Kurallı maliye politikası fikri güç kazanıyor

HÜKÜMETLERİN yasa çıkararak mali disiplini koruyucu önlemleri artırması, kendilerini harcamalar konusunda sınırlamaya razı olmaları anlamına gelen "kurallı maliye politikası" fikrinin, son dönemde iyice güç kazandığına şahit oluyoruz.

Bu fikrin ilk ortaya atılmasının nedeni; önümüzdeki Mayıs ayında IMF’yle stand-by anlaşmasının sona erecek olması ve bundan sonrası için çözüm arayışlarıydı. İlk ortaya atıldığında şüpheyle karşılanan bu fikrin son dönemde, özellikle ekonomi bürokratları arasında önemli bir destek bulduğunu gözlüyoruz. Yani bürokratlar önümüzdeki yıl Mayıs ayından sonra doğacak IMF boşluğunu, kısıtlar koyan yasa maddeleri ile geçirmek istiyor.

YAKIN İZLEME ANLAŞMASI

Bunun yanı sıra bürokratların destek verdiği bir başka konu da IMF’yle stand-by anlaşması sona erdikten sonra "yakın izleme anlaşması" veya adı başka türlü olsa da, yine izlemenin yer alacağı yeni bir anlaşma imzalanması gerektiği. Özetle; hem IMF’le, gevşese bile, ilişkilerin sürmesini hem de yasa maddeleri ile Hükümetin özellikle harcamalar konusunda kendisini bağlayıcı yasalar çıkarmasını istiyorlar.

Bunun nedeni bürokratların siyasi iktidarların mali disiplin konusunda her an işi gevşetip, gelirinden fazla harcamaya yönelme eğilimlerine ilişkin korkuları...

Bizce 2007 yılında yaşananlar, yani IMF’yle stand-by anlaşması sürmesine rağmen yoğun bir seçim ekonomisi uygulanmış olması ve bunun tekrarlanma ihtimali bu fikre güç kazandırdı.

DİSİPLİN İÇİN ŞART

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız bir üst düzey bürokrat, adına kurallı maliye politikası denip denmeyeceğinin o kadar önemli olmadığını ama bütçe açığının gayrisafi milli hasılaya oranı, bütçe harcamalarının gayrisafi milli hasılaya oranı gibi kritik oranlar belirleyip, bunları yasa maddesi haline getirmenin, mali disiplinin sürmesi açısından şart olduğunu söyledi.

Bu oranların kesin olmadığını, başka kıyaslama oranlarının da belirlenebileceğini kaydeden aynı yetkili, "IMF’yle Mayıs’tan sonra stand-by anlaşmasının bitirileceği artık bu şekilde devam edilmeyeceği,açıkca anlaşılıyor. Öyle olunca mali disiplini korumak için hem yakın izleme anlaşması hem de kısıt koyucu yasa maddelerinin ikisinin bir arada olması büyük yarar sağlar. Unutulmasın ki; mali disiplinin sürekli korunması gerekiyor. Bundan ilelebet taviz verilemeyeceğini artık herkes gördü" şeklinde konuştu.

HEDEF BORCU AZALTMAK

Aynı yetkiliye, 2008 yılı bütçe yasa tasarısı TBMM plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülürken bu yönde maddeler konulup konulmayacağını sorduğumda ise, buna gerek olmadığını, zaten 2008 ortasına kadar bir denetimin olacağını hatırlatarak, bu ilke doğrultusunda belirlenecek kısıtların 2008 yılı içinde yasalaştırılabileceğini kaydetti.

Mali disiplin için atılacak bu adımlardan sonra asıl hedefi, "2012 veya 2013 yıllarında kamu net borç stokunun milli gelire oranının yüzde 25’lere indirilmesi" olarak belirten aynı bürokrat, bunu sağladığı takdirde Türkiye ekonomisinin düze çıkacağını da söyledi. Dolayısıyla bu hedefe ulaşmak için de kurallı maliye politikası şart görülüyor.

GELİŞ TARİHİ BELİRSİZ

Bu arada IMF Heyetinin gözden geçirmeyi tamamlamak için ne zaman Ankara’ya geleceği de konusu da hala belirsizliğini koruyor. Aynı yetkiliye sorduğumuzda "elektrik zamlarının yapılmasından sonra artık gelecektir" yanıtını aldık.

IMF’nin gelmek için şart koştuğu vergi artırımlarının, sigara ve akaryakıt vergilerine zam yapılarak yerine getirildiğini kaydeden yetkililer, bir tek elektrik zammının eksik kaldığını, onun da hazırlıklarının tamamlandığını söylediler.

ŞOFÖRLERLE SOHBET

Bu konuyu bürokratlarla konuşmamızdan birkaç saat sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cuma namazından çıkıp şoförlerle sohbet ettiğini ve şoförlere "elektrik ve doğalgaz zammının yılbaşından itibaren yürürlüğe gireceğini" söylediğini öğrendik.

Umarız bu şoförlerden duyduğumuz haber doğru değildir.

Zaten dışarısı giderek iyice belirsizleşirken, içeride siyasetten sıyrılıp bir türlü gündemi ekonomiye getiremiyoruz. Elektrik zammı ve IMF gelişinin daha fazla gecikmemesi lazım.
Yazarın Tüm Yazıları