Sabah-ATV sonsuza kadar kamu malı olarak kalmamalı

Bazen bir şeyi yapmamak yapmaktan daha doğru olabilir.

Haberin Devamı

Sabah ile ATV’nin Turgay Ciner’in elinden alınıp TMSF’ye aktarılması da, bu çizgide değerlendirilmek durumunda şimdi.

Eriyip yok olmanın eşiğine gelmiş bir medya grubunu değerli hale getirip, rekabet pazarında ağırlıklı yere getirmek kolay değildir. Ciner döneminde Sabah ve ATV’de bu başarılmıştı.

Eğer bu grubun halka açılabilmesi mümkün olsaydı, herhalde Dinç Bilgin’in TMSF’ye olan yükümlülüklerinin karşılanabileceği mali kaynaklar da yaratılacaktı.

Ama olamadı ve TMSF geçen Nisan’da gruba el koydu.

Ciner de herhalde “kamu” ile davalı olmak yerine uzlaşmanın daha akılcı olacağını düşünüp, TMSF ile uzlaşmayı seçti.

Şimdi 5 Aralık günü Sabah-ATV’nin ihale yoluyla satışı var. Bu ihaleye katılacak grupların sayısının az olması ise, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ü de üzmüşe benziyor.

Haberin Devamı

Nitekim ihaleye olan ilginin beklentilerinin altında olmasını yorumlayan Ertürk, 1.1 milyar dolarlık muhammen bedelin altındaki bir teklifin kabulünün mümkün olmadığının da altını çizerek, talebin azlığı konusunda şunları söylemiş:

- Nedenler arasında yüzde 25 yabancı sınırının varlığı, uluslararası kredi piyasalarındaki daralmanın getirdiği şartlar ve finansal kurumların medya sahipliğiyle ilgili getirilen kısıtlamalar var.

Yıllarca birlikte olduğumuz Sabah’ta çalışan arkadaşlarımın bu noktada ne tür bir duygu fırtınası yaşadıklarını hem hissediyor hem de biliyorum. Ana ham maddenin duygu, düşünce, haber, yorum olduğu bir sanayidir medya. Bunca çalkantı arasında morallerini ayakta tutupmarka değerini korumayı başaran kadroların, bu yeni dönemi de başarı ile karşılayacaklarını ümit ediyorum.

Medyada çok seslilik ve bağımsızlık, demokrasinin de güvencesidir.

Bu grubun sonsuza kadar kamu yönetiminde kalması, umarız ihtimal dışıdır.

ŞAKA

Neye ne kadar şaşırabiliriz?

Değişime ilişkin açıklamalar çarpıcı oluyor.

Değişimin şaşırtıcılığını vurgulayan bir açıklama, YeşillerPartisi Eş Başkanı Daniel Cohn Bendit’ten geldi: Şöyle dedi Cohn Bendit:

Haberin Devamı

- İleride İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın homoseksüel olabileceğine şimdiden kendinizi hazırlamalısınız. Şimdi bu sözlerime gülebilirsiniz ama 20 yıl önce Fransa'da boşanmış birinin cumhurbaşkanı olması bile imkansızdı.

Avrupa Parlamentosu “Karma Parlamento Komisyonu”nun TBMM’deki Genel Kurul Toplantısı’nda konuşan Dışişleri Bakanı Ali Babacan da, ikinci açıklamada şöyle dedi:

- Çok yakında şaşırılacak değişiklikler olacak…

Bakalım Babacan’ın “şaşırılacak değişimler”i ile Cohn Bendit’in İstanbul Belediyesi’ne ilişkin ön görüleri arasında bir bağlantı olacak mı?

Mahsun Kırmızıgül yine kendini aştı…

Mahsun Kırmızıgül yönetmen olarak “Beyaz Melek”i çekerken, ben hemen her gün onun “Nemrutun Kızı” türküsüne takılmıştım. Bu türkünün içindeki Kazancı Bedih’in sesinin,türküye nasıl farklı bir renk kattığını hissederken, bunu türküde görebilen Kırmızıgül’ün “Beyaz Melek”te de aynı renkleri yakalayacağını düşünmüştüm.

Haberin Devamı

Nitekim yakalamış. Türkiye mozaiğinin farklı renklerinin birbirleri ile olan kardeşliğini öylesine iyi anlatmış ki, mozaik bu filmde ebruya dönüşmüş.

İzleyiciler de böyle bir kardeşlik öyküsüne duydukları özlemi, bu filmin gişe rakamlarına yansıtmışlar. İşte ilk rakamlar ortada:

- Mahsun Kırmızıgül’ün ilk filmi ''Beyaz Melek'', 163 kopya ile 200 salonda gösterildiği ilk üç gününde 157 bin 785 kişi tarafından izlendi.

Yaşamının her döneminde kendini aşmaya çalışan ve bunu başarabilen Mahsun Kırmızıgül’ü kutluyorum. Eleştirmen Ali Murat Güven’in şu cümlelerinin altına imzamı atabilirim:

- Toplumun farklı farklı etnik unsurlarının birbirlerine karşı bu denli bilenip düşman kılındığı, ülkenin her köşesinin kesif bir nefretle kaplandığı lanet olası bir atmosferde, “Anadolu kardeşliği”ni yücelten böylesi naif öykülere ne kadar da ihtiyacımız varmış.

Haberin Devamı

Sevgili okurlar; Doğu'yu Batı'ya, Batı'yı Doğu'ya şiir gibi bir sinema diliyle yaklaştıran; Türk sinema tarihinin en muhteşem oyuncu kadrosunu bir araya getiren; neredeyse her diyaloğu barış için, kardeşlik için çile çeken bir yüreğin sancılarını bizlere duyurmakta olan “Beyaz Melek”i ne yapıp edip mutlaka görün. Bu film izleyici toplamalı ve yeterince para kazanmalıdır. Ki ardından benzerleri de gelebilsin…

Yazarın Tüm Yazıları