Siyasetin ekonomiye faturası asıl orta vadede çıkacak

BUGÜN büyük ihtimalle Anayasa Mahkemesi, AKP’nin kapatılması için açılan davayı kabul edip, görüşmelere başlayacak. Zaten Mahkeme’nin fazla bir inisiyatifi bulunmuyor. En fazla "evrakların tamamlanması"nı isteyebilir, ki bu bile çok küçük bir ihtimal.

İşte bu nedenle piyasaların bu hafta içinde çok kötü olmasından kaygı duyuluyor.

Ancak piyasa yetkilileri ile görüştüğümüzde, geçtiğimiz Cuma günü zaten Mahkemenin davaya başlayacağının öngörülüp bu gelişmenin büyük ölçüde satın alındığını söylediler.

Yani bugün piyasalar biraz yukarı çıksa bile, daha sonra bunu düzeltebilir diyorlar.

Özellikle kurlarda, bu nedenle çok fazla artış olmayacağı tahmin ediliyor.

Ancak piyasaların bu tahminleri kısa vadeye; bir güne, bir haftaya, en fazla da bir aya ilişkin olarak yapılan tahminler.

AKP’nin kapatılması davasının "Hükümetsiz kalınacak bir dönem"e kadar gidebileceği, yani krizin çok büyüyebileceği beklentisi oluşmaya başladı. Bu nedenle de kısa vadede etkisi az olsa da, "orta ve uzun dönemde yaşanan bu siyasi krizin faturasının ekonomiye ağır biçimde çıkacağı" kaçınılmaz bir gerçek. Ancak, dediğimiz gibi; piyasalar şimdi kısa vadeye bakıyor. Orta ve uzun döneme ilişkin ise elbette hazırlıklar, planlar yapılıyor ama bu vade henüz satın alınmıyor.

"Ne olur ne olmaz, bakarsınız bir formül bulunur da ortalık yumuşar" umudunun da hala korunduğunu, bu nedenle henüz orta vadenin satın alınmadığını da söyleyebiliriz.

Tabi sadece içerideki siyasi hava değil, belki bundan da fazla, küresel krizin alacağı şekil bilinmediği için de orta ve uzun dönem satın alınamıyor.

Piyasa yetkilileri ABD hisse senedi piyasalarının Cuma gününü eksi 1 gibi bir düşüşle tamamladığını hatırlatarak, bunun da bu sabahki piyasa açılışına olumsuz etki edeceğini söylüyorlar. Yani sadece içerideki siyasi kriz değil dışarıdan da kaynaklı bir olumsuz açılış da söz konusu olabilir.

GERİ ADIMIN ÖNEMİ

Ancak güne kötü başlansa bile, gün içerisinde yumuşama yaşanabileceği, daha doğrusu fazla bir olumsuzluk olursa düzeltmenin geleceğini kaydediyorlar. Bunun gerekçesi olarak da yabancıların ve bankaların açık pozisyonları bulunmamasını gösteriyorlar.

Buna karşılık özel şahıs ve şirketlerin döviz satmak için bekledikleri, ancak bunun daha ileriki aşamalarda gerçekleşmesi, yani satış için daha yüksek kurların bekleneceği görüşündeler. Özetle; küresel kriz kaynaklı çok dalgalı bir dönem yaşanacakken, buna bir de içerdeki siyasi krizden etkilenecek dalgaların eklenmesi artık kaçınılmaz görülüyor.

Bunu düzeltmenin yani içeriyi sakinleştirmenin, hatta dışarıdaki krizi fırsat haline dönüştürme imkanımızın hala kaybolmadığını da söyleyebiliriz.

Ancak bu umudun giderek azaldığını, özellikle Başbakanın demeçleri ve muhalefetin tavrına bakarak söyleyebiliyoruz.

Gördüğünüz gibi; sivil toplum "geri adım" diye bas bas bağırıyor ama siyasilerin bu çağrıları duymaya pek niyetleri yok. Herkes "geri adım ne ki?" diyor. AKP, kapatma ve Başbakanın yasaklı olmasını önlemek için sorunu iyice içinden çıkılmaz hale getirebilecek adımları atmaya kararlı görünüyor. Muhalefet de, AKP’nin işi buraya getirdiğini, şimdi yargı ile baş başa kalıp sorunu kendisinin çözmesi gerektiğini söylüyor.

Siyasi krizin asıl faturası orta ve uzun dönemde çıkacak. Bunu piyasalar da, bizce siyasiler de görüyor ama herkes geri adımı karşısından bekliyor. Bu nedenle de tarafların birer adım geri çekilip, ortada bir uzlaşma zemini yaratmaları, şu anda çok zorlaşmış görünüyor.
Yazarın Tüm Yazıları