Biraz daha ciddiyet lütfen

DÜNKÜ gazetelerde, MHP’nin referandum için kararını verdiğine ilişkin bir haber yayımlandı.

Haber dünkü gazetelerde yayımlandığına göre, MHP’nin referandumla ilgili görüşünü açıklamak için son beş günü beklediği anlaşılıyor.

Beş gün içinde bir partinin görüşünü halka anlatması, kendi siyasi tercihinin doğruluğu ile ilgili inandırıcı fikirler söylemesi mümkün mü?

Bu, MHP gibi Türkiye ölçeğinde iyi örgütlenmiş bir parti için bile çok zor olsa gerek.

Ve bu durum aynı zamanda MHP’nin bu işi ne kadar ciddiye aldığının bir göstergesi olmalı.

Nitekim MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Oyumuz kahverengidir" diyerek bu görüşünü açıklarken "halktan hangi sloganla oy isteyeceğiz" sorusuna verdiği yanıt ile "ciddiyet düzeyini" de ortaya koyuyor: Nuri Sesigüzel’in "Senin en güzel yerin kahverengi gözlerin" türküsünü söyleyerek oy isteyin!

Türkiye’nin Anayasal parlamenter sisteminin geleceğini son derece yakından ilgilendiren bir referanduma karşı gösterilmesi gereken ciddiyetle bağdaşan bir tavır mı bu?

Yoksa MHP de kendisini hálá seçim yenilgisinin şokundan kurtaramadığı için mi böyle davranıyor.

Etkili bir muhalefetin yokluğunun geçmişte nelere mal olduğunu biliyoruz.

MHP, sadece kendisine oy veren vatandaşlar için değil, tüm Türkiye için muhalefet görevini daha ciddiye almak zorunda.

Böylesi olsa olsa otoyol inşaatı olur

ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Kaz Dağları’nda kesilen ağaçların, maden aramak için değil, "yol açmak için" kesildiğini söyledi.

Kesilen her bir hektarlık alan için de 5 bin YTL alındığını açıkladı.

Dünkü Hürriyet’te, Doğan Burda Fotoğraf Servisi’nin şefi Ertuğrul Balıkçıoğlu’nun bölgede daha önce çektiği bir fotoğraf yayımlandı.

Ancak maden arama alanlarında ve baraj inşaatlarında görebileceğiniz türden dev iş makinelerinin bölgede çalıştığını gösteren bir fotoğraftı bu.

Ormanda bir yol açmak için böyle dev makinelerin çalıştırılıyor olması inandırıcı mı?

Ve eğer Bakan Bey’in söylediği gibi bu bir yol inşaatı ise durum çok daha vahim demek: Çünkü buna bir yol inşaatı diyeceksek, "otoyol yapılıyor" demek daha doğru. Kesilen alan o kadar geniş!

Bu durumda iki olasılık akla geliyor: Ya bakanlık bürokratları Bakan’ı yanıltıyorlar ve eksik bilgi veriyorlar, o da bu eksik bilgiyle konuşuyor. Ya da Bakan hepimizin gözünün içine bakarak bizleri kandırmaya çalışıyor!

Bir de "Kesilen hektar başına 5 bin YTL alıyoruz" açıklamasına dikkat çekmek istiyorum.

Bu avunulacak bir şey midir?

Kesilen, yok edilen bir hektarlık ormanın değeri, 5 bin YTL ile ölçülebilir mi?

O ormanları, cebimizdeki 5 bin YTL geri getirir mi?

Orada bir mezar var uzakta

EKONOMİDEN Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, bayram tatilinde eşi Anna Şimşek ile birlikte memleketi Batman’a gitti.

Anna Şimşek’in bu gezide çok duygulandığı, gözyaşlarını tutamadığı gazetelere yansıdı.

Bakan Şimşek, gezide ağabeylerinin evine de gitti. Fotoğraflardan yansıyan görüntü, Türkiye’nin doğusunda fakirlikten kırılan bir bölgeden yetişen bir insanın, bakanlık makamına kadar çıkmış olmasındaki büyük başarı öyküsünü anlatıyordu.

Bu gezinin bazı fotoğrafları bayramdan sonra Milliyet’te yayımlandı.

O fotoğraflardan bir tanesine uzun süre baktım.

Bakan Şimşek, yakınları ile birlikte babasının mezarını da ziyarete gitmiş.

Bir bozkırın ortasında, üzeri sararmış yabani otlar ve dikenlerle kaplanmış üç-beş tane iri taş görülüyordu bu fotoğrafta.

Bakan Şimşek’in çömelerek oturduğu bu yer, rahmetli babasının mezarıydı.

Başında orada kimin yattığını gösteren bir taş olmadığı gibi, mezarın sınırlarını belirleyen herhangi bir işaret de yoktu.

Köyün fakirliği mezarlığına da yansımıştı, oranın bir mezarlık olduğunu gösteren herhangi bir belirti de yoktu.

Kimsesizler mezarlığını andıran bu görüntüye bakarken, "Rahmetli yaşasaydı oğluyla ne kadar gurur duyardı kim bilir" diye düşündüm.

Belli ki Mehmet Şimşek, uzun yıllar yurtdışındaki işlerinden başını kaldırıp, babasının mezarına bir taş diktirme fırsatı bulamamış.

Artık Türkiye’ye geldiğine ve bakan da olduğuna göre, bu yarım kalmış son görevi yerine getirir diye ümit ediyorum.
Yazarın Tüm Yazıları