Teşvikte değişim için ürkek söylemler

TEŞVİK sistemiyle ilgili çok şey konuşuldu. Tartışmaların sonucunda artık bu sistemin yanlış olduğu konusunda, iktidarıyla muhalefetiyle herkes mutabık kalmış durumda. İşin garibi; herkes yanlış olduğunu kabul ediyor ama bir türlü de değişmiyor.

Özellikle seçim sırasında, AKP dahil tüm partiler bu sistemin değişmesi gerektiğini, aramılı ithalatını iç üretime çevirecek, teknoloji geliştirmeyi özendirecek, bölgelere göre farklılık arzedecek bir teşvik sistemi getireceklerini açıkladılar.

AKP Hükümeti de artık bu sistemin yürümeyeceğini anlamış durumda. Ancak nedendir bilinmez; bir türlü yeni bir teşvik sistemi kurmak için somut adımları da atmıyor.

Daha önce Referans Gazetesi için geniş bir söyleşi yaptığımız Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ilgili şirketlerle konuştuğunu, digital TV’lerin camının Türkiye’de üretilmesi için adım atılacağını söylemişti. Bakan Unakıtan’ın sadece TV camında değil, Türkiye’nin ileri teknolojiye yatırımı için teşvik sisteminin değiştirilmesi gerektiğine inandığını, proje ve bölge hatta il bazında yeni bir teşvik sistemi istediğini biliyoruz.

Dün de Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, KOSGEB ile ilgili yeni yapılanmayı açıklarken, teşvik sisteminde de proje ve bölge bazında yeni bir sistem getireceklerini, üzerinde çalıştıklarını söylemiş.

Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in, bürokratlarıyla bu konuda da çalıştığını biliyoruz.

Bu arada piyasalar da, Türkiye’nin yeni bir ekonomi vizyonu koymasını, küresel krizin olumsuz etkilerini azaltmak için moral veren önlemler ve açıklamalar bekliyor.

Özetle; teşvik sisteminin değiştirilmesi üzerinde herkes mutabık kalmışken, konjonktür de çok uygun olmasına rağmen, Hükümet bir türlü teşvik sisteminde ne tür değişiklik yapacağını açıklayamıyor. Halbuki dediğimiz gibi; yeni bir teşvik sistemi açıklansa, piyasalar iyi habere o kadar aç ki; abartılı biçimde olumlu algılama şansı bir hayli yüksek.

Buna karşılık yapılan ne derseniz; sadece bakanların ürkek söylemleri ve bu işin değişmesi gerektiği konusundaki kamuoyundaki genel kanıya uygun demeçler vermek...

YAPILANLAR TÜRBAN GÖLGESİNDE KALABİLİR

Buradan yola çıkarak, ya Hükümetin teşvik sisteminde yapacağı değişiklikler dahil ne yapılacağını bilmediğini, ya da bakanların kendi aralarında hiçbir uyum olmadığını söyleyebiliriz. Çünkü aksini gösterecek bir somut adım görmüyoruz.

Bizce burada asıl sorumluluk Başbakan Tayyip Erdoğan’a düşüyor. Başbakan Erdoğan, Hükümeti toplayıp, ya da ilgili bakanları arayıp, "Hemen yeni teşvik sisteminin ne olacağını hazırlayın" dese, inanın bir haftaya kalmaz, yeni teşvik sistemine ilişkin tüm hazırlıklar tamamlanır, bir ay içinde de yeni sistem yürürlüğe girer....

Çünkü ekonomi yönetiminde epeyce birikim var. Zaten Başbakana mevcut teşvik sisteminin iyi bir sistem olmayacağını, çağdaş, gerçekten teşvik yerine geçecek başka yöntemler uygulanması gerektiğini, bu işin başında, söyleyen bürokratlar hala görev başında.

Aslında Başbakan Erdoğan’ın bundan da önce yapması gereken ilk iş; türban tartışmasını Türkiye’nin gündeminden çıkarmaktır. AKP’liler buna "İşte üniversitede serbest bırakacağız, bu sorun da gündemden çıkmış olacak" diyebilirler.

Şunu kesin olarak söylüyorum ki; türbanın anayasa ya da yasa değişiklikleri ile sadece üniversitelerde serbest bırakılması bile, artık bu tartışmaları bitirmeyecek... AKP’li milletvekillerinin bu demeçleri, açık liseye türbanlı, şalvar-fesli alınan bu öğrenci görüntülerinden sonra, kimse bu tartışmaların kolay kolay bitmesini beklememeli.

Özetle; küresel kriz her gün yeni bir dalgayla Türkiye’yi dövmeye devam ederken, Hükümet önlem almakta gecikti.

Şimdi önlem alınsa bile türbanın gölgesinde kalma ihtimali ise çok yüksek...
Yazarın Tüm Yazıları