İnsan haksızlıkları

2008 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün ve Hürriyet Gazetesi’nin kuruluşunun 60. yılı. 2008 aynı zamanda benim, ilkokul son sınıfa geçmiş 10 yaşında bir çocukken ailemle birlikte, Manisa’dan Erzurum’a trenle gidişimizin de altmışıncı yılıdır.

Gazeteniz Hürriyet, TCDD (Devlet Demiryolları) ile birlikte ana teması "Aile İçi Şiddete Son" olan uzun bir tren seferi düzenledi. Günlerdir gazetenizin sayfalarında bu seferin hikáyesini istasyon, istasyon okuyorsunuz. Pazartesi günü, trenimiz Manisa’daydı. Ben de trenle ayrıldığım Manisa’ya, bir başka tren vesilesiyle döndüm. Manisa istasyonunda tam bir bayram havası vardı. Bizim tren ekibi bu işi iyi becermişti. Bir yanda bando tarihi marşlar çalıyor, diğer yanda kokma dökülüyordu. Her zaman neşeyi, umudu ve önyargısızlığı temsil eden çocuklar, birazdan başlayacak tiyatroyu bekliyordu. Ulu çınarların gölgelediği peron, esen rüzgárın da etkisiyle Manisa sıcağında adeta bir sayfiyeydi. Vali Celalettin Güvenç, Belediye Başkanı Bülent Kar milletvekili Şahin Mengü ve diğer ilgililer Hürriyet ailesini adeta kucakladı.

* * *

Manisa, sanayi, tarım ve hizmetler sektörlerinde gelişmiş bir Batı Anadolu şehri. Her kentimiz gibi mimari açıdan çirkin. Beher metrekare arsaya en çok bina sokuşturma tutkusu yüzünden her yar tıkış, tıkış. Eski saray bahçesi, iki askeri kışla ve bir de mezarlık olmasa, şehirde yeşil alan görmek mümkün değil. Ama şehirdeki refah seviyesi kendini hemen belli ediyor. Üstelik Liman kenti İzmir’e yakınlığı, Manisa’yı küreselleşen Dünya ekonomisiyle bütünleştiriyor. Manisa’nın bugünü de yarını da parlak.

* * *

Yemek esnasında Vali ve Belediye Başkanı ile yılan hikáyesine dönüşen bir özelleştirme olayını tartıştık. Basının (görevi icabı) her özelleştirme olayını kamu mallarının birilerine peşkeş çekilmesi şeklinde ele almasının, kamu yöneticilerinin "şaibe altında kalmamak" için, ekonomiyi canlandıracak girişimlerde bulunmaktan caydırdığını söylediler. Bu haklı bir şikáyettir. Çaresi, iş yapmamak değil, ihalelerde saydamlık ve hesap verebilirliktir.

* * *

Trenin toplantı salonunda insan hakları ile ilgili bir tür panel toplantısı yapıldı. Bu toplantıda söylediklerimi burada bir daha tekrarlamak istiyorum. "İnsan haklarının korunması" devletlerin, kişilerin insan haklarını ihlal etmesine karşı geliştirilmiş bir kavramdır. Yani bu kavramın içinde, kişilerin veya devlet dışı kuruluşların (mesela Mafya benzeri haraç veya ayrılıkçı terör örgütlerinin) insan haklarını çiğnemesi yoktur. Bunlarla mücadele, güvenlik güçlerinin işidir denmiştir. Bu yüzden insan hakları örgütlerinin eylem ve söylemleri "devlet ve düzen karşıtı" propagandaya dönüşüp sevimsizleşmiştir. Hürriyet Gazetesi, bu yılki kampanyasında, insan hakları kapsamına "Aile İçi Şiddete Son"u dáhil ederek 60 yıllık evrensel beyannameye önemli bir boyut katmıştır. Terk edilesi geleneklere ve göreneklere karşı çıkmak, devlete kafa tutmaktan çok daha zordur.

Son Söz: İnsan hakkını korumayı bırak, önce çiğnememeyi öğren.
Yazarın Tüm Yazıları