Büyükelçiler, Gül’e haksızlık ediyorlar

Cumhurbaşkanı Gül, emekli büyükelçileri davet edip gönüllerini almak, manevi yönden ödüllendirmek istemiş. Bazıları, Türkiye’yi karanlıklara götüren bir anlayışın temsilcisi olarak niteleyip bu daveti reddetmişler. Şimdi tartışılıyor: Haklılar mı, haksızlar mı? Siz ne diyorsunuz?

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Gül’ün aklına hoş bir fikir gelmiş.

 

Yaşamını devletine adayan diplomatlarımızın kalbini kazanmak istemiş. Büyükelçilik yapıp emekli olmuş diplomatlarımızı toplamak, her birine birer bröve vermek ve birlikte yemek yiyerek, devletin onları unutmadığını göstermek istemiş.

 

Çankaya, bu kategoriye giren emekli büyükelçilerle temas edip ilk yoklamayı yapmış. Büyük bölümü olumlu yanıt vermişler, birkaçı ise “Türkiye’yi karanlığa götüren bir anlayışın temsilcisi olan Cumhurbaşkanı’nın davetini kabul etmelerinin söz konusu olmadığı” yanıtını vermişler.

 

Bu haber duyulunca, kamuoyunda bir tartışma başladı.

 

Haberin Devamı

Bir kesim, HAYIR diyen büyükelçilere hak veriyor.

 

Eşinin türbanlı olması nedeniyle Gül’ün, Atatürk Türkiye’sindeki laik değerleri erittiğine dikkat çekip, “Atatürk’ün Çankaya’sında türbanlı bir Türkiye’yi onaylamamakta çok haklılar” diyorlar.

 

Diğer bir kesim ise, (Oktay Ekşi gibi)  Cumhurbaşkanının Devleti temsil ettiğini ve büyükelçiler gibi, Devleti dışarıda temsil edenlerin  cumhurbaşkanlığına saygı gereği daveti reddetmemeleri gerektiğini belirttiler. Hatta cumhurbaşkanlığına saygısızlık yapıldığını söyleyenler de oldu

 

Sizce kim haklı?

 

Bana sorarsanız, Oktay Ekşi gibi düşünüyorum, hatta daha da ileri gidiyorum.

 

Azınlıkta bulunmalarına rağmen, eşi türbanlı bir Cumhurbaşkanı’nın elini sıkmayacaklarını söyleyen büyükelçilere şu soruyu sormak isterim:

 

Sayın büyükelçi, eşi türbanlı Gül dışişleri bakanıyken,  sizleri yurtdışına atadığında veyatürbanlı eşi ile görev yaptığınız  ülkeyi ziyaret ettiğinde neden bu tutumu takınmadınız?”

 

Neden elini sıktınız?

 

Haberin Devamı

Eşi türbanlı başka bakanlara neden evinizi açtınız? Eşlerinin yanına eşinizi katıp neden alışverişe yolladınız?

 

Neden istifanızı verip, laik Türkiye’yi böyle bir dışişleri bakanının temsil edemeyeceğini söylemediniz?

 

Yoksa işinize geldiği için mi, görmezden geldiniz?

 

O gün gösteremediğiniz cesareti, emekli olduktan sonra göstermenin kolaylığına mı kapıldınız?

 

Abdullah Gül, bu ülkenin seçtiğibir Cumhurbaşkanıdır.T.C. Devletinin başıdır. Fikirleriyle uyuşmasanız dahi, ona saygı göstermek zorundasınız.

                                             

*                               *                               *

 

17 İNCİ MADDEYE TEK BİR CÜMLE EKLEYİN YETER...

Haberin Devamı

          

İktidar ne derse desin, bu ülkenin bir bölümü kuşku ve kaygı içinde.

          

Siz istediğiniz kadar, korkulacak veya kaygılanacak bir neden olmadığını söyleyin. İstediğiniz kadar,laikliğin güvencesi olduğunuzu ileri sürün.

          

Hayır ve de hayır. Güvensizlik havasını dağıtamazsınız. Bir süre öncesine kadar Başbakana son

derece büyük bir güven kredisi açılmıştı.

          

Artık yok.

          

Peki, bu kuşku ve kaygı giderilemez mi ?

          

Hiç değilse, ister abartılı bulunsun, ister kötü niyetli görülsün, ancak kaygılı kesimi biraz dahi olsa yatıştırılamaz mı ?

          

Gayet tabii rahatlatılabilirler.

          

Bir örnek vereyim.

Haberin Devamı

          

Şimdi 17 inci madde için yeni bir formül aranmıyor mu ? İşte bu maddeye bir tek cümle eklenebilir ve toplumda rahatlama yaratılabilir.

          

Türban serbestisinin sadece Üniversiteler için düşünüldüğü, orta ve liseler için söz konusu olmadığı belirtilir.

          

İşte bu kadar.

 

Yasa dilini bir yana bırakın. Böyle bir cümlenin 17 inci maddeye eklenip eklenemeyeceği tartışmalarından da vazgeçin. İşin toplum üzerindeki psikolojik etkisini düşünün yeter.

          

Tabii bunu, gerçekten türban serbestisini Üniversitelerle sınırlı kalmasını istiyorsanız yapabilirsiniz. Eğer kafanızın arkasında , uzun vadeli başka bir plan varsa, o zaman durum değişir. Yani, şimdiden kendinizi bağlamak istemiyorsanız,o zaman bu tür düzenlemelere yanaşmazsınız .

Haberin Devamı

          

İşte her şeyden önce buna karar verin.

          

Bizler de sizin ne kadar samimi olduğunuzu daha rahat anlayabiliriz.

          

Gerisi boştur.

Yazarın Tüm Yazıları