Yüzleşme yılında formül 3 T

YILBAŞI için çocuklar eve döndü. Arkadaşları da. Neşeli masa başı sohbetlerinden birinde 2008 yılının sihirli formülünü bulduğumu söyledim onlara.

Merak ettiler. "3T" dedim "Bu yıl öyle bir yıl olacak ki, onu sıkılmadan, üzülmeden atlatmanın anahtarı 3T’de. Tedbir, temkin, tahammül."

"İçimizi şişirttin"
dediler, karşı çıktılar sonra bütün gece benimle dalga geçtiler. Onlar, HZD’yi "hopla, zıpla, durma" formülünü tercih ediyorlardı ama yine de kulaklarına küpe oldu 3T.

Hrant Dink cinayeti ile başlayan 2007, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gölgesinde geçti ve maalesef boş bir yıl oldu. Reformlar rafta kaldı. Biriken sorunlara köklü çözüm kapılarını aralayabilirdi. Olmadı, sorunların üst üste yığıldığı bir yıl oldu.

2008’de bu sorunlarla yüzleşeceğiz. Her yüzleşme sürecinde olduğu gibi en tabu konularından, halının altına süpürülen en sıradan sorunlarına kadar birçok konu ile bu yıl yüzleşmek hatta hesaplaşmak durumunda kalmanın risklerini yaşayacağız.

* * *

EKONOMİ
’yi uzmanlarına bırakıyorum ama göstergelerin önümüzdeki yıl zorlu bir dönemi haber verdiğini artik herkes kabul ediyor. Kemer sıkmaktan, büyüme hızının yavaşlamasından, zorunlu zamlardan, işsizlikten daha çok söz edeceğiz önümüzdeki yıl. Dünyadaki olumsuz gelişmeleri de hesaba katarsak siyasi açıdan zorlu bir yılın ekonomik ikliminin de pek ılıman olmayacağı anlaşılıyor.

Sınır ötesi operasyonun tozu dumanı kalktığı zaman altından ne çıkacağı henüz belli değil. Eve dönüş yasasını çekici hale getirme çabaları, o yüzleşme günlerinin habercisi.

Bu hazırlığın yeterli olup olmadığını, nelerin gerektiğini, nelerin mümkün olmadığını önümüzdeki yıl tartışacağız. Duymak istemediklerimizi duyup onlara yanıt arayacağız. Uzlaşma istiyorsak önce dinlememiz gerektiğini öğreneceğiz. Kolay olmayacak.

Bu yıl sorunlarımızla yüzleşmek zorundayız. Bazı konular bir süre daha buzdolabında bırakılsa bile bazılarını mutlaka konuşacağız. Çözüm arayışında engellenecek, tıkanacak, zorlanacak, çekişeceğiz.

Yeni Anayasa’yı da bu yıl konuşacağız. Belki ilk kez, nasıl bir Türkiye sorusuna, demokratik bir ortamda çoğulcu bir arayışla yanıt bulmaya çalışacağız.

Her kesimin kendi malı olarak görüp diğerini dışladığı Türkiye için ortak bir gelecek tasarlayacağız. Anayasa tartışmalarında kendimizle yüzleşecek huysuzlaşacağız.

* * *

TÜRKİYE
’nin yüzleşme yılına dünyadaki gelişmeler de pek yardımcı olmayacak gibi duruyor. Kuzey Irak operasyonunda ABD ile işbirliği Türkiye’yi Irak’ta Washington’a daha da yakınlaştırıyor. 2007’den önümüzdeki yıla ertelenen Kerkük sorunu Türkiye’yi bu yıl daha çok içine çekecek. BM’ye bırakılan çözüm sürecinde "kenarda durmak" bile Türkiye’nin işin içine girmesini gerektirecek. İç politikada tartışılacak, evirilip çevrilecek!

İran, ABD’nin gündeminden düşmeyeceği için Türkiye’ye yerine getirilmesi güç talepler gelebilecek, her iki taraftan da.

Ermenistan’daki bakanlık seçimleri ve soykırım iddiaları bu meseleyi daha ciddi biçimde gündemimize taşıyacak. Bu yıl konunun Amerikan Kongresi’nde ne kadar zor atlatıldığını anımsarsak, ABD’de seçim yılı olan 2008’de işlerin daha da zorlaşacağını söylemek kehanet olmaz. Ve artık "tarafsız tarihçiler" argümanı üzerinde yan gelip yatılamaz. 2008’de konuyu ele almak, sorun ile yüzleşmek ve yeni politikalar üretmek için daha çok çalışmak gerekliliği dayatacak.

İşte bütün bu nedenlerle 3T diyorum.

Yüzleşmeler yılı 2008’in risklerini azaltmak için "temkin", krizleri doğru yönetmek için "tedbir" ve sorunları kalıcı uzlaşmalarla aşabilmek için de "tahammül" diyorum.

Bir dahaki yıl gençlere HZD’yi önerebilmek, "Hopla, Zıpla, Durma Türkiye" diyebilmek için bu yıl 3T.

Temkin. Tedbir. Tahammül!
Yazarın Tüm Yazıları