84’ündeki Cumhuriyet

CUMHURİYET’in kuruluşunun 84’üncü yıldönümü dün, en çok kendine "İkinci Cumhuriyetçi" diyenlerin sütunlarını işgal etmişti.

Belli ki bir türlü içlerine sindiremedikleri bir gerçek var karşılarında...

Ne var ki onlar Cumhuriyet’e çemkirirken, öteki sütunlarda "Türkiye 84 yılda 865 kat büyüdü" başlıklı haberler yer almaktaydı.

Buna göre 1923’te kişi başına 45.3 dolar olan milli gelir ortalamamız 84 sene sonra 145 kat büyüyerek 6 bin 625 dolara ulaşmış. Türkiye en büyük ve istikrarlı kalkınma hızı olan ortalama 9.4’e de o dönemde erişmiş.

Ama efendim mesele o değilmiş...

Yıllardır bu konuda aynı plağı çalıp duran bir sütundan aktaralım. Şöyle diyor:

"Türkiye’de cumhuriyet, Osmanlı Hanedanı’nın iktidarını yıkıyor ama egemenliği halka devretmiyor.

Otoriter bir Cumhuriyet rejimi kuruluyor.

İktidar, Milli Şef’e geçiyor...
(Nedense Atatürk dönemini ağzına alamıyor. Doğruca İsmet Paşa’ya saldırıyor.) Umdelerinde "demokrasi" yani halk egemenliği bulunmayan (oysa "Halkçılık" ve "Cumhuriyetçilik"le kastedilen demokratik yönetimdir) Altı Ok’çu Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçiyor. (...)

Onun için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının yaşam kalitesi bir türlü düzelemiyor.

Yaşam kalitesi sıralamasında dünyada 92. basamaktayız.

İngiltere ise ilk 10’da.

85 yıllık cumhuriyet, demokrasiye hep şaşı baktı.

Halk egemenliğini hiç sevmedi.
(Sevmedi de... 1946’da demokrasiye baban mı geçti? 1950’de serbest, temiz ve genel seçimi baban mı yaptı? Meşruiyetin kaynağının ve temelinin halkın iradesi olduğunu baban mı kabul, tescil ve ilan etti?)

Yöneteni kutsadı, yönetileni adam yerine koymadı.

Durum ortada..."

Evet durum ortada... O duruma biraz daha yakından bakalım:

Sayalım ki "Cumhuriyet’i kuranlar çok yanlış yaptı. O yüzden halimiz çok kötü."

Adama sormazlar mı, "Sırtındaki unvanı alıncaya kadar sana hiç tarih okutmadılar mı?" diye!

Cumhuriyeti kuranlar her şeyi kötü, her şeyi yanlış yaptı ise, ona karşı zihniyetin 1950’den beri yani -birkaç yıl dışında- 57 yıldır iktidarda olduğunun farkında değil misin?

Durum kötü ise bu, Cumhuriyet’in ilk 27 senesinin yani Kemalizmin mi yoksa ülkeyi son 57 senedir yöneten ve Kemalizme karşı olduğu bilinen iktidarların mı suçudur?

O nedenle, eleştireceklerse, kınayacaklarsa, "Türkiye hálá bir köylü toplumu olmaktan çıkamadı" diyeceklerse bunu yanlış adreslere değil, asıl sorumlulara söylemeleri gerekir.

Bir nokta daha var... Bunların derdi bireylerin refahı, demokrasi, hukukun üstünlüğü, saydam yönetim vs. olsa mesele yok. Çünkü hepsinde anlayış birliği sağlanır.

Sorun bunların "ulusal değer" diye bir kavramı tanımamalarıdır. Cumhuriyet’i sevmemelerinin asıl nedeni budur.
Yazarın Tüm Yazıları