İdamın dondurulması Müslümanlığa hakaret mi?

"BATI’nın İslam dünyasına karşı düşmanlığını gösteren siyasi bir karar."

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun bayram öncesi aldığı, dünyada idam cezasının dondurulması kararına İran’ın tepkisi böyle oldu.

İtalya’nın girişimi ile uzun süreden beri devam eden çalışmalar sonucu BM üyesi 104 ülke bu öneriye evet oyu verdi.

İkinci aşama, idam cezasının kaldırılması olacak.

İran, bu karara karşı çıkabilir ve istediği yanıtı verebilir ama bu tepkiyi bütün Müslümanlar adına vermeyi kendinde hak görmesi kabul edilebilir mi?

Türkiye’de, idam cezasını Müslümanlar kaldırmadı mı?

Yönetimin adalet danışmanı Muhammed Cevad Laricani, karara ülkesinin ilk resmi tepkisini verirken, "Bu karara karşı direneceğiz ve İslam dünyasının onurunu koruyacağız" diyor.

Batı ülkelerini kendi değerlerini başkalarına empoze etmekle de suçlayan İranlı yetkiliye göre, "İdam cezası İran’da kabul gören bir cezadır."

Bu açıklamayı okurken, tanıdığım İranlıların yaşadıklarını anımsamamam mümkün değildi. Birilerinin çıkıp, şeriat yasalarını sorgulaması, idamı kabul edilebilir bir ceza olarak görmediğini söylemesi kolay değil oralarda.

* * *

ZATEN BM
kararından bir gün sonra İran Yönetimi, üç yüz küsür gram eroinle yakalanan bir kişiyi idam ederek "karara direndi" ve herhalde İslam dünyasının onurunu koruduğunu vehmetti.

Fanatiğin, dincisi de milliyetçisi de aynı noktadan hareket ediyor.

Herkesin adına en doğruyu ben söylerim. Ben bilirim. Benim doğrum farklıdır. Başka doğru olduğunu söyleyen ise benim düşmanımdır diye düşünüyor.

Tahran Yönetimi idam cezalarının dondurulması kararına, bunun ideolojik bir zorlama olduğu gerekçesiyle karşı çıkıyor.

Şeriata dışarıdan, Müslüman olmayan çevrelerden müdahale olarak algılıyor.

Oysa karara "evet" diyen 104 ülke arasında Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkeler de var.

"Hayır"da birleşen 54 ülke arasında da ABD.

Yani mesele, Batı’nın İslam dünyasına karşı çıkışı, şeriatı hedefe oturtması değil.

Mesele insanlık meselesi. Hayata, insana değer verme meselesi.

* * *

BAZI
çevreler bu karardan sonra, daha önce BM’nin iki kez aynı doğrultuda kararlar aldığını ama ikisinin de havada kaldığını söyleyerek kötümser yorumlar yaptılar.

Dişe diş, göze göz öngören eski adalet anlayışının yerini, daha zor ama daha kalıcı olabilecek düzeltme- tedavi etme yaklaşımının alması doğrultusunda atılan adım hiç olmazsa bir şeyi ortaya çıkardı.

Bugün dünyada 104 ülkenin paylaştığı bu düşünce karşısında gerici tepkiler daha çarpıcı biçimde sırıtıyor.

İdamı Müslümanlığın "onur meselesi" haline getirmek mesela.

Hele de bütün dünyada idam cezalarının son üç yılda gerilediği, Afrika ülkelerinin de temel insan haklarına uyma konusunda taahhütte bulundukları bir süreçte.

Bu gidişe, Müslümanlık adına "direndiğini" iddia edenlere yanıt yine Müslümanlardan gelir umarım.
Yazarın Tüm Yazıları