Cumhurbaşkanı Gül diğer ülke liderlerinin elini nasıl acıtabilir

KAHİRE-İskenderiye arasındaki otobüs yolculuğumuz sırasında Forum İstanbul’un mimarı, Creativ Yayıncılık’ın patronu Şeref Özgencil, Güngör Uras’ı aradı.

Cumhurbaşkanı Gül diğer ülke liderlerinin elini nasıl acıtabilir
İkimize önerisi vardı: "Metin Hoca (Prof. Sözen) Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün elinden alacak. Birlikte Metin Hoca’yı alkışlamaya gidelim."

Konu ÇEKÜL Vakfı’nın kurucusu, Tarihi Kentler Birliği’nin Onursal Başkanı "Tarih Savaşçısı" Prof. Metin Sözen olunca, yanıtımız "Geliyoruz" oldu.

Şeref Özgencil, perşembe akşamı 22.30’da Haydarpaşa’dan kalkan Ankara Ekspresi’ne TCDD’nin özel pazarlamaya çalıştığı vagonlardan birini ekletmişti. Gülsan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanvekili Mehmet Gül, APS Giyim’in patronu Osman Benzeş, Şeref Özgencil, Güngör Uras ve ben saat 22.00’de vagona yerleştik, 22.30’da 10 saat sürecek yolculuğumuz başladı.

Kimi zaman Prof. Metin Sözen’in şerefine kadeh kaldırdık, çoğunlukla da "Türkiye nasıl daha iyi bir noktaya gelebilir?" sorusunu tartıştık. Uykuya 3’er saat ayırdık. Trenimiz 1 saatlik gecikmeyle, ertesi sabah saat 09.30’da Ankara Garı’na girdi. Görevliler bizi VIP Salonu’nu görmeye davet etti. Bu vesileyle Atatürk döneminden beri iyi korunabilmiş VIP Salonu’nu gördük.

Ardından Gülsan İnşaat’a ait SwissOtel’e gittik. Otelin kısa süre önce Suudi Arabistan Kralı’na ev sahipliği yapan kral dairesinde hazırlanmış kahvaltı masasında Gülsan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Gül bizi bekliyordu.

Biraz SwissOtel’de, daha sonra da Gülsan İnşaat’ın Ankara ofisinde vakit geçirdik. Akşamüstü saat 16.30’da Devlet Resim ve Heykel Müzesi’ne girdik... Türkiye’nin dört bir yanından Prof. Metin Sözen’in "tarih-kültür mirasımızın canlandırılması konusundaki önderliği"nden yararlanmış 20’den fazla vali, bir o kadar da belediye başkanı vardı. Hepsi Metin Hoca’yı alkışlamaya gelmişti.

Cumhurbaşkanı Gül, Prof. Sözen’e ödülü verirken, "Bu ödül, Türkiye’de tarihi ve kültürel varlıklarımıza sahip çıkma konusunda yeni bir uyanışa vesile olsun" dileğini dile getirdi.

Prof. Sözen, "Birkaç sözüm var" diyerek, Cumhurbaşkanı’na, salondaki TBMM Başkanı Köksal Toptan’a, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile milletvekillerine özellikle seslendi:

Gelin yeni anayasanın birinci maddesini, ’Türkiye kültür ülkesidir’ yapın. Bu topraklardaki kültürel, tarihi varlıklarımıza önem verdiğimizi anayasamızla ortaya koyun.

Sayın Cumhurbaşkanım, bu topraklarda gelişen uygarlıklardan kalan mirasa çok önem verdiğimizi dünyaya gösterelim. Türkiye o hale gelsin ki, başka ülke liderlerinin elini sıktığınızda, bu topraklardaki tarihi ve kültürel varlıkların gücüyle acıtın.

Hiçbir şey boşuna değildir. Her tarihi ve kültürel varlığın bir bedeli vardır. Böylesine tarihi kültürel zenginliğe sahip bir ülke için "akıl dışı gelecek"ten söz edilemez.

Tarihi varlıklarımızı canlandırma çabalarını sıradan İhale Yasası kurallarıyla frenlemeyin, gerekli düzenlemeyi yapın. Bu varlıklarımız için muhalefet-iktidar birleşin, çok güçlü bir yasa çıkarın.

Bu ödül sana çok yakıştı Metin Hocam...

Ne olur Metin Hoca’nın Malatyalı olduğunu yazın

ÇEKÜL Vakfı’nın Malatya’daki temsilcisi Bekir Sözen aradı: "Sizden bir ricam var... Prof. Metin Sözen, Elazığ doğumlu olduğu için çoğunlukla onun Elazığlı olduğu düşünülüyor. Oysa Metin Hoca’nın annesi Çorumlu, babası Malatyalı’dır. Lütfen Hocam’ın Malatyalı olduğunu yazın da herkes bilsin..."

Bekir Sözen
’in söylediklerine bakılırsa, aslında Metin Hoca’yı Malatya’nın, Elazığ’ın ve Çorum’un sahiplenmesi çok doğal...

Ama Metin Hoca, Türkiye’yi karış karış dolaşıyor, tarihi ve kültürel varlıkların canlandırılmasına öncülük ediyor... Onu tüm Türkiye sahipleniyor...

Kahramanmaraş aslında sıkıntının simgesi oldu

KAHRAMANMARAŞ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Balduk, "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ’Komşuya bakıp yatırım yaptılar’ sözü, Kahramanmaraş’a yanıt hakkı doğurdu" diye söze girdi.

Mehmet Balduk, Mısır dönüşü Güngör Uras’ın, "Kahramanmaraş’ta 15 iplik tesisi kapanmış" diye başladığı soruya Cumhurbaşkanı Gül, "Bazı yatırımlarda ’komşu yaptı, ben de yapayım’ mantığı vardı. Şimdi onlar döviz kuru yüzünden ’yol kazası’na uğruyor" yanıtı vermişti.

Mehmet Balduk, öncelikle iplikte fazla kapasite olduğu görüşüne karşı çıktı: "Bugün Türkiye’ye kurulu kapasitemiz kadar iplik ithal ediliyor. Demek ki ihtiyaç var, kapasite fazla değil."

Balduk,
ardından "Sadece Kahramanmaraşlı zorda" gibi bir izlenim oluştuğuna dikkat çekti: "Ben bazı açıklamalar yaptım, bu yüzden Kahramanmaraş, üretimde, ihracatta, iş hayatında, ticarette yaşanan sıkıntıların simgesi konumuna geldi. Aslında sıkıntı her sektörde ve Türkiye’nin dört bir yanında var."

Balduk, "Komşuda var, benim de olsun"
anlayışının da Kahramanmaraş açısından çok gerilerde kaldığını da vurguladı.

"Sıkıntının simgesi" Kahramanmaraş’tan gelen yanıt böyle...

Salatalığı gören tuzluğu kapıp geliyor

GÜNGÖR Uras’la Kahire’deki Conrad Otel’de 1200’ü Mısırlı olmak üzere 1500 işadamının 2 bin iş görüşmesi yapığını duyunca çok şaşırdık.

Şaşkınlığımızı Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’la paylaştık: "Burada çok çarpıcı görüntü vardı. 1500 işadamı harıl harıl iş görüşmesi yapıyordu."

Unakıtan,
hemen benzetmeyi oturttu: "Burada ’salatalığı gören, tuzluğu kapıp geliyor’ durumu var galiba."`
Yazarın Tüm Yazıları