri de meslektaşlarıma

OSETYA’da başlayıp Gürcistan içlerine kadar yayılan savaşın gerçek yüzü, birçok gazetecinin hayatını tehlikeye atarak yaptığı çalışmayla gözler önüne serildi.

Nitekim aralarında 2 Türk meslektaşımızın da olduğu çok sayıda gazeteci görevlerini yapmaya çalışırken açılan ateşler sonucunda yaralandı.

Dün gazetelere baktım, bölgeden geçilen fotoğraflarda imza kullanma konusunda tam bir başıbozukluk vardı.

Radikal, Zaman, Cumhuriyet, Referans ve Star dışındaki gazeteler ajanslardan aldığı fotoğraflarda kaynak göstermemişti.

Zor durumda görev yapan meslektaşlarımızın emeklerine daha saygılı olmak zorundayız.
Yazarın Tüm Yazıları