Hoş geldiniz Sayın Çalık

GAZETECİLİKTE, insanın "katarsis" anları vardır.

Yani içinde birikmiş, yük haline gelmiş bazı duyguların boşaldığı anlar.

Dün böyle bir günümdü.

Odamda tek başıma kalıp küçük bir muhasebe yaptım.

Bir yandan görevini yapmış olmanın verdiği rahatlık...

Bir yandan aklıma takılan bazı sorular.

* * *

Mutluydum, çünkü Sabah Gazetesi’nin satış işlemi tamamlanmış ve 1.1 milyar dolar, "devletin kasasına" girmişti.

Benim için bu para, "halkın sırtından indirilmiş" bir yüktü.

Çünkü son üç yılda durmadan aynı şeyi yazmıştım.

Sabah kıymetli bir markaydı ve 10 yıllığına, bedava denilebilecek bir fiyatla devredilmişti.

İhaleye çıkarılsaydı, en az 1 milyar dolar edecekti ve Dinç Bilgin’in devletin sırtına yüklenen borcu karşılanmış olacaktı.

Sonunda yazdıklarım doğrulandı ve Sabah yeniden ihaleye çıkarıldı. Önce epey talibi vardı.

Sonradan bu talipliler, bilinmeyen nedenlerle vazgeçti ve ihaleye tek grup girdi.

Buna rağmen, Sabah-ATV 1.1 milyar dolara satıldı.

Gazeteci olarak, bu işte benim de katkım var diye mutluyum.

Mutluluğumun ikinci kaynağı da şu:

Sabah yeniden ihaleye çıktığı zaman, bazı şom ağızlılar, "Doğan Grubu’nun Sabah’ı da yutacağı" gibi yorumlar yapıyordu.

Ben o günlerde Aydın Bey’le konuşup açık ve net bir ifadeyle şunu yazdım:

"Doğan Grubu, bu ihaleye katılmayacak."

Şom ağızlıları yine tatmin edemedik. Papağan gibi aynı şeyleri yazmaya devam ettiler.

İkinci defa, aynı açık ve net ifadeyle yazdım.

Yine inanmadılar.

Onlar inanmadığı gibi, iktidar da inanmadı, TMSF de.

Onun için güya "Doğan Grubu, arkadan dolaşıp Sabah’ı ve ATV’yi almasın" diye, ihale şartnamesine madde koydular.

TMSF, "Sabah ihalesini alacak firmanın, parayı nereden getirdiğini" de araştıracaktı.

Bugün içim çok rahat ve mutluyum.

Sabah 1.1 milyar dolara satıldı ve bu para devletin kasasına girdi.

İki, bizim kamuoyuna verdiğimiz sözün doğruluğu kanıtlandı.

İşte o iç rahatlığıyla Sabah’ı alan grubun sahibi Sayın Ahmet Çalık’a, "Medya mahallesine hoş geldiniz" diyorum.

Ahmet Çalık’ı tanımam.

Hürriyet’in Ekonomi Servisi Müdürü Vahap Munyar iyi tanır.

Vahap’a güvenirim.

O, "Çalık’ın iyi, mantıklı ve kavgadan hoşlanmayan bir işadamı olduğunu" söylüyor.

Umarım, geçmişte mantıksız harcamalar ve tavırlarla mahallenin havasını bozan başka medya sahipleri gibi davranmaz.

Adil ve Türkiye’nin huzuruna yardımcı olacak bir rekabeti sürdürürüz.

* * *

Dün içim rahattı ama kafamda cevapsız bazı sorular da yok değildi.

Sadece benim değil, konuştuğum hemen herkesin kafasında da aynı sorular vardı.

Mesela şu soru:

1.1 milyar dolar devletin kasasına girmişti ama acaba bu para ne ölçüde halkın sırtından inmişti?

Bu soru soruluyor; çünkü paranın 750 milyon dolarlık kısmı iki kamu bankasından sağlanmıştı.

Bunlardan biri ise, küçük ve orta boy sanayiciye imkán sağlamakla görevlendirilen Halkbank’tı.

O zaman bizim gazeteci olarak görevimiz, Halkbank’ın sahibi durumundaki kamunun da bilmesi hak olan şu soruyu sormamız zorunlu hale geliyor:

Bu para, Vakıfbank ve Halkbank’tan hangi koşullarla, hangi faizle, hangi vadeyle ve hangi teminatla sağlanmıştır?

Bu iş ABD’de olsa, New York Times Gazetesi aynı soruyu sorardı.

İkinci bir soru da şu:

Katar’dan temin edilen para, nereden gelmektedir?

Bu şirket kimindir? Arkasında kimler vardır?

Bir medya grubu mudur, yoksa arkasında bir finans şirketi mi vardır?

Sayın Çalık’ın koyduğu özsermaye ne kadardır? Hangi kaynaklardan sağlanmıştır?

Bu soruyu sadece biz değil, RTÜK’ün de sorması gerekir.

İhale şartnamesi gereği TMSF’nin de...

* * *

Bu sorulara cevap vermesi elbette şart değil.

Ama işe, bu sorulara açık ve samimi cevaplar vererek başlamasının, hem medyanın, hem Sabah Gazetesi’nin itibarı açısından "şık" olacağı kanaatindeyim.

Bu sorulara tatmin ve ikna edici cevaplar verdiği takdirde, Sabah’ta çalışan arkadaşlarımızın da mesleklerini daha büyük bir iç rahatlığıyla yapacağına eminim.

Tabii Sabah okurlarının da gazetelerini eline aldığı zaman, bunları bilmesi gerekir diye düşünüyorum.

İşte bu samimi duygularla, Sayın Ahmet Çalık’a bir kere daha mahallemize hoş geldiniz diyorum.
Yazarın Tüm Yazıları