Sinan Aygün

80 kere falan ekrana çıkardık, hem atv Haber’de çalıştığım dönemde, hem Star Haber’de... Kredi kartından mahvolanlar için bi tek o çaba harcıyordu çünkü.

*

"Çinan Aygün"
diyorduk.

Eminim, en çok Çin büyükelçisi sevinmiştir, içeri girmesine... Yerli malı kullan kampanyası yapıyor, ithal malların "silahsız işgali"ne direniyordu.

*

Şovmen dediler...

Telefon ediyorduk, gariban çocuklarına eğitim bursu veriyor, fakir fukaraya beyaz eşya gönderiyor, gaziye, mağdura, kendi cebinden yardım eli uzatıyor, bunların karşılığında tek şart koşuyordu:

"Lütfen haber yapılmasın..."

*

Çiftçiyi dert ediniyordu.

Açın bakın interneti, onun hazırlattığı raporları Tarım Bakanlığı’nda bile bulamazsınız... Kafa yoruyordu.

*

AKP’ye "evet" dedi de, "hayır" mı dediler... Zafer Çağlayan gibi, milletvekili olabilir, bakan olabilirdi. Bildiğim için değil, tahminim, CHP’den, MHP’den de girebilirdi Meclis’e... Şu anda savcıya ifade değil, basına demeç veriyor olurdu.

*

Paraysa para, güçse güç... Ankara’nın en zengin adamlarından biri... İstese, gider New York’ta yaşar; Bodrum’a tatile gideceğine, sanayi sitesine gidiyordu.

*

Seversin, sevmezsin...

Yalakalık yapmadı hiç.

E hak etti!

*

Çünkü sistem diyor ki...

Sana ne birader, sana ne?

Elálemin derdi seni mi gerdi?

Ye, iç, bak güzel güzel ihaleler var, kap, ortak ol, kırış, bandır, yala, sana ne?
Yazarın Tüm Yazıları