Ali Rıza Bey...

ŞEHİTLER neden arttı?

Irak’a mı dalıyoruz?

ABD’yle mi kapışacağız?

Ne olacak bu soykırım meselesi?

Referandum yapılacak mı?

Neyi referandumluyoruz?

Anayasa’nın neleri değişecek?

Dolar mı patlayacak yoksa?

Sorunlar niye üstümüze üstümüze geliyor, işler niye sarpa sardı aniden?

İşsizlik niye artıyor, işadamları niye "bu faizi indirin" diye ilanla yalvarıyor, piyasada niye para yok, borç hacizleri niye arttı, hani AB’ye girmiştik, niye grevler başladı?

Diye merak ediyorsanız...

Saat 20.00’de ekran başına.

*

Mutlu, huzurlu bir hayatı, çocukları için pırıl pırıl hayalleri, kahkahalarla çınlayan sıcacık yuvası vardı Ali Rıza Bey’in.

Kısa süre öncesine kadar...

Oğlu gitti, fıstık gibi komşu kızı varken, fingirdek bir dulla evlendi; para yetiştireyim derken, kredi kartından battı. Anne desen... Emekli ikramiyesini 2 ayda ezdi, ayağını yorganına göre uzatacağına, borç alıp alışverişe çıkıyor hálá; evi sattırmaya çalışıyor adama... Ortanca kız, abuk sabuk arkadaşlıklar kurduğu için, gazozlu tecavüze uğradı; mecburen evlendi. Tecavüzcü damat, küçük baldızını baştan çıkardı, otele attı. Nişanlısı, baldızı bastı. Nişan bozuldu. Ağabey, enişteyi dövdü, baba kalp krizi geçirdi. Enişte ile baldız, kaçtılar... Ama enişte, daha önce patronunun karısını hamile bırakmıştı. Bu durumu bilen gelin, enişteye şantaj yapıyor, para sızdırıyordu. Enişte, gelinin para sızdırdığını, kocasına, yani kayınbiraderine gammazladı. Gelin de, intikam için, eniştesini patronuna gammazladı. Patronun hamile karısı, nafakasız ortada kalınca, çocuğu nüfusuna alması için, damada geldi. Bu sefer, baldız ayazda kaldı... Sokağa düştü. Damadın resmi karısı olan ortanca kız, kafayı yedi; 7 bölümdür aynı pembe ceketle dolaşıyor. Büyük kız ise evde kalmıştı, dışlandı, kimseye haber vermeden, gitti, dul ve 3 çocuklu adamla evlendi; bir kaynana var, Allah düşmanıma vermesin.

*

Akşam çökünce kuytulara çekilip, kara kara düşünüyor Ali Rıza Bey, "n’olacak sonumuz" diye, uyku tutmuyor.

*

Çünkü bütün bunlar olup biterken, ruhu bile duymadı garibimin; hep en son o öğrendi... "Aman ailenin istikrarı bozulmasın" diye diye, sakladılar ondan...

Örttüler rezaletlerin üstünü.

Dolap üstüne dolap çevirerek, güllük gülistanlıkmış gibi gösterdiler.

Bile bile koyunlarında yılan beslediler.

Kızı kurtaralım derken, oğlanı çektiler ayağından; battıkça battılar hep birlikte.

Ve, patladı suni mutluluk balonu.

Ailede herkes mutsuz şimdi.

Hayatları hep "yanlış tercihler" ve "yanlış adımlar" üzerine kurulu çünkü.

*

Bilmiyorum, belki siz "dizi film" diye seyrediyorsunuz ama, bana göre, "icraatın içinden"dir o, "icraatın içinden..."

Aniden farkına varıp, aniden merak ettiğiniz soruların, bütün cevapları var orada... Türkiye’dir Ali Rıza Bey.
Yazarın Tüm Yazıları