Biz kimi koruyoruz?

ADAM bundan 25 yıl önce Yozgat’ta, "Sermayelerimizi veya küçük tasarruflarımızı birleştirip iş kurabiliriz" diyenlerin başına geçiyor. Bundan YİMPAŞ adında bir "mağazalar zinciri" doğuyor.

Ve, sadece "hemşeri" parası yetmeyince Avrupa’da alnının teriyle birkaç kuruş biriktiren çileli Anadolu insanının parasına göz koyuyor.

İnsanımızın zayıf tarafını bildikleri için işin içine biraz din ve iman, biraz helal kazanç, biraz da memlekete hizmet kavramları giriyor. Böylece milyonlarca mark -sonra Euro- toplanıyor. Para verenlere hukuken geçerli olup olmadığı tartışmalı birtakım senetler dağıtılıyor.

Çalım iyi, hedef iyi, lafazanlık iyi...

Ama sıra para veren insanların bunun nemasını almasına gelince durum iyi değil.

Nitekim İsviçre’de, Almanya’da ve Türkiye’de konu yargıya intikal ediyor.

Sonuç, "Sermaye Piyasası Yasası’na aykırı olarak halka resmi mercilerden izin almadan hisse senedi satmak" suçundan 2 yıl hapis cezası...

Dursun Uyar adındaki kişi, bu suç yüzünden aldığı hapis cezasını çekmemek için her türlü akrobasiyi yaptıktan sonra, mecburen teslim oldu ve "itibarına" (!?) uygun olsun diye, Karabük’ün Eskipazar İlçesi’ndeki "Yarı Açık" Cezaevi’ne kondu.

Yürürlükteki infaz yasasının, adaletle alay etmekten başka bir anlam taşımayan hükmü gereği 9 ay sonra muhtemelen "Yozgat seninle gurur duyuyor!" sloganları arasında hapishaneden çıkar.

Tüm bunları neden yazıyoruz biliyor musunuz?

Küçük tasarrufçunun iyi niyetini kötüye kullanma suçu eğer gerçekten serbest piyasa ekonomisi olan bir ülkede işlenseydi, Dursun Uyar adındaki kişi bir daha gün ışığı göremezdi.

Merak edenlere bir liste verelim:

ABD’de ENRON isimli büyük bir şirket de küçük tasarruf sahibi insanların güvenini mahvedip iflas noktasına gelince başındaki Kenneth Lay ile Jeffrey Skilling yargılandı. İkisi de suçlu bulundu. Lay, en az 20 ila 30 yıl arasında bir ceza verilmesi beklenirken öldü. Skilling’e 24 yıl hapis cezası verildi.

Hepsinin suçu üç aşağı beş yukarı aynı olan öteki örnekleri de sayalım:

WorldCom şirketinin başındaki Bernard Ebbers 25 yıl, Tyco International’ın başındaki Dennis Kozlowski 25 yıl, aynı şirketin Finans Müdürü Mark Swartz 25 yıl, ImClone Systems’in Genel Müdürü Sam Waksal 7 yıl hapse mahkûm oldular ve şimdi hepsi de içerideler.

Bizde ise dün Ertuğrul Özkök’ün dediği gibi adaletin emri basın tarafından itile kakıla yerine getiriliyor. Onda da saygıdeğer suçlunun istirahati ön plana alınıyor.

Peki masum küçük tasarruf sahibi insanlarımızın paralarını aynı şekilde "din, iman" nutuklarıyla "söğüşleyen" öteki holdinglerin yöneticileri nerede?

Biz yolsuzu, hırsızı, ahlaksızı korumaktan hiçbir zaman vazgeçmeyecek miyiz?
Yazarın Tüm Yazıları