Bakanlar, kabine revizyonu telaşında

ANAYASA Mahkemesi kararının ardından, piyasadaki söylentiler de yön değiştirdi. Karardan önce daha çok, "eğer kapatılırsa neler olabilir" üzerine senaryolar yazılırken, şimdi de "kapanmadı, şimdi ne olacak?" üzerine senaryolar yazılıyor. Yani, senaryo hep var...

Şunu peşinen söylemek gerekir ki; AKP’nin kapatılmamasının ardından, Ankara’daki hava çok da toz pembe gözükmüyor. Karar öncesindeki kabus havasının ortadan kalktığını ama bir yandan da, "Mutlaka yeni bir hareket olacaktır, sorun kökünden çözülmüş değil, her an yeni bir şey çıkabilir" tedirginliği olduğunu söylemeliyiz.

Yazılan senaryolar içinde, "AKP’nin yerel seçimlere kadar sesini fazla çıkarmayıp, yerel seçimlerde büyük bir zafer kazanmaya çalışacağı, bu gerçekleştiği zaman çok daha güçlü olarak asıl isteklerini gündeme getirmeye başlayacağı" varsayımı üzerine kurulan senaryoların giderek ağırlık kazanmaya başladığını söyleyebiliriz.

Kısa dönem içerisinde neler olabileceği konuşulurken, en çok AKP Hükümeti’nde revizyon yapılması ihtimali üzerinde duruluyor. Şimdiye kadar radikal söylemleri ve yarattıkları rahatsızlıklarla gündeme gelen bakanlar ile başarısız sayılan bakanların yerine, yeni ılımlı isimlerin kabineye dahil edileceği yönünde bir beklenti oluşmuş durumda.

Liberal AKP yanlısı yazarların özellikle bu revizyon üzerinde durup, böylece AKP Hükümetinin çatışmaya girdiği kesimlere güven vermeye çalışmasını, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, ısrarla tavsiye ettiklerini görüyoruz. Hatta bu revizyonun ne zaman yapılması gerektiği konusunda da Başbakan’a öneriler sunuluyor.

Bu havanın AKP milletvekillerini ve mevcut bakanları harekete geçirdiğini görüyoruz.

Gözü bakanlıkta olan milletvekillerinin kendilerini göstermek için çeşitli yollar denedikleri, özellikle de Başbakana etki edecek çevreler nezdinde yoğun çalışmalar yaptıkları söyleniyor.

SÜREKLİ DEMEÇ VERENLER

Örneğin bir kadın milletvekilinin okullara ibadethane açılması yönünde verdiği ancak daha sonra kamuoyunda görülen tepki üzerine geri çektiği yasa taslağının bile, bu amaca dönük olduğu yolunda spekülasyonlar yapılıyor.

Bakanlardan koltuklarını tehlikede görenlerin tavırları da özellikle dikkatle izleniyor.

Başarısız oldukları yönünde kamuoyunda yaygın kanı oluşan bazı bakanların, bir yandan Başbakana etki etmeye çalışırken, öte yandan da "ne kadar başarılı işler yaptıklarını" göstermek amacıyla, sık sık televizyonlara, gazetelere demeçler verdikleri gözleniyor.

Bence bakanlardan bazıları bu çabayı iyice abartmış durumdalar. Sık sık kendilerine yurt içi geziler yaratarak, her gittikleri ilde basın toplantıları yapıp, gazete ve televizyonda yer alma çabasına giren, gezi yapmadıkları zaman da özellikle televizyon temsilcilerini çağırıp röportaj veren bakanlar, bir hayli dikkat çekiyor.

Bu telaşa kapılan bakanların, özellikle AKP’nin tabanından gelmeyip, yurtiçinden ya da dışından devşirilen bakanlar olması da dikkat çekici. Üstüne üstlük bu bakanlar sık sık ziyaret etseler bile, ilgili oldukları kesimlerle yeterince sağlıklı diyaloglar geliştirememiş, bu kesimler tarafından başarısız olarak nitelenen bakanlar.

Elbette kendileri de, ilgili kesimlerin, el altından Başbakan’a kendileri konusunda "başarısız" raporu verdiklerini biliyorlar ve bu nedenle telaş içindeler.

Kabinede gerçekten bir revizyon yapılacak mı, bunu bilen tek kişinin Başbakan Tayyip Erdoğan olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte revizyon olacaksa ne zaman yapılacağının kararı da yine Başbakan’a ait olacak.

Revizyon beklentisinin büyük ihtimalle, eylül ayı içinde iyice alevleneceği tahmin ediliyor.

Bu süre içinde bazı bakanları ve milletvekillerini izlemek, bir hayli ilginç olacak...
Yazarın Tüm Yazıları