’In the name of Allah’

İRAN’la yapılan doğalgaz anlaşması da, İran’la yapılan diğer anlaşmalar gibi, başlıkta yer alan bu sözle başlıyor. Allah’ın adıyla, Allah’ın izniyle. Altında Türk ve İran bakanlarının imzaları.

İran böyle yazıyor, ancak yazdığı gibi davranmıyor. Hatta inancına ters, anlaşma koşullarını yerine getirmiyor. Son bir kaç yıldır, bize sattığı doğalgazı kesiyor, sonra vanaları yeniden açıyor.

Geçen hafta Türkiye yine doğalgaz kabusu yaşıyor. Kabus Türkiye’ye çok pahalıya patlıyor. Serbest piyasadan bin metreküpü 300 doları aşan fiyatla doğalgaz satın almak zorunda kalıyor.

EN PAHALI ANLAŞMA

Doğalgaz anlaşması 12 Ağustos 1996, Refahyol döneminde. Anlaşmayı Refah Partili Enerji Bakanı Recai Kutan imzalıyor.

İran-RP arasında su sızmıyor ya, anlaşma bir çırpıda imzalanıyor. O günkü dinci basın manşetleri zafer türküleri havasında.

Oysa, o sırada dünyada en pahalı enerji anlaşması. Türkiye bu anlaşmayla büyük kazık yiyor.

Kazık fiyatla sınırlı değil. Yılda on milyar metreküp verecek. Verdiği kendi doğalgazı değil. Belki bir miktarı kendisinin, ama asıl Türkmen gazı. Kendisi sıkıntıya düştüğünde, bize kesiyor.

CEZASI NEREDE

Allah’ın adına
rağmen, İran anlaşmaya uymayınca, Türkiye bir buçuk yıl önce uluslararası tahkime gidiyor, yani hakeme. İran’ı hakeme şikayet ediyor. Paris’te ICC’ye, Cenevre’de Birleşmiş Milletler’e.

Tam mahkemelik demek doğru değil, onun bir öncesi. Şu anda, durum bu. Aradan bir buçuk yıl geçiyor, hakemden henüz ses yok.

İkinci kazık burada. Anlaşma koşullarını yerine getirmediği, söz verdiği doğalgazı vermediğinde, bunun cezai yaptırımı askıda.

İşte, yine vermiyor, karşılığında İran bize tazminat ödüyor mu? Bizim elimizde İran’ı zorlayacak ne var? Hiç. Kaderine razı, büyük paralar ödeyerek, serbest piyasadan doğalgaz alma telaşından başka ne var?

Bu acı dersten sonra, bugün benzer anlaşmalar imzalandığında, Allah’ın adına emanetten başka ne var? Yaşadığımız sıkıntı var.

29 PROJE

AKP kendisinden önceki iktidarlardan 29 santral projesi devralıyor. Masada, her şeyi hazır, ihaleye çıkılacak ve yapılacak.

Ancak, bugüne kadar 29 proje tıss, ses vermiyor.

İki yıl önce, güzel bir fikirle rüzgar tarlaları haritası çıkartılıyor. Türkiye’de en çok nerede rüzgar var, orada rüzgar santralları kurmak. Çok iyi. Dışa bağımlılığı azaltacak. Üstelik çok ucuz. Hani nerede o rüzgar santralları?

Uzun süre Tuz Gölü altına doğalgaz deposu yapılmasından söz ediliyor. Çok iyi. Üstelik, bu iş için Dünya Bankası’ndan 360 milyon dolar kredi var. Hani, depo nerede?

Orta ve uzun dönemde enerji sıkıntısından başımız çok ağrıyacak.

ROJ TV’de PKK talimatı

DİYARBAKIR alçaklığından sonra, PKK sözüm ona özür diliyor, "Biz talimat vermedik" diyor.

Yalan ve iğrençliğin son örneği.

PKK özür açıklamasını ROJ TV’de yapıyor. Oysa, iki hafta önce aynı ROJ TV’de aynı PKK:

"Herkes kendi bulunduğu yerde, kendi imkanlarını kullansın, elinden ne geliyorsa, onu yapsın".

Diyarbakır’daki katiller de, bu emri yerine getiriyor. Ne özrü!
Yazarın Tüm Yazıları