Başbakan’ın dikkatine: Tüketici güveni azalıyor

HAFTA sonunda Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ATV’de, gazetecilerin sorularını yanıtlarken izledim. Dün Vatan’da, Okay Gönensin yazmıştı; kendine yakın gazetecileri seçerek karşısına alıp, onların soru sormasını sağlamak, aykırı soruları yumuşak dille "sorduruldu" demek için sordurmak, istediğinize yanıt verip istediğinizi geçiştirebilmek, şimdiye kadar hiçbir politikacının lüksü olmamıştı.

Önceki günkü TV programında, gazeteciler sordukları, "ilköğretimde türban takılacak mı, kamuda çalışanlar türban takacak mı?" sorularının yanıtlarını alamadıklarını acaba görmediler mi? Başbakan’ın "yasa meselesi" deyip, aslında, ileride yasa çıkartıp onun da serbest olabileceğinin kapısını açık bıraktığını, acaba anlamadılar mı?

"Ben 5 yıllık belediye başkanlığımda ne yaptım ki, bundan sonra ne yapacağım" diye kendini savunduğunda, bu gazeteciler Taksim’e cami girişimini, bunun için çıkan kavgaları, belediye işletmelerinde içki içmenin yasaklandığını acaba hatırlamadılar mı? Benim bildiğim o dönem İstanbul’da oturan çoğu gazeteci bu konulara değinmişti, belki bu gazeteciler de yazmıştı. Herhalde o tartışmaları hatırlamamışlardır, değil mi?

Görseler, üstüne giderlerdi, değil mi?

Ekonomiyle ilgili yönelttikleri sorular da öyle... Birilerine "ekonomiden ne sorayım?" deyip duydukları, genel eleştiri konularını gündeme getirmekle, ekonomiyle ilgili gidişatın sorgulanamayacağını, acaba görmediler mi?

Başbakan, hem içeriden hem dışarıdan gelen son veriler bariz kötüleşme eğilimini ortaya koyarken, "veriler çok iyi" diye yanıtladığında, acaba, neden son günlerin kötüleşme verilerini, işin Başbakan’ın dediği gibi olmadığını, söylemediler?...

TÜKETİCİ HALK DEMEKTİR

İşte bu nedenle bir yandan Başbakan’a, bir yandan bu gazetecilere, dün gelen bir ekonomik verinin altını çizerek anlatmak istiyorum.

Dün açıklanan tüketici güven endeksi, ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 1.89 azalarak, yüzde 92.12’ye düştü. Bu endeksi, Başbakan’a karşı bir grup medya tezgahlamıyor, Merkez Bankası ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) birlikte hazırlıyorlar. Yani resmi, hükümetin inisiyatifinde bir veri. Bu arada TÜİK Başkanı’nı, YÖK’e atıyorlar.

Güven endeksindeki azalış, tüketicilerin "mevcut ve gelecek dönem satın alma güçlerine, gelecek dönem genel ekonomik duruma, gelecek dönem iş bulma olanaklarına ve mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğuna dair kötüleşmesinden" kaynaklandı. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum, 100 olması ise tüketici güveninde ne iyimser ne de kötümser durum olduğunu gösteriyor.

(Bu endeks değerlendirmeleri resmi haber ajansı AA’dan alınmadır...)

Bir ayda bu kadar kötüleşme çok az görülür. Tüketicinin halk olduğunu, vatandaş olduğunu da hatırlatmakta da fayda olabilir...

Yani halk ekonomi konusunda kötümser. Bu kötümserliğin nedeni de küresel krize karşı içeride, Başbakan tersini söylese de, hiçbir önlem alınmaması. Kötümserliğin bir başka nedeni, Başbakan "ben naptım ki!" demesine rağmen, siyasi kavga konularını öne alıp, ekonomiyi göz ardı etmesi ve bunu halkın görmesi...

Umarım, bu resmi veriyi, gazeteci olarak, görüştüklerinde Başbakan’a da sorarlar...
Yazarın Tüm Yazıları