Durun artık...

Türban ile ilgili kaygılar en üst noktadayken, şimdi de Yargıtay yasasında değişiklik ve İmam Hatiplilerin Üniversitelere girerken önlerinin açılmasıyla ilgili değişikiliklerden söz ediliyor. İnanamıyorum. Bu iktidar böylesine kör olabilir mi? Kamuoyunun bir bölümündeki duyarlıkları böylesine görmezden nasıl gelebilir? Bir parça sağduyusu olan insan, atılan adımların zamansızlığını görebilir. Bunlar ise oralı olmuyorlar.

Haberin Devamı

Meral Müren Ankara barosunun saygı duyulan ve sevilen avukatlarından biridir. Benim de koruyucu meleğimdir. Aldığı davalara inandığı taktirde sizin için yapmayacağı şey yoktur. Aldığı para değil, inandığı davayı kazanması önemlidir. Çok avukatla çalıştım Meral hanım kadar işinin ehli, namuslu, ciddisini, emin olun görmedim. Benim üzerimde de çok hakkı olan bir insandır.Aydın, kültürlü bir Atatürk kuşağı kadınıdır.

 

Çarşamba günü Ankaradaydım. Buluştuk.

 

Sizden bir şey isteyeceğim”diye söze girdi.

 

Eğer sizin üzerinizde bir parçacık hakkım varsa, ülkenin bu gidişine karşı çıkın...” diye başladı ve gözleri dolarak rahatsızlıklarını anlattı...

 

Haberin Devamı

Türkiye’de milyonlarca Meral Müren var.

 

Hak verirsiniz veya vermeyebilirsiniz.

 

Söyledikleri abartılı veya yanlış değerlendirmeden kaynaklanıyor da olabilir.

 

Ancak bu insanlar var ve bu insanlar da bu ülkenin bir parçası. Dolayısiyle bu insanların hissiyatlarını görmezden gelemezsiniz.

 

Toplum, bir iktidarın kafasının ardındakini okumaz. Genel bir izlenim edinir ve o izlenime göre kararını verir. Ak Parti (AKP) iktidarını oluşturan zevatın ilginç bir tutumu var. Toplumun sadece bir kesimini görüyorlar. Diğer bölümünün rahatsızlığını ise görmezden geliyorlar. Oysa Meral Müren’ler son derece rahatsızlar ve haykırıyorlar. Bugün haykırışları belki yeterince duyulmuyor, ancak yarın emin olun duyulacaktır.

 

AKP iktidada, adeta alay eder gibi, türban ile başlattıkları yürüyüşü, inadına ve arttırarak hızlandıyor.

 

İnanılması son derece güç bir aymazlıkla karşı karşıyayız.

 

Haberin Devamı

Basına yansıyan haberlere bakılacak olursa, türban ile ilgili anayasa değişikliğinin dumanı daha tüterken, iki yeni adım daha atılmak üzere.

 

Bunlardan biri, Yargıtay yasasındaki değişiklik, diğeri de İmam Hatip mezunlarının diğer üniversitelere girerken önlerinin daha da açılmasını sağlayacak olan Yök kararı hazırlığı.

 

Yazarken bile, böylesine büyük bir hatanın yapılıyor olmasına inanamıyorum. Belki bir yanlışlık vardır umudundayım. Ancak ne yazık ki, çalışmalar sürüyor.

 

Yargıtay yasası değişecek ve üye sayısı 250’den 150’ye indirilecek. Doğru veya yanlış, kamu oyunun bir bölümündeki algılama,laikliği benimseyenlerin sayısını azaltmak ve ilerde Yargıtay’ı kendileri gibi düşünen yargıçlarla doldurmak şeklinde.

 

Haberin Devamı

Adalet Bakanı tersini söylüyor. Bunun ideolojiyle hiç ilgisi olmadığını ve tamamen yargıtayın çalışmasını daha etkinleştirmek için bu adımların atıldığını ileri sürüyor.

 

Ancak inandıramıyor.

 

Sözünü ettiğim kesim artık bu sözlere inanmıyor.

 

Hele YÖK’e ne demeli ?

 

YÖK içindeki denge, iktidar gibi düşünenlerin lehine bozulduktan sonra, ilk atılan adım, İmam Hatiplilerin önlerini açmak mı olmalıydı ?

 

Katsayı değiştirilmek isteniyor.

 

Amaç, İmam Hatiplilerin önünü biraz daha açmak. Onlar gibi diğer meslek okullarından mezun olanların, başka üniversitelere girişlerinde uygulanan katsayı değiştirilerek, İmam Hatiplileri rahatsız eden bir engel kaldırılacak. Bu şekilde İmam Hatipliler istedikleri gibi hareket edebilecekler, istedikleri mesleğin eğitimini alabilecekler.

 

Haberin Devamı

Yani, ilerde Türkiye’yi yönetecek elit kesimdeki oranlarını arttırabilecekler.

 

Bunlara ne gerek var ?

 

Farklı bir nedenden dolayı bu adımları atıyor olsanız dahi, toplumun bir bölümünü gerecek bu tip davranışları şimdi ortaya koymanın ne anlamı var ?

 

Sizin etrafınızda hiç mi toplum bilimci insan yok?

 

Etrafınızda hiç mi sağlıklı düşünen, toplumun tüm kesimlerini izleyen kişi yok ? Veya var da, size birşeyler söylemekten mi korkuyorlar ?

 

Anlayabilmek son derece güç.

 

Atılan bu adımlar artık, özgürlük veya liberallikle filan da ilgili değil. Bu işin tam anlamıyla suyu çıktı.

 

Bugün belki insanlar açık bir tepki göstermiyor veya gösteremiyorlar. Ancak yarın bir kıvılcım herşeyi mahvedebilir.

 

Artık yeter. Artık durun.

 

Haberin Devamı

Artık toplumun her kesimini dinlemeye başlayın.

 

Kaygı duyanlara da saygı gösterin ve onları tatmin edecek adımlar atın.

 

Unutmayın, sonra “ kendi düşen ağlamaz.”

Yazarın Tüm Yazıları