Roberto Carlos projesi

Oynayacağından daha çok takıma katacakları önemliydi. Ve Şampiyonlar Ligi’nin 2 maçı gösterdi ki, Carlos projesi başarıyla yürüyor. Tebrikler F.Bahçe Yönetimi ve Başkan Aziz Yıldırım.

Ama Roberto Carlos sadece bununla da kalmıyor. Oynadığı futbolla F.Bahçe’de ikinci baharını yaşamaya ve gençlere taş çıkartıp örnek olmaya devam ediyor. Bütün bunları F.Bahçe 2-1 yenik durumdayken yazıyorum. Sarı lacivertliler maçı kazansa da, kaybetse de fikrim değişmeyecek çünkü.

Kezman-Deivid

KEZMAN... Dün akşam maçın ilk yarısını izlerken ona yöneltilen eleştirileri düşündüm. Ve üzüldüm. Bazen o kadar çok haksızlık yapıyoruz ki...

Beyler... Kezman iyi bir futbolcu... Onu eleştirmeden önce sahadaki performansına saygı duyalım. Hem de hep birlikte. Kezman’ın ne işe yaradığını anlayamayanlara en büyük cevabı Deivid verdi. Hani geçtiğimiz yıl tıpkı Kezman’a bu yıl söylendiği gibi, "Bu da futbolcu mu? F.Bahçe’ye faydası olmaz" denilen Deivid.

Irkçılığa karşı birlik

MOSKOVA’daki maç başlamadan önce, her zaman olduğu gibi, stadı ve seyircileri gözlemlerken, bir ilan dikkatimi çekti. Saha kenarındaki ilanda, "Unite against racism" yani "Irkçılığa karşı birlik olun" çağrısı vardı. Banka, spor malzemesi, GSM operatörlerinin reklamları arasında, UEFA’nın ön ayak olduğu bu reklam aslında çok şey anlatıyor. Tabii ki anlamasını bilenlere...

Edu’yle Büdü

FENERBAHÇE, ilk yarıyı Moskova’da 1-0 önde kapatmış, "İkinci yarıda da bunu muhafaza eder" derken, ilk yarıda birçok atağı başarıyla kesen Edu, ikinci yarının hemen başında öyle büyük iki hata yaptı ki... İşte o iki hata gol olarak CSKA’nın hanesine yazıldı. Defans oyunculuğu böyle bir şey işte, 20 tane top çıkarırsın ama iki tane hata yaparsın ve her şey altüst olur. Edu’nunki de işte böyle bir şeydi. Biz bu duruma Edu’nun Büdü hali diyelim ama bir daha olmamasını da dileyelim elbette...

Maçın 3 adamı: 1- Deivid 2- R.Carlos 3- Kezman