Ortak dediğin aranı Çin’le bile bozar

UYGUR Türklerine pasaportu Amerika veriyor. Uygur Türklerini yine Amerika Türkiye’de toplantıya çağırıyor.

Bu olay Çin’i çok rahatsız ediyor. Çin, rahatsızlığını Türkiye’ye iletiyor.

Uygur Türkleri ya da Doğu Türkistan, Çin açısından en duyarlı konulardan biri.

Doğu Türkistan, Çin’in özerk bölgesi. Bu bölgede, Çin, herhangi bir ayrılıkçı hareket olacak, diye ödü kopuyor.

Çin, Türkiye’yi ayrılıkçı hareketi en iyi anlayan ülkelerden biri olarak görüyor. Rahatsızlığını, sözü dolandırmadan aktarıyor. Uygur Türklerinin Türkiye’de toplanmasını, Çin, kendine karşı yapılan bir eylem olarak görüyor.

Sanki, Uygur Türkleri Türkiye’de toplanarak, Çin’e karşı ayrılıkçı bir plan hazırlıyorlarmış ve Türkiye de bunu destekliyormuş gibi. Oysa, Türkiye’nin ne böyle bir planı var, ne de öyle bir komplo içinde yer alması mümkün.

Bu, Amerika’nın bize son numarası. Çin ile aramızı bozma tuzağı. Ne de olsa, Amerika bizim stratejik ortağımız!

Öyle bir ortak ki, herkesle aramızı bozmaya çalışıyor. Hatta, Çin ile bile.

İŞTE ÖRNEKLER

Biz Amerika’ya, Amerika bize, o bizim stratejik ortağımız, diyor.

Ortak, birlikte davranmak, aynı çıkarlarda buluşmak, demek. Strateji ise, belirlenen amaca ulaşmak için tutulan yol, demek.

Biz Amerika ile nerede ortağız? Hangi ortak amaca ulaşmaya çalışıyoruz?

Amerika, Ermeni soykırımını tanımak için meclisini topluyor. Bu konuda Amerika’yla çıkarlarımız birleşiyor mu? Aynı amaca mı ulaşmak istiyoruz?

Amerika, İran’a saldırmak istiyor. Biz İran’la iyi geçinmek istiyoruz. Bu konuda Amerika ile çıkarlarımız birleşiyor mu? Aynı amaca mı ulaşmak istiyoruz?

Amerika, Suriye’yi de saf dışı bırakmak niyetinde. Suriye bizim dostumuz. Bu konuda Amerika ile çıkarlarımız birleşiyor mu? Aynı amaca mı ulaşmak istiyoruz?

Amerika, Irak’ta PKK’yı destekliyor. PKK bizim düşmanımız. Bu konuda Amerika ile çıkarlarımız birleşiyor mu? Aynı amaca mı ulaşmak istiyoruz?

Amerika, enerji hatlarında Rusya’yı dışlıyor. Bizim Rusya ile enerji hattımız var. Bu konuda Amerika ile çıkarlarımız birleşiyor mu? Aynı amaca mı ulaşmak istiyoruz?

Amerika, Kıbrıs’ta Rumlardan yana. Bizim Rumlarla anlaşamıyoruz. Bu konuda Amerika ile çıkarlarımız birleşiyor mu? Aynı amaca mı ulaşmak istiyoruz?

Amerika, Polonya, Romanya, Bulgaristan’a NATO çerçevesinde üs kurmak istiyor. Amerika bize sormuyor. Bu konuda Amerika ile çıkarlarımız birleşiyor mu? Aynı amaca mı ulaşmak istiyoruz?

GERİDE KALDI

Türkiye’nin hiçbir temel sorununda Amerika ile ortaklık söz konusu değil. Stratejik ortaklık yerini çoktan stratejik anlaşmazlıklara bırakıyor.

O ortaklık soğuk savaş döneminde. Türkiye’nin, Sovyetlerin yanı başında ileri karakol görevi üstlendiği yıllarda.

Sovyetler çöküyor, soğuk savaş bitiyor, stratejik ortaklık içi boş bir aldatmacaya dönüşüyor. Amerika’nın stratejisi değişiyor, ortakları da değişiyor.

En gözde ortak, şimdi Kuzey Irak ve PKK.

Türkiye’nin başını derde sokmak için, Uygur Türklerini bile kullanmaya kalkışıyor. Attila İlhan usulü soruyorum, hangi ortaklık, hangi strateji?

Memuru 5-10 kuruşla idare etmek

YENİ bütçede AKP memurlara çok cömert davranıyor.

Memurların 85 kuruş olan saat başı fazla mesai ücreti, gelecek yıl 90 kuruşa yükseliyor. Saat başına beş kuruş zam. Şaka gibi, ama değil.

Gelecek yıl memur maaşları, altı aylık dönemler için yüzde 2 artı yüzde 2 oranında zam görüyor. Bu muhteşem zam oranına fazla mesaide 5 kuruş daha eklenerek, AKP memurları ne kadar düşündüğünü kanıtlıyor.

AB peşinde koşan, bütün değerlerini AB ile eşitlemeye çalışan Türkiye, konu memurlara geldi mi, o eşitlikten en uzakta duran ülke.

27 AB ülkesi ile karşılaştırıldığında, Türkiye gayri safi milli hasıladan kamu çalışanlarına en az pay ayıran ülke. Kamu çalışanlarının gayri safi milli hasıladan aldıkları pay yüzde 6.55. Bu oran AB ortalamasında yüzde 12.

Kaldı ki, 2006’da Türkiye’de aynı oran yüzde 10.67.

Memurun refahı AKP ile düşüyor. AKP, memuru 5-10 kuruşla idare ediyor. Hani, günlük dilde bir söz var ya, "ayıp be" diye. İşte, bu da, öyle.
Yazarın Tüm Yazıları