Baykal artık gerçeği görmeli

CHP’nin kuruluşunun 84. yılı dün "kutlandı".

Parti yönetiminin Anıtkabir Ziyareti’ni, Mustafa Sarıgül önderliğindeki muhaliflerin de parti binası önündeki gösterilerini gazetede okumuşsunuzdur.

Türk demokrasisinin bugün geçmekte olduğu tehlikelerle dolu yolda, Türkiye’nin ana muhalefet partisinin durumuna, bu partiyi tutmuyor olsanız bile ilgisiz kalabilmeniz mümkün değil.

CHP’nin sorunu ilk bakışta bir liderlik sorunu gibi görünüyor.

Deniz Baykal’ın, bir keresinde partiyi baraj altında da bırakan ve bugüne kadar hiçbir seçimi kazanamayan performansına bakarak bunu söylemek mümkün!

Ancak sorun bundan çok daha derinde.

Kendisini "sosyal demokrat" olarak tanımlayan CHP’nin sorunu önce "demokratik" olmamasından kaynaklanıyor.

"Deniz Baykal sorunu" olarak tanımlayabileceğimiz liderlik meselesi de, bu partinin seçmen beklentilerine yanıt veremiyor olması da temelde bundan kaynaklanıyor.

Bu sorunu aşabilmek için CHP’nin ciddi bir devrime ihtiyacı var.

Önce parti içi demokrasi kurumlarının işler hale getirilmesi, sonra da bu işleyen yapının üreteceği ve seçmen beklentilerini karşılayacak, Türkiye’nin sorunlarına köklü çözümler önerecek yeni bir program ihtiyacı var.

Deniz Baykal, 5 yıl sonraki seçimlerde büyük olasılıkla partisinin başında olmayacak.

Bu durumda ona düşen artık dar grupçuluğu bırakmasından başka bir şey değildir.

Önce parti tüzüğünün demokratikleştirilmesini sağlamalı, sonra da partiyi gelecek seçime götürecek kadronun seçimi için kongre sürecini başlatmalı.

İngiltere, İspanya, Almanya gibi ülkelerde benzer durumdaki liderler, bunu yapmayı başarabildikleri için hálá partilerinde saygı görüyorlar.

CHP’nin 100. kuruluş yıldönümünü kutlayabilmesi, bu dönemde bu fedakárlığın yapılabilmesi ile mümkün olabilir.

Trafik canavarları için cennet ülke

BEYOĞLU’ndaki bir barda arkadaşları ile eğlendikten sonra alkollü olarak kullandığı araçla bir kadına çarparak olay yerinden kaçan bir kişi, savcılık tarafından serbest bırakıldı. İşin ilginç yönü, aynı kişinin daha önce ehliyetine alkollü araç kullanması nedeniyle el konulmuş olması.

Birçok suç bir arada işlenmiş yani. Önce alkollü araç kullandığı için ehliyetine el konulmuş. Buna aldırmayarak, yine alkollü araç kullanmış. Bir kadına çarparak ağır şekilde yaralanmasına neden olmuş. Ve son olarak da suç yerini terk etmiş.

Benzerini ABD’de ya da Batı Avrupa’da işleseniz, uzun süre hapis yatmak zorunda kalacağınız suçlar bunlar.

Ama bizde savcılıkta bir ifade verip, sokağa tekrar çıkabiliyor.

Yeniden aynı suçları işleyebilsin diye mi?

Türkiye’de her yıl binlerce kişi trafik kazalarında ölüyor, on binlerce kişi yaralanıyor.

Belli ki mevcut yasalarımızla bununla mücadele edebilmek mümkün değil.

Trafik suçları ile ilgili cezaların ağırlaştırılması, trafik polislerimizin trafik suçlarına karşı "geleneksel hoşgörülerini" engelleyecek önlemlerin alınması gerekiyor.

Yeni Meclis çalışmaya başlar başlamaz, bu konuyu ciddiyetle ele almak zorunda

Önce şiddeti reddetmek gerekiyor!

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın DTP’li milletvekillerine yaptığı "PKK’ya terör örgütü deyin" çağrısına yanıt DTP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel’den geldi:

"Kimse bizden kardeşlerimizi terörist ilan etmemizi beklemesin."

Bu yanıtı okuduğumda çok şaşırmadığımı söylemeliyim.

Kürt kimliği ile siyaset yapanların, PKK’nın elinde bir tür rehine oldukları bir sır değil çünkü.

Bu nedenle yola çıkarken DTP’den beklenmesi gereken PKK’yı değilse bile öncelikle şiddeti reddetmelerini istemek olmalı.

DTP, bu Meclis’te hatırı sayılır bir çoğunluk ile temsil ediliyor.

Bu çoğunluğun TBMM faaliyetleri sırasında bölge halkı yararına çalışmalar yapabilmesi, ne söylediğinin duyulması için önce silah gürültüsünün kesilmesi gerekiyor.

Ve bu silah gürültüsünü kesmesi gereken de herhalde normal kamu düzenini korumak durumunda olan güvenlik güçleri değil, elinde silahla dağlarda dolaşan para militer gruplardır.

DTP, bir yandan sivil siyaset yaptığını düşünürken, öte yandan şiddetin devam edebileceğine inanıyorsa gerçekten çok ciddi bir yanılgı içinde demektir.
Yazarın Tüm Yazıları