Dün acayip bir kitap okudum

Dün çok acayip bir kitap okudum: Anıkolik.

İngilizce orijinal adı "Confessions of a Memory Eater" (Bir Anı Yiyici’nin İtirafları.)

Beni çok etkiledi.

O kadar ki, epey bir süre bütün dünyayla iletişimim kesildi.

Alya uyuyordu, yağmur yağıyordu, televizyonda da aptal bir dizi vardı.

Ve ben Anıkolik’i elime aldım.

Alış o alış, bırakamadım.

İki buçuk saat hiç kıpırdamadan okudum.

Sonunda kolum karıncalandığı için, oturduğum kanepede pozisyon değiştirdim ama okumaya devam ettim.

Benim için iyi bir seks, iyi bir aşk, iyi bir seyahat, iyi bir kitap, iyi bir film... Hepsindeki ortak nokta şu... Dünyanın geri kalanını unutabilmek...

Unutturabiliyorsa iyidir, yoksa geçiniz...

İşte Anıkolik, bana bunu yaşattı.

* * *

Siren Yayınları’ndan çıkmış.

Yazarı Pagan Kennedy. Kafası farklı çalışan bir yazar, undergroud edebiyatının önemli isimlerinden biri.

Çok iyi bir konu yakalamış.

Minik bir hap içerek, geçmişe dönmek mümkün olsaydı, ne olurdu?

Romanın kahramanı Win Duncan’ın gözünden bu sorunun cevabını arıyoruz... Sadece o değil hepimiz... Kitabı okuyan herkes... Çünkü istesek de istemesek de, insanın aklına takılıyor... Elimde böyle bir imkán olsaydı, minicik bir hap içebilseydim ve geçmişimde yaşadığım bir olayı yeniden yaşayabilseydim... Neyi yaşamak isterdim... Sahi siz neyi isterdiniz? Hangi anınızı, gözünüzün önünden geçirebilseniz, bir kere daha yaşayabilseniz mutlu olurdunuz?

Ben mesela bir film seyrediyormuş gibi bir sürü anımla yeniden karşılaşmak isterdim.

Keyfe bakar mısınız!

Sanki DVD player’a bir DVD koyup, canınızın istediği filmi seyrediyorsunuz. Bir katalog gibi bütün hayatınız gözünüzün önünde... İçinden bir anınızı seçiyorsunuz... "İşte bu!" diye parmağınızla gösteriyorsunuz... Hapınızı içiyorsunuz ve buyrun bakalım sizin başrol oyuncusu olduğunuz film karşınızda, hiçbir ayrıntısı atlanmadan hayal perdenizde oynuyor...

Tabii böyle bir imkanın sorun yaratması ihtimali de var.

Win Duncan, kendisine eskisi gibi tutkuyla sarılmayan karısına, yaşadıklarını, hap alıp istediği anıyı yeniden görebildiğini anlatınca, karısı soruyor: "Benimle ilgili anılar da gördün mü?" Evet, gördüm." "Peki o anılar arasında benimle seviştiğin sahneler de var mıydı?" "Evet, vardı." "Bu resmen tecavüz! Bana sormadan, benim onayımı almadan istediğin zaman benimle sevişmen tecavüze girer..."

Buyrun bakalım, biraz da buradan tartışın...

Bir insanın partneriyle, hatıralarında sevişmesi tecavüze girer mi, girmez mi?

Bence girmez, çoğumuzun zaten, hap içmeden yaptığı bu, geçmişte yaşadığımız sevişmeleri ya da güzel günleri zihninizde yeniden yaşıyoruz... Hayat ancak öyle katlanılabilir oluyor.

Bunu sıklıkla yapmaya başladığımızda da adına "yaşlılık" diyoruz...

Neyse, eğer dünyanın geri kalanını unutturacak bir kitap olsa da okusam diyorsanız bu aralar, o kitap Pagan Kennedy’nin Anıkolik’idir...

Keyifli okumalar... Güzel anlar... Mutlu anılar...

HAMİŞ: Sıradakiler: Gelecek Uzun Sürer, Louis Althusser, Can Yayınları. Sıcak Ülkelerden Gelen Vahşi Sakatlar, Ayrıntı Yayınları, Tom Ribbins. Kimseye kefil olamam bu kitaplardan dolayı, bunlar beni baştan çıkaran kitaplar, sizi çıkarmaları gerekmiyor...
Yazarın Tüm Yazıları