O kaleler bu sefer düşmedi

"BU odalar alınacak". Emir net ve öz ve büyük yerden, AKP Genel Merkezinden. Hangi odalar?

İstanbul Mimarlar Odası, İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası, İstanbul Çevre Mühendisleri Odası.

Geçen pazar bu odalarda seçim var. Yıllardır kendi içinde seçim yapan, elbette belli siyasal guruplaşmalar etrafında birleşen mimar, mühendis ve çevreciler bu yıl ilk kez farklı bir seçim yaşıyor. Seçimin yapılacağı yerlere otobüslerle delege taşınıyor. Oy kullanması için arkadaş gurubuna bin kere tembih ediliyor. Gazete ilanları eksikleri tamamlıyor. Sanki bir parti kongresi. Ama, değil. AKP’nin "burayı da ele geçirelim" kongreleri. O kadar ki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da gelip, oy kullanıyor.

Türban burada da kendini gösteriyor. Oy verme sıralarında ilk kez bu kadar çok türbanlı üye göze çarpıyor.

AKP boş durmuyor. Türk-İş’ten sonra, toplumun örgütlenmiş bir başka kesimini ele geçirme denemesinin son örneği, adı geçen odalar.

GAZETE İLANLARI

Seçim gazetelere verilen ilanlarla başlıyor. İlanları, bazı gazete ve TV yönetimleriyle al takke-ver külah ilişkileri izliyor.

AKP’nin desteklediği gurup, seçimlere "Mimarlık İçin Mimarlar" adıyla katılıyor. Türbanlı üyeler bu gurubun zaferi için çalışıyor. Mimarlık İçin Mimarlar gurubu, örneğin Levent-Maslak hattındaki gökdelenleri destekliyor. Zaten felç olan trafiğin, bir süre sonra, orada artık kilitleneceğini görmezden gelerek. Çünkü, o proje AKP İstanbul Büyükşehir projesi. Ya da su havzalarındaki yapılaşmaya ses çıkarmıyor.

Mimar oldukları halde, ideoloji bir yana, sadece mimar olarak, bu projelere karşı çıkmak, mimarlığın gereği değil mi? O zaman o mimarlar bunlara neden karşı çıkmıyor? Sadece AKP’li oldukları için mi? Yoksa, o projeleri desteklemenin başka nedenleri mi var?

Ya bu gurubu destekleyen medyanın bir bölümüne ne demeli? Çağdaşlık ve çözüm üretme adına AKP yağdanlığı.

Yine de, olmuyor. AKP, odaları yine de ele geçiremiyor. İstanbul Odası dediğiniz, Gebze’den Edirne’ye kadar bir alanı kapsıyor. Yani, bu odaları ele geçirmek, hiç de kötü bir proje değil. AKP canını dişine takmış, buraları ele geçirmeye çalışırken, CHP’nin bu seçimlerden haberi bile yok. Aradaki fark bu kadar basit.

NTV’YE KIRGINLIK

Seçim öncesi ve sırasında medyada yaşananlar, seçimi kazanan laik kesimin tepkisini çekiyor. Özellikle NTV’ye yükleniyorlar:

"Seçim öncesinde taraf tuttular, seçim öncesinde onların görüşlerine daha çok yer verdiler. Eğer, seçimi AKP yandaşları kazansaydı, sonuçlar açıklanır açıklanmaz, onlarla canlı yayına gireceklerdi, ama biz kazanınca, canlı yayından vazgeçtiler."

Bu iddia üzerine, dün NTV Haber Müdürü Mete Çubukçu’yu arıyorum. Çubukçu, "Bu haksızlık" diyor ve bir döküm veriyor. İki tarafın üyelerinin hangi gün, hangi saatlerde ekrana çıkarıldıklarının dökümü. Seçim günü canlı yayınla ilgili olarak, "o gün üç saat yayın yapıldı, sonra haberlerde kazanan grubun lideri Eyüp Muhçu ile konuşuldu" diyor.

Kazanan mimarlar ise, şaşkın. Odalar seçimine medya ilgisi ilk kez böylesine büyük. Onlara göre, çünkü seçime AKP giriyor.

Türk-İş gibi, o kaleler bu sefer düşmüyor, her şeye rağmen, odalar dimdik ayakta.

Erdoğan’a stadyum gibi arena

GELECEK hafta Tayyip Erdoğan Almanya’ya gidiyor. Önce Berlin’de Merkel ile görüşüyor, sonra Münih’te Güvenlik Konferansı’nda konuşuyor. Ardından Köln’e geçiyor.

AKP ile Almanya’daki Türkler arasında, eskiden kalma bir mesafe var. Milli Görüş döneminde toplanan paralar nedeniyle, aldatılan binlerce insan, bir ara faturayı AKP’ye kesiyor. Haklı değiller. Almanya’daki Türklerin önemli bir bölümü sonradan AKP’ye destek veriyor.

Bu desteği genişletmek üzere, Erdoğan gelecek hafta Köln’de tam bir gövde gösterisine hazırlanıyor. Konuşacağı yer, 18 bin kişilik arena. Yani, Köln’de miting. Bülent Ecevit’in Kıbrıs zaferi sonrasında Almanya çıkarmasını geride bırakmak umuduyla.

18 bin kişilik arenayı doldurmak kolay değil. O nedenle, AKP şu sıralarda Almanya’da yoğun bir çalışma içinde. Almanya’nın her tarafına haber gönderiliyor. Müthiş bir faaliyet, arenaya adam taşıma faaliyeti. AKP her ne kadar, "Bu toplantıyla Almanya’da Türk gücünü göstereceğiz" havasında ise de, asıl amacı, kendi iktidarını göstermek.

Türkiye bitti, sıra Almanya’da.
Yazarın Tüm Yazıları