Toptan’ın 2 tercihi

ANKARA
MHP Lideri Devlet Bahçeli belki de mukadderi erken tartışmaya açtı. Anayasa Mahkemesi, AKP’yi kapatır ve Başbakan’a siyasi yasak gelirse en muhtemel senaryoyu çizdi, klon parti önerdi.

Tekrar ediyorum, Bahçeli’nin teklifi siyasi değil mantıki... Çünkü;

1) Hiçbir parti -değil ki iktidardaki- peşinen suçluluğu kabullenmez.

2) Liderini ve beş bakanını kurbanlık koyun gibi kaderine terk etmez.

Nitekim dün AKP ve Başbakanlık’tan esen hava "Tayyip’siz formüle" karşıydı.

* * *

Başkentte öğle saatlerinde tartışılan başka bir formül de kısa ömürlüydü.

TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın, Anayasa değişikliği ve Senato önerisi haber televizyonlarına açıklama yapan muhalefet sözcüleri tarafından daha doğmadan ölüme mahkûm edildi.

Aslında Köksal Toptan, Anayasa Mahkemesi kararından sonra 48 saate yakın süre sessizliğini korudu... Başbakan’la gece yarısı randevusundan sonra kameraların karşısına geçti.

Ne var ki Toptan’ı konuşmaya iten tek dinamik, Başbakan’ın (AKP’nin) talebi değildi kuşkusuz. Kıdemli politikacı Meclis Başkanı, vekil tabanından gelen ağır baskıyı da hissetti.

* * *

Ne var ki dikkatle izledim, muhalefet sözcüleri Köksal Toptan’ın -biraz aceleye gelmişe benzer- önerilerine yanaşmazken, zirve için açık kapı bıraktı.

Muhalefet, Anayasa değişikliği ve Senato fikrini fazla ciddiye almadı... Buna rağmen Köksal Toptan’ın liderler zirvesi toplama önerisine ’katılmayız’ diyen olmadı.

Ben bu ikili politikaya, muhatap farkının yol açtığını düşünüyorum.

Yani muhalefet, iktidarla yeniden pazarlığa girmeye hazır değil.

Ama Köksal Toptan ile yuvarlak masaya oturmakta sakınca görmüyor.

İlginç ama ve lakin -haydi gelin moda kuvvetler ayrılığı literatürü ile ifade edelim- yürütmenin başı ile yasamanın başkanı arasındaki muhatap sayılma farkı elbette sebepsiz değil.

Hatırlayın, Tayyip Erdoğan defalarca söz vermesine rağmen; ne Cumhurbaşkanı seçiminde, ne Anayasa hazırlığında, ne de türban düzenlemesinde ciddi uzlaşma arayışına yöneldi.

Buna karşılık Köksal Toptan gerek eski siyasi adresi, gerekse başkanlığa yürürken verdiği mesajlarla kendisine muhalefet (toplum?) tarafından açılan krediyi henüz harcamadı.

* * *

Bence Köksal Toptan’ın bu ayrıcalıklı konumuna önümüzdeki günlerde daha fazla ihtiyaç duyacağız. Diyelim ki Devlet Bahçeli’nin tabiriyle klon parti kurulmak zorunda kalındı...

Bu partinin Meclis zemininde ve seçmen nezdinde iş yapabilmesi liderine bağlı olacak.

Yıllarını merkez sağda politika ile geçiren Köksal Toptan... Seçmeni tarafından (zorla?) merkeze itilen AKP’nin mirasına en uygun isimler arasında sayılmaz mı?

Bu yeni kimyanın siyaset ve seçmende karşılığı olmaz mı?

Tabii ki bekleyip göreceğiz.

Dipnot: Başlıkta iki tercihten söz ettiğimi unutmadım. Diyelim ki Abdullah Gül, Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle veya herhangi bir sebeple Köşk’ü bırakıp partinin başına geçerse... Köksal Toptan’ın Cumhurbaşkanı adaylığı herkesin aklına gelmez mi? Tarafsızlığı ve Samia Hanım faktörü avantajıdır.
Yazarın Tüm Yazıları