Enflasyon yükseliyor ama Merkez faiz indirecek

2007 yılı enflasyonu belirlenen hedefin iki katını aştı, giderek oranı yükselen elektrik ve doğalgaz zamları enflasyon oranlarını büyütüyor ama belli ki; Merkez Bankası yönetimi bu gelişmelere rağmen, 17 Ocak’ta yapacağı toplantıda, yine faiz indirim kararı alacak.

Merkez Bankası Aralık ayı enflasyonu değerlendirirken, geçmiş aylardakine kıyasla pek değişik bir şey söylemedi. İşlenmiş gıda fiyatlarında yılın ikinci yarısından itibaren gözlenen yüksek artış eğiliminin, kısmen yavaşlamakla birlikte Aralık ayında da sürdüğünü belirten Merkez Bankası "İşlenmiş gıda fiyatlarında kuraklığın gecikmeli etkisiyle devam eden yüksek artışlar, özel kapsamlı TÜFE göstergelerini olumsuz etkilemeye devam etmektedir" dedi.

Kira ve ulaştırma hizmetlerindeki olumlu seyir ile birlikte hizmet grubu enflasyonunun Aralık ayında tekrar gerileme eğilimi gösterdiği kaydedilen Merkez Bankası değerlendirmesinde, "Bazı mal ve hizmet kalemlerinin KDV oranlarında Ocak ayında yapılan indirimin etkileri yakından izlenecektir" denilerek, ileriye dönük bir umut kapısı bırakıldı.

Merkez Bankası yükselen enflasyonu değerlendirirken, "Elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artışlar enflasyonu olumsuz etkileyecek olsa da orta vadede enflasyondaki düşüşün devam edeceği tahmin edilmektedir" diyerek, faiz indirim kararı için de açık kapı bırakmış oldu.

Piyasalarda, önceki günkü enflasyon açıklamasından sonra önemli bir telaş gözükmüyor, sadece çekirdek enflasyondaki artışın sürmesi biraz tedirginlik kaynağı oluyordu.

Dünkü Merkez Bankası açıklamasından sonra, piyasalar artık bu ay da Merkez Bankası’nın faiz indireceğine, iyice ikna oldular.

Artık 17 Ocak’a kadar tartışacağımız konu; "Merkez Bankası çeyrek mi yoksa yarım puanlık indirim kararı mı almalı, hangisini tercih edecektir" olacak.

Tabi ki çok daha fazla indirim kararı alması gerektiğini ya da hiç indirim yapmaması gerektiğini söyleyenler var ama bunlar azınlıkta...

ABD’DEN GELEN KÖTÜ HABERLER

Bu arada 2008’de Türkiye ekonomisinin de kaderini belirleyecek yurtdışındaki gidişat hakkında, yeni yılla birlikte kötü haberler gelmeye başladı. ABD’de güven endeksi kritik eşiğin, belirgin olarak altına indi ve hem dışarıdaki hem içerideki piyasa oyuncuları bunun artık ekonominin daralması hatta durgunluk ihtimalini iyice artırdığını kabul ediyorlar.

Piyasalar, bu daralmanın hızla tüm ülkelerin para politikalarını etkileyeceğini kabul ederken, Avrupa ve Japonya’dan böyle bir işaret gelmemesine seviniyorlar. İçerideki oyuncular özellikle yüksek ihracat yaptığımız Avrupa’dan bu işaretlerin gelmemesine sevinirlerken, ABD’deki göstergelerin ise içerdeki para politikalarına etkisini kaçınılmaz görüyorlar.

Bazı bankacılar, ABD’deki durgunluk ihtimalinin artmasının, Merkez Bankası’nın faiz indirimi konusunda itici bir güç olması gerektiği düşüncesinde. Yani bu gelişmelerin içerideki enflasyon görünümünde bariz bir bozulma olmadığı takdirde, indirim beklentisini artırdığı gözleniyor. Bu bankacılar, içerdeki enflasyon görümünde de, Merkez Bankası gibi düşünüyor ve fazla kaygı duymuyorlar. Ya da indirim istedikleri için, kaygılarını dile getirmiyorlar...

Bankacıların en büyük dayanağı; Merkez Bankası’nın orta vadeli enflasyon görünümüne ilişkin olumlu sözleri ve onlar da çıkıp Merkez Bankası’na "Madem öyle görüyorsun, dışarıdaki bozulmadan fazla etkilenmeden yarım puan indirim yap" diye talep ediyorlar.

Özetle temkinli olanlar çeyrek, daha hızlı hareket isteyenler yarım puan indirimden yana.

Bence risk alınıyor... 2006 ortasında sert tepki gösterilip faizler fazla artırıldı, belki bu kadarı yanlıştı ama bu yükseklik şimdiye kadar yastık vazifesi gördü, herkes faiz çıkarırken biz faiz indirebildik. Unutmayalım ki; burası Türkiye ve ekonomide, politikada her an her şey olma ihtimali yüksek. Kısacası; dışarısı da kötüleşirken, temkinli olmakta büyük fayda var...
Yazarın Tüm Yazıları