Ergenekon’un neresindeyim

"EMEKLİ orgeneral" mesajları, Fikret Abi’nin köşesi yerine benim köşede çıktı ya...

Bazı "şakrak" arkadaşlara da iş çıkmış oldu...

Dün gün boyu benimle mavra yapıp geyik çevirdiler...

Hatta içlerinden biri, "Sana artık Ahmet Hakan Kışlalı diyeceğiz" şeklinde sağlam bir espri bile patlattı...

Bu arada...

Yandaş medyanın espri duygusu güdük kalmış bazı elemanları da, internet sitelerinden, "Paşalar neden Ahmet Hakan’ı tercih etti?" türünden odunsu bir "kıtır" attılar ortaya...

* * *

Eğer bazıları...

"Bir Ahmet Hakan vardı... Aşırı dincilik yapardı... Gün geldi yaşamayı keşfedip Nişantaşılı oldu... Sonra aziz ve kutsal AKP iktidarına çakmaya başladı... Tarihi dönüştüren ulu imam-hatipliye itiraz etti... En sonunda da Ergenekon’a asker yazıldı..." tarzında bir masalla beni bir kez daha çember içine almaya kalkışacaklarsa...

Buyursunlar... Alsınlar!

Ben bu masalı yıkmaya hiç ama hiç tenezzül etmem...

Ne yani?

"Ergenekon palavradır" diyenler ile "Ergenekon her şeydir" diyenler arasında sıkışıp kalacak mıyım? Ya abartarak sallayacak, ya da abartarak küçümseyecek miyim?

"El aman... Ya demokrasi dersinden sınıfta çakarsam" endişesiyle, var gücümle olaya abanıp, "Bunlar nükleer bomba yapacaklardı" tarzında heybetli üfürükler mi uçuracağım?

Böyle bir zorlamaya teslim olmaktansa, okul çantasını bir tarafa atıp, dersi kırmak daha eğlenceli olmaz mı?

* * *

Aslında ben gerçekten de Ergenekon’un bir yerlerindeyim...

Neresinde miyim? Anlatayım...

Cumhuriyet Gazetesi’nin bombalanması olayı... Danıştay saldırısı olayı... Ümraniye’de ele geçirilen bombalar... Eskişehir’de ele geçirilen bombalar...

Benim açımdan Ergenekon, işte bu dört olay arasındaki bağlantıdadır...

Gerçekten de...

AKP’nin vatanı sattığını düşünen bir grup başıbozuk, Alparslan Aslan adlı kafayı yemiş bir adamı taşeron olarak kullanarak, hükümeti zor durumda bırakacak eylemler yaptı mı?

Alparslan Aslan adlı manyak, birileri tarafından, "Al aslanım şu bombaları... Cumhuriyet’e at... Sonra al şu silahı... Git Danıştay’ı bas... Bir iki yargıç öldür... Sonra da ben bunları türban için yaptım de" şeklinde görevlendirildi mi?

Benim "Ergenekon" davasından beklediğim sonuç budur...

* * *

Bu sonuç da öyle küçümsenecek bir sonuç değildir...

Ama siz bu sonuçla yetinmezseniz...

Araya Sinan Aygün’ü, Mustafa Balbay’ı, İlhan Selçuk’u falan da katmaya çalışarak bir taşla çok kuş vurmanın peşine düşerseniz...

Dizi film komplolarını, "Agarta" saçmalıklarını, "nükleer bomba yapacaklar" palavrasını, "bütün faili meçhullerin failleri bulundu" üfürmesini, "7 Temmuz planı" yalanını ortaya atarak...

"Ergenekon bitecek / Nurlu ufuklar doğacak" teranesini ortaya atarsanız...

Benim sizinle hiç ama hiç işim olmaz...

"Ergenekon diye bir şey yoktur" diyenlerle olmadığı gibi...

Tayyip’in en eski düşmanı: Ahmet Akgül ve avanesi

DÜN gözaltına alınan Ahmet Akgül, çok enteresan bir adam...

Şöyle ki:

"Milli Görüş"ün eski elemanlarındandır... "Akıncı" liderliği yapmıştır... "Nurculuk" yapmıştır... Refah Partisi’nin hatipliğini yapmıştır... Yörünge dergisinde yazarlık yapmıştır... Refah’tan milletvekili adayı bile olmuştur... Milli Gazete’nin Elazığ temsilciliğini yürütmüştür... Milli Gazete adına "Elaziz" adlı yerel bir gazete de çıkarmıştır...

Tayyip Erdoğan ile Erbakan’ın arası limoni iken...

Ahmet Akgül, Elazığ’da çıkardığı yerel gazeteden Erdoğan ve arkadaşlarına zehir zemberek yazılar yazmıştı...

Bunun üzerine Erdoğan, bu gazeteyi Erbakan’a şikayet etmiş, Erbakan da pek güvenilir bulmadığı Akgül ile arasına mesafe koymuştu...

* * *

Ahmet Akgül, sonradan etrafına topladığı birkaç kişinin lideri oldu...

"Milli Çözüm" adını verdiği bir dergi çıkardı...

Milliyetçi, mukaddesatçı, her taşın arkasında bir Yahudi parmağı arayan, Erbakan’a rağmen Erbakancı, tuhaf, çocuksu bir yayın organıdır Milli Çözüm... Ciddiye alınacak bir tarafı yoktur.

Dergide "Gömleğini değiştirmişsin nihayet / Etmişsin temiz davaya ihanet" tarzında şiirler falan yer alır...

Vakit Gazetesi bile Milli Çözüm’ün yanında "Tertemiz bir dille yayın yapan çok düzeyli bir yayın organı" kalır... Gerisini siz düşünün!

Ahmet Akgül ve adamları "Ergenekon"dan mı gözaltına alındılar? Suçları nedir? Bilemiyorum...

Ama bildiğim bir şey var: Ahmet Akgül ve adamları o kadar gayri ciddi ve çocuksudur ki, eğer "Ergenekon"a bağlanırlarsa, "Ergenekon" bir kez daha sulandırılmış olur.
Yazarın Tüm Yazıları