Tarassut köpekleri işbaşında

BU hafta "New England Journal of Medicine"de ilginç bir bilimsel makale yayımlandı.

Bir insanın sigarayı bırakmasında en etkili insanlar, eşler ve arkadaş gruplarıymış.

Bununla ilgili rakamlar var. Mesela sigarayı bırakan bir kişinin eşinin de sigarayı bırakma ihtimali yüzde 67 artıyormuş.

Aynı şekilde sigarayı bırakan bir kişinin yakın arkadaşlarının sigarayı bırakma ihtimali de yüzde 36 fazlalaşıyormuş.

1970’li yılların başında ABD’de, halkın yüzde 52’si sigara içiyormuş.

2000’li yıllarda bu oran yüzde 18’e düşmüş.

Araştırmayı yapanlar, sigara içen insanların artık toplumlarda marjinalleşmeye başladıklarını söylüyor.

Sigara içenler marjinalleşiyor, ama bulundukları ortamda maraza çıkarma ihtimalleri de giderek artıyor.

Çünkü, sigara içmeyen insanların sayısı arttıkça, içenleri gözleyenlerin sayısı da artıyor.

İşte bu noktada "tarassut köpeklerine" çok önemli görevler düşmeye başlıyor.

* * *

Kendi payıma, bugünden itibaren tam anlamıyla tarassut köpeği oluyorum.

Hemen üzerine atlamayın.

Köpekleşmiyorum, sadece "watchdog" oluyorum.

Kelimesi kelimesine çevirirseniz, "gözlem köpeği" oluyorum.

Bir nevi "tarassut" elemanı.

Kim ne yapıyor, kanunu nerede ihlal ediyor?

Bakacağım ve teşhir edeceğim.

Ve işe Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden başlayacağım.

Sigara yasakları kanunu pazartesi günü yürürlüğe girdi.

Bir televizyonun gazetecileri milletvekillerine soruyor:

"Meclis’in kapalı alanlarında sigara içmeye devam edecek misiniz?"

Çoğunun cevabı şu:

"Ben çocukluğumdan beri içiyorum. İçmeye devam edeceğim."

Bunun üzerine TBMM Sağlık İşleri Komisyonu Başkanı, AKP Milletvekili Cevdet Erdöl’e soruyorlar.

"Milletvekillerinin dokunulmazlığı var. Sigara içmeye devam ederlerse ne yapacaksınız?"

Başkanın cevabı:

"Canım siz böyle kötü örnekleri değil, iyi örnekleri gösterin."

TBMM, kapalı yerlerde sigara içmeyi yasaklasın.

İçenlere para cezaları getirsin.

Ama bu kanun için kalkan eller, cepten sigara paketi çekmeye, çakmağı çakmağa devam etsin.

"Ele verir talkını, kendi yutar salkımı" nizamı devam etsin.

Buna önce bizzat Meclis’in "tarassut köpekleri" karşı çıkmalıdır.

Toplumdaki bütün tarassut köpekleri, rezervuar köpeklerinden bile daha gaddar şekilde görevini yapmalı, yapmalıyız.

Meclis’te olsun, başka yerde olsun, bu kanunu ihlal edenleri hepimiz ihbar etmeliyiz.

Medyanın tarassut köpekleri de, ihlalcileri, köşelerinde, sayfalarında, ekranlarında teşhir etmelidir.

İlk hedefimiz, sigara yasağını önce Meclis çatısı altında uygulatmak ve bu konuda Yüce Meclisimizi "rol modeli" olmaya davet etmek.

Bu yazının üslubuna bakıp, "TBMM’ye yönelik bir saldırı" sonucu çıkarmaya kalkmayın.

Tam aksine, Yüce Meclis’in itibarını daha da yüceltmeye yönelik bir teşvik yazısıdır bu.

* * *

Biz Hürriyet binasında kanun çıkmadan daha üç yıl önce bunu uyguluyorduk.

Muhabirlerimiz, öteki çalışanlarımız buna gönüllü olarak uymuştu.

Ne var ki bazı "büyük" yazarlarımız, odalarını, kendilerine ait dokunulmaz bölgeler ilan ettikleri için uygulama zorlukları ile karşılaşıyorduk.

Şimdi o dönemi aştık.

Tabii bu bina içindeki yaşamımızda bazı değişikliklere yol açmadı değil.

Mesela, akşamları saat 18.30’dan sonra toplandığımız barın müşterisi epey azaldı.

Birkaç masaya indi diyebilirim.

İşte bu noktada, yukarıda sözünü ettiğim araştırmanın sonuçlarına güveniyorum.

Sigara içmeyen arkadaş bulaşıcı bir etki yaratacak, sigarayı bırakanların, azaltanların sayısı çoğalacaktır.

Bu yasak hem şahsi, hem toplumsal sağlığımız açısından çok önemli.

Yazımın provokatif başlığının amacı, işte bu çok önemli saptamaya dikkati çekmekti.
Yazarın Tüm Yazıları