Allah büyük müdür

1996 yılında silahlı bir kişi, İskoçya’da bir okula girerek 16 öğrenciyi öldürdü.

Eski İngiliz Başbakanı Tony Blair, bu haberi öğrendiği sırada yanında, uzun yıllardan beri basın danışmanlığını yapan Alastair Campbell bulunuyordu.

Campbell, Blair’e dönerek, biraz da provokatif üslupla şunu söyledi:

"Senin Tanrı’n nasıl böyle bir şey yapabilir?"

Blair,
basın danışmanına şu cevabı verdi:

"Bir insanın böyle bir şey yapması, Tanrı’nın kötü olduğu anlamına gelmez."

Blair’
in bu sözleri söylemesinden 11 yıl sonra, Amerika Birleşik Devletleri’nde bir kitap yayımlanacak ve adı şu olacaktı:

"Tanrı iyi değildir..."

Aynı günlerde bir başka kitap daha çıkacaktı:

"Tanrı yanılsaması..."

Ve her ikisi de en çok satan kitaplar listesinde üst sıralara kadar çıkacaktı.

* * *

Tony Blair, 10 yıl boyunca dünyanın en agresif seküler ülkelerinden biri olan İngiltere’nin başbakanlığını yaptı.

Sol tandanslı İşçi Partisi hükümetinin başbakanıydı.

Ama çok dindar bir insandı.

Başbakanlığı döneminin sonunda, Protestanlığı bırakıp Katolikliğe geçecek kadar kuvvetli bir inancı vardı.

Ama dindarlığını, başbakanlık görevini sürdürdüğü yıllarda pek fark etmedik.

Geçen hafta, Time Dergisi onun "inanç" anlayışını kapak konusu olarak işledi.

Orada ilginç şeyler okudum.

Mesela, başbakanlığı sırasında dış gezisi pazar gününe rastlarsa, yanındaki görevlilerden kendisine mutlaka bir kilise bulmasını istermiş.

Ama bunun kesin bir gizlilikle yapılmasını temin edermiş.

Bugüne kadar, kimse onun bir dış ülkede pazar ayinine gittiğini görmemiş.

Şunu merak ediyorum:

Acaba görevi sırasında karısı hep boynunda haçla mı geziyordu?

Bakanlarını, eşi veya kendisi boynuna haç takan insanlardan mı seçerdi?

* * *

Kuvvetli bir Katolik inanca sahip Tony Blair, hayatının bundan sonraki kısmını çok önemli bir misyona vakfedeceğini açıkladı.

Dünyanın önde gelen 6 inancını, ortak bir küresel eylemde birleştirmek.

Bu dinler, İslamiyet, Hıristiyanlık, Musevilik, Budizm, Hinduizm ve Sih dinleri olacak.

Dikkat edin, bu bildiğimiz, klasik "medeniyetler çatışmasını" önlemeye yönelik bir girişim değil.

Dinleri, insanlığın temel bazı sorunları konusunda birlikte eyleme geçirmek fikrine dayanıyor.

İlk olarak da her yıl 850 bin çocuğun ölümüne yol açan malaryanın önlenmesi için ortak eyleme başlanacak.

Blair, dinlerin ortak eyleminin, çok güçlü bir global hümanizme götüreceğine inanıyor.

Ben bu fikri ilk defa, ocak ayında Davos toplantısında bir oturumda, Rick Warren adlı bir konuşmacıdan dinlemiş ve yazmıştım.

Onun "Saddleback Church" adlı kitabı bana çok ilginç gelmişti.

Time Dergisi’nden öğreniyorum ki, Tony Blair, Rick Warren’la birlikte çalışacakmış.

* * *

Aynı dergiden ilginç başka bir ayrıntı daha öğreniyorum.

Blair, U2’nun solisti Bono’ya bir Kuran hediye etmiş ve "İslam’ı anlamak için geceleri Kuran okuyorum" demiş.

Blair şuna inanıyor:

Önümüzdeki yıllarda inanç, insanların hayatında çok önemli rol oynamaya devam edecek.

Dolayısıyla, dünya sorunlarını çözmeye aday herkes, inancı anlamaya çalışmalıdır.

Ama bildiğimiz başka bir şey daha var.

Bugün tek tanrılı üç dinin her birinin başında büyük bir problem var.

Yahudiliğin başı Siyonizm’le dertte.

Hıristiyanlık, Evanjelik bir köktendinciliğin genişleyen etkisiyle mücadele ediyor.

Müslümanlık ise artık terörle eşanlamlı hale gelen bir köktendinciliğe karşı sesini bir türlü yükseltemiyor.

Yani her üç din de, aşırılarını bir türlü bertaraf edemiyor.

Çünkü her üç din de, görünmez bir "korku imparatorluğu" yaratmış durumda.

* * *

1996 yılında, 16 öğrencinin öldürüldüğü güne ve o sohbete dönüyorum.

Tanrı mı kötüdür?..

Yoksa insanlar, özellikle de siyasetçiler mi "Tanrı" fikrini kötü hale getirmiştir?

Lekelemiştir?

Artık bu soruyu daha cesaretle sorma zamanı geldi.

Benim fikrim şu:

Ne Allah, ne Tanrı kötüdür.

Onu insanlar kötü hale getirmiştir.

Dolayısıyla Allah’ı ve Tanrı’yı, kötü insanların elinden kurtarıp inancın temiz dünyasına iade etmeliyiz.

İnananların da inanmayanların da, Müslümanların da Hıristiyan ve Yahudilerin de yapması gereken budur.
Yazarın Tüm Yazıları