Hepimizin içinde bir celp

GELDİĞİMİZ nokta şudur.Artık kimse bizden o dağdaki katil sürüsünün "ateşkes" masalını ciddiye almamızı beklemesin.

Kandil Dağı’nın süprüntüleri bizim muhatabımız değildir.

Onlarla tek ilişkimiz, kalleşliklerinin hesabını sormaktan ibaret olacaktır.

Artık kimse bizden, onun bunun "Serinkanlı olun", "Aman Irak’a girmeyin" tavsiyelerine kulak vermemizi de beklemesin.

O tavsiyeler de artık tavsadı, çoktan çöp tenekesine atıldı.

* * *

Artık kimse bizden Irak’ın sınırlarına saygılı olmamızı, Erbil’deki, Süleymaniye’deki siyasetçileri muhatap kabul etmemizi de beklemesin.

O adamlar bizim için, "yerel başbakan", "yerel parlamento başkanı" falan değil, düpedüz katil sürüsünün yatakçısıdır.

Yani artık şunu biliyoruz, şuna inanıyoruz.

Dağda kalleşçe pusuya düşürülen çocuklarımızın kanı onların da eline bulaşmıştır.

Biz o kanın hesabını soracaksak, onlar da bunun hesabını verecektir.

Artık kimse bizden, içerden dışardan, yerli yabancı, ilgili ilgisiz, şunun bunun oyalamalarına, zaman kazanmak için ayak oyunlarına, laf ebeliğine kanacağımızı umut etmesin.

O eşik aşıldı, o sınır geçildi, o sabır çoktan taştı sel oldu.

* * *

Biz millet olarak artık sefer görev emrimizi aldık, yola koyulduk.

Milli bir rüzgar esti, görünmeyen bir ruh hepimize celp çıkardı.

Adı konmamış bir seferberlik, Edirne’den Kars’a kadar hepimizi vatani göreve çağırdı.

Hiçbir demagoji, hiçbir mübalagata bizi yolumuzdan çeviremez.

Bugüne kadar çok uyutulduk, çok saf yerine konulduk.

Çok aldatıldık.

Biz artık sonuç istiyoruz.

Sonuç, netice, kesin sonuç...

Mesela ne mi?

Mesela, katil sürüsü komşu topraklarından sökülüp atılacak.

Bir daha geri dönmemek üzere sökülüp atılacak.

Öyle "Gittiler, sürüldüler" lafı da yetmez.

Gittiklerini, o topraklardan çıkarılıp atıldıklarını göreceğiz.

O dağın kandili sönecek.

Gözlerinin feri sönecek.

Katil sürüsünün elebaşıları teslim edilecek.

Veya öteki büyük elebaşına yapılan muamele yapılacak.

O ülkeden bu ülkeye sürünecek, kimse evinde tutmayacak, herkes ona kapıyı gösterecek.

Ta ki, uzak bir diyarda, bir gece yarısı paketlenip, öteki çete başının kafesine konana kadar.

* * *

Afganistan dağlarında mağara mağara terörist aramak için bizi yardıma çağıran güya müttefiklerimiz de artık bizi uyutamaz.

Bundan böyle El Kaide mağaralarında tek başlarına kalmak istemiyorlarsa, dünyanın orasında burasında teröre karşı savaşta en kahraman silah arkadaşlarını hálá yanlarında görmek istiyorlarsa, şimdi sıra onlarda.

Onlar da Kuzey Irak dağlarındaki teröristleri, katil sürülerini aramak için bizim yanımızda olacaklar.

Biz orada varsak, onlar da burada olacak.

Onun teröristi bizim de teröristimiz olacaksa, bizim teröristimiz de onunki olacak.

Artık hesap böyle tutulacak.

Yani bir tarafına alacak yazılacaksa, karşı tarafına da borç yazılacak.

Herkes aldığını verdiğini bilecek.

* * *

Artık bütün dünya, dost düşman, yakın komşu, uzak dost, herkes bilmeli ki, karnımız boş lafa tok.

Toprağa verdiğimiz her şehidin başında, bir hesap defteri açılıyor.

Toprağa verdiğimiz çocuğumuzun karşısına, bir alacak, bir borç yazılıyor.

Ve hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, o borç, katil sürüsünün, ona yardakçılık, yataklık edenlerin boğazından söküle söküle alınacak.
Yazarın Tüm Yazıları