Ermeni Tasarısı yine kapımızı çalacak

Bir ara neredeyse ABD ile ilişkilerimizi askıya almaya hazırlanıyorduk. Ermeni tasarısı son dakikada Bush yönetimi tarafından engellendi de, bir felaket önlenebildi. Peki sonra ne oldu? Hiiç, daha önceki örneklerde olduğu gibi, unuttuk gittik. Merak etmeyin, bu tutumu sürdürürsek, kapımız yine çalınacak.

Haberin Devamı

PKK ve Kuzey Irak olaylarına öylesine daldık ki, bir aralar gündemin ön sıralarındaki bir çok konuyu unutuverdik.

 

Hatırlayın, geçen aylarda birbirimize girmiştik.

          

Amerikan Temsilciler meclisine verilen Ermenilerin soykırım iddialarının doğru olduğu yolundaki tasarı nedeniyle fırtınalar esmişti. Ankara ayaklandı. Washington’a ardı ardına heyetler gitti. Başbakan son derece sert tepki gösterdi. Türkiye’nin ,bu tasarının yasalaşması durumunda ne gibi önlemler alabileceği tartışıldı.

          

Bu tartışmalar sırasında, konuyu yakından izleyenlerin tümü “ bu defa kimse önleyemez. Bu iş bitmiştir” diyordu. Hatta engellenmesinin, eskisi gibi geri püskürtülmesinin bir mucize olacağı söyleniyordu. Ermeniler de, kendilerindenson derece emindiler. Tasarı cepte keklik gibi görünüyordu

Haberin Devamı

          

Olay daha çok Amerikan iç politikasının yansımasıydı. Türkiye’yi cezalandırmaktan veya sadece Ermenilere şirin görünmek değildi. Kongredeki Demokrat çoğunluk, bu tasarıyla Cumhuriyetçilere dayak atmak da istiyordu.

          

Türk-Amerikan ilişkileri açısından tam , bir sınav sürecine girilmişti ki, Bush yönetimi şimdiye kadar görülmemiş bir karşı atağa geçti. Gerçekten de, ABD başkentindeki lobi firmalarını dahi şaşırtan bir mücadele başladı. Eski dışişleri bakanları, savunma bakanları tepkilerini mektuplarla belirttiler. Başkan Bush, kilit konumdaki milletvekillerine bizzat telefon etti. Amerikan yönetimi, Türkiye ile ilişkilere ne kadar önem verdiğini, son derece açık şekilde ortaya koydu.

          

Sonunda, beklenmeyen gerçekleşti ve tasarıya destek veren imzalar teker teker geri çekilmeye başladılar. Demokratların Temsilciler meclisindeki çoğunluk lideri Bayan Pelosi de, pes etmek zorunda kaldı.

          

Haberin Devamı

Bush kadar, Türkiye de kazandı.

          

Washington’dayken, bu tasarıyla ilgilenmiş olan lobi yetkilileriyle, Bush yönetimi yetkilileriyle görüştüm. Bu tasarının, seçim yılı olan 2008’de dahi yeniden geri gelmesinin çok güç olduğunu söylüyorlar.

          

Ancak, aman dikkat Ermeni tasarısı 2009’dan itibaren yeniden geri gelecektir.

          

Eğer bundan önceki örneklerde olduğu gibi, şu sıralarda yaşandığı gibi, bizde bu dosyayı kapatır ve her şeyi unutursak ve hiçbir şey yapmadan hayatımıza devam edersek, bilelim ki tasarı yeniden kapımızı çalacaktır.

                                                        

 *                               *                               *

 

Haberin Devamı

BUSH BİZE ZAMAN KAZANDIRDI, ANCAK…

          

Bush yönetimi, Ermeni tasarısı konusundaki tutumuyla, Türkiye’ye inanılmaz bir avantaj sağladı.

          

ABD Temsilciler Meclisinin Soykırım tasarısını kabul etmesinin belki “ yaptırım” gücü yoktu, ancak Türkiye açısından “ Soykırım iddiaları konusunda büyük bir moral yenilgiye uğramak” anlamına gelecekti. Uluslararası alanda, ne kadar tepki göstersek, ne kadar haklılığımızı ileri sürersek sürelim, inandırıcılığımızı kaybetmiş olacaktık. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım, zaten yaygın olan “ Türkler Ermenileri soykırıma tabi tuttu” inancı artık bir daha silinmeyecek şekilde perçinleşecekti.

          

Haberin Devamı

Amerikan Temsilciler Meclisinin atacağı adım, kazanmaktan çok zorlandığımız bir mücadelenin tümüyle kaybedilmesi anlamına gelecekti. Moral açıdan yıkılmamız demek olacaktı.

          

Bush yönetimi tutumuyla, Türkiye’yezaman kazancı sağladı. Ancak bu kazancımızın ne kadar değerli olduğunu da tahmin edemezsiniz.

          

Bu süreyi iyi kullanmak ve Temsilciler Meclisine yeniden geldiğinde, daha etkili bir engelleme mekanizması oluşturabilmek gerekiyor.

          

Her defasında bu tip mucizelerin gerçekleşeceğini sanmayalım.

          

Hele önümüzdeki seçimleri kazanacaklarına kesin gözüyle bakılan Demokratların, Bush yönetimi kadar duyarlı davranmayabileceğini, “ canım bu iş geçsin de artık bir defada bitsin. Öleceksek bir defa ölelim.” Diyebileceklerini iyi hesaplamamız gerekiyor.

Haberin Devamı

          

Peki, ne yapmamız gerekiyor?

          

İşte bazı somut örnekler…

 

-       Türkiye’nin önerdiği “Ortak TarihçilerKomisyonu kurulması” fikrini, örneğin İngilizlerin ön ayak olmalarının sağlanması. 3 üncü bir ülkenin bunu yapması, projeye ağırlık kazandıracak.

-       Erivan ile sınır kapısının mutlaka açılıp ticaretin arttırılması.

-       Türkiye ile Ermenistan arasında ister spor, ister kültür olsun çeşitli ilişkilerin arttırılması ve Ermenistana yönelik mesajların çoğaltılması.

          

Bu listeyi uzatmak mümkün.

          

Ankara’da birilerinin bu konuda kafa yormaya başlaması ve ciddi bir planlamaya girmesi gerekiyor.

          

Aksi halde, hiç ağlamayalım. Bu oyunu kaybederiz.

Yazarın Tüm Yazıları