Ceset göstermem
Aslında zayiatları çok daha fazla. Hava kuvvetleri ile o kamplara çok ağır bombardıman yaptık.
Tabii biz o kayıpları göremedik. Ama aldığımız istihbarat çok ağır kayıp verdiklerini gösteriyor. Bizden ceset göstermemizi istiyorlar. Sizce bu insanî bir şey mi, kolu bacağı kopmuş insanın cesedini göstermek? Dünyanın başka yerlerinde çatışmalar var. Oralarda gösteriliyor mu?
DÜN sabah Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt aradığında günlük gazeteleri okuyordum.
Önümde bir de Hürriyet’in manşeti duruyordu.
"Sizinle gurur duyuyoruz..."
Ön planda, harekáta katılan çocuklarımızdan biri.
Arka planda ise o zor kış şartlarında yürüyen birliğimiz.
GAZETECİLİK İÇİN ARAMAMIŞTIM
Genelkurmay Başkanı’nı daha önce ben aramıştım, dün cevaben arıyordu.
Böyle günlerde Komutan’ı, gazetecilikten çok, bir vatandaş olarak duygularımı aktarmak için ararım.
Zaten o da, bu amacımı bildiği için aramış.
Çünkü bugün gazetelerin Ankara temsilcilerini davet etti.
"Onlara harekátla ilgili detaylı bilgiler vereceğim. O nedenle bugün lütfen bana soru sormayın" dedi.
Zaten soracağım soruları, harekátın bittiği gün Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin sormuş ve cevapları almıştı.
Ben sadece bir sorunun cevabını merak ediyordum. PKK’nın kayıpları gerçekten açıklandığı kadar var mıydı?
Büyükanıt, "Bu soruların cevaplarını yarın temsilci arkadaşlarınıza ayrıntıları ile vereceğim" dedi.
ZAYİATLARI ÇOK DAHA FAZLA
Ben, "Ama kesin bilgi verilmeyince, istismara açık bir durum ortaya çıkıyor. Örgüt aleyhte propagandaya başlıyor" deyince, iki üç cümle ile şunu söyledi:
"Aslında zayiatları çok daha fazla. Hava kuvvetleri ile o kamplara çok ağır bombardıman yaptık. Tabii biz o kayıpları göremedik. Ama aldığımız istihbarat çok ağır kayıp verdiklerini gösteriyor."
Ya açıklanan rakamlar?
"Onlar tespit ettiğimiz kesin zayiat."
Öyleyse niye fotoğraf yayınlanmadı?
ASKERE YAKIŞAN DAVRANIŞ OLMUYOR
Orgeneral Büyükanıt sesini hafifçe yükselterek cevap veriyor:
"Bizden ceset göstermemizi istiyorlar. Sizce bu insanî bir şey mi, kolu bacağı kopmuş insanın cesedini göstermek? Dünyanın başka yerlerinde çatışmalar var. Oralarda gösteriliyor mu?"
İtiraf edeyim, komutanı dinlerken bu soruyu sormuş olmaktan dolayı içim buruldu.
Gerçekten de ceset göstermek neye yarar ki?
Sonunda sizin zafer diye gördüğünüz şey, başkalarının acısı oluyorsa...
Göstermemek gerçekten askere yakışan bir davranış oluyor.
ÜÇTE BİRİMİZ ZATEN ÇEKİLMİŞTİ
Tabii herkesin merak ettiği soruyu bir kere daha sordum.
![/images/100/0x0/55eb34e9f018fbb8f8b24786]()
"Askerin bu kadar ani çekilmesinde Amerika’nın etkisi oldu mu?"
Sedat Ergin’e verdiği cevabın aynısını, daha da kuvvetli ifadelerle tekrarladı:
"Size bütün samimiyetimle söylüyorum. Kesinlikle böyle bir şey yok. Biz Amerikan Savunma Bakanı ile görüşürken, birliklerimizin üçte biri zaten çekilmişti. Bu harekát amacına ulaşmıştı."
Genelkurmay Başkanı telefonu kapatırken, verdiği destekten dolayı Türk basınına teşekkür ettiğini belirtti ve "Bunu yarın temsilci arkadaşlarımıza da söyleyeceğim" dedi.
Ne demişti Tereyağdan kıl çeker gibi çekildik
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Türk askerinin Kuzey Irak’ta yürüttüğü harekáttan sonra Milliyet Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’e verdiği yanıtlarda özetle şunları söylemişti.
Hiç kimsenin çekil mekil dediği yok. Bu tamamen askeri gerekçelerle alınmış bir karardır. "Çekil" diye ne siyasi kanat ne de yabancılardan bir ima bile gelmedi. Üstelik kararı Gates’in gelmesinden çok önce verdik. Onun için yapılan bu eleştiriler gerçekten çok haksız.
300 kişinin 242’si tesirsiz hale getirildi, ayrıca temas da kesildi. Erken çekildi diyorlarsa, gitsinler orada bir 24 saat kalsınlar. Yani Gates geliyor, gelmiyor biz onlara bakmayız. Bizim için Mehmetçikler önemli. Tereyağından kıl çeker gibi gerçekten çok güzel bir çekilme yaptık.
Hükümetin genel manada bilgisi vardı. Çekilmenin olacağını (başbakan) tabii ki biliyordu. Ama böyle dakikası dakikasına bilemez tabii.
DÜN sabah Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt aradığında günlük gazeteleri okuyordum.
Önümde bir de Hürriyet’in manşeti duruyordu.
"Sizinle gurur duyuyoruz..."
Ön planda, harekáta katılan çocuklarımızdan biri.
Arka planda ise o zor kış şartlarında yürüyen birliğimiz.
GAZETECİLİK İÇİN ARAMAMIŞTIM
Genelkurmay Başkanı’nı daha önce ben aramıştım, dün cevaben arıyordu.
Böyle günlerde Komutan’ı, gazetecilikten çok, bir vatandaş olarak duygularımı aktarmak için ararım.
Zaten o da, bu amacımı bildiği için aramış.
Çünkü bugün gazetelerin Ankara temsilcilerini davet etti.
"Onlara harekátla ilgili detaylı bilgiler vereceğim. O nedenle bugün lütfen bana soru sormayın" dedi.
Zaten soracağım soruları, harekátın bittiği gün Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin sormuş ve cevapları almıştı.
Ben sadece bir sorunun cevabını merak ediyordum. PKK’nın kayıpları gerçekten açıklandığı kadar var mıydı?
Büyükanıt, "Bu soruların cevaplarını yarın temsilci arkadaşlarınıza ayrıntıları ile vereceğim" dedi.
ZAYİATLARI ÇOK DAHA FAZLA
Ben, "Ama kesin bilgi verilmeyince, istismara açık bir durum ortaya çıkıyor. Örgüt aleyhte propagandaya başlıyor" deyince, iki üç cümle ile şunu söyledi:
"Aslında zayiatları çok daha fazla. Hava kuvvetleri ile o kamplara çok ağır bombardıman yaptık. Tabii biz o kayıpları göremedik. Ama aldığımız istihbarat çok ağır kayıp verdiklerini gösteriyor."
Ya açıklanan rakamlar?
"Onlar tespit ettiğimiz kesin zayiat."
Öyleyse niye fotoğraf yayınlanmadı?
ASKERE YAKIŞAN DAVRANIŞ OLMUYOR
Orgeneral Büyükanıt sesini hafifçe yükselterek cevap veriyor:
"Bizden ceset göstermemizi istiyorlar. Sizce bu insanî bir şey mi, kolu bacağı kopmuş insanın cesedini göstermek? Dünyanın başka yerlerinde çatışmalar var. Oralarda gösteriliyor mu?"
İtiraf edeyim, komutanı dinlerken bu soruyu sormuş olmaktan dolayı içim buruldu.
Gerçekten de ceset göstermek neye yarar ki?
Sonunda sizin zafer diye gördüğünüz şey, başkalarının acısı oluyorsa...
Göstermemek gerçekten askere yakışan bir davranış oluyor.
ÜÇTE BİRİMİZ ZATEN ÇEKİLMİŞTİ
Tabii herkesin merak ettiği soruyu bir kere daha sordum.
"Askerin bu kadar ani çekilmesinde Amerika’nın etkisi oldu mu?"
Sedat Ergin’e verdiği cevabın aynısını, daha da kuvvetli ifadelerle tekrarladı:
"Size bütün samimiyetimle söylüyorum. Kesinlikle böyle bir şey yok. Biz Amerikan Savunma Bakanı ile görüşürken, birliklerimizin üçte biri zaten çekilmişti. Bu harekát amacına ulaşmıştı."
Genelkurmay Başkanı telefonu kapatırken, verdiği destekten dolayı Türk basınına teşekkür ettiğini belirtti ve "Bunu yarın temsilci arkadaşlarımıza da söyleyeceğim" dedi.
Ne demişti Tereyağdan kıl çeker gibi çekildik
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Türk askerinin Kuzey Irak’ta yürüttüğü harekáttan sonra Milliyet Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’e verdiği yanıtlarda özetle şunları söylemişti.
Hiç kimsenin çekil mekil dediği yok. Bu tamamen askeri gerekçelerle alınmış bir karardır. "Çekil" diye ne siyasi kanat ne de yabancılardan bir ima bile gelmedi. Üstelik kararı Gates’in gelmesinden çok önce verdik. Onun için yapılan bu eleştiriler gerçekten çok haksız.
300 kişinin 242’si tesirsiz hale getirildi, ayrıca temas da kesildi. Erken çekildi diyorlarsa, gitsinler orada bir 24 saat kalsınlar. Yani Gates geliyor, gelmiyor biz onlara bakmayız. Bizim için Mehmetçikler önemli. Tereyağından kıl çeker gibi gerçekten çok güzel bir çekilme yaptık.
Hükümetin genel manada bilgisi vardı. Çekilmenin olacağını (başbakan) tabii ki biliyordu. Ama böyle dakikası dakikasına bilemez tabii.
