Tarihin en büyük vergi kaçakçısı

YİRMİ yıla yakındır yaptığım gazetecilik mesleği bana şunu öğretti. Yazı yazarken, tavır alırken çok dikkatli olacaksın.

Birini eleştirirken, kendi evinde durum nedir ona bakacaksın.

Ve şunu çok iyi bileceksin:

Başkasına adaletsizlik yaparsan, o adaletsizlik, o vicdansızlık, bir gün bumerang gibi senin üstüne gelir.

Örnek mi istiyorsunuz?

İşte Maliye Bakanlığı müfettişlerinin, Mehmet Emin Karamehmet’in şirketine kestiği 300 milyon YTL’lik vergi cezası.

Dikkat edin, Mehmet Emin Karamehmet "vergi kaçakçısıdır" demiyorum.

Sadece "vergi cezasından" söz ediyorum.

Ne yazık ki Mehmet Emin Karamehmet’in yayın organları, Petrol Ofisi ile ilgili yayınlarında bizim gösterdiğimiz bu hassasiyetin yüzde birini bile göstermediler.

Şimdi bazı şeyleri hatırlamanın ve hatırlatmanın sırası geldi.

Madem başkaları vicdansızlığı temizleyecek vicdana sahip değil, hiç olmazsa biz yapalım.

* * *

Maliye Bakanlığı raportörleri, bir uygulama nedeniyle Petrol Ofisi hakkında bir itirazi rapor yazdılar.

Konu, şirket birleştirme nedeniyle ortaya çıkan bazı zararların vergiden düşülmesiyle ilgiliydi.

Geçmişte birçok şirket bu uygulamayı yapmış ve haklarında herhangi bir işlem yapılmamıştı.

Ayrıca bakanlığın bu uygulamalara izin veren "muktezaları" vardı.

Yasadışı gizli bir protokolle devleti kandırdığı için medya grubu elinden alınan Turgay Ciner’in bir gazetesi, sırf rekabet hırsıyla bu meseleyi çarpıtarak kamuoyu üzerinde olumsuz bir imaj yaratmaya çalıştı.

* * *

Bakın ne vicdansızlıklar yapıldı?

Türkiye’nin önde gelen birçok şirketinin başından geçen bir anlaşmazlık olayını "vergi kaçakçılığı" olarak sundular.

Oysa vergi kaçakçılığının ne olduğu kanunlarda açıkça yazılmıştı ve bu olayda onun tek unsuru yoktu.

Petrol Ofisi’nin söz konusu işlemi, Türkiye İş Bankası ile ortak olduğu dönemde yapıldığı halde, bunu sadece Aydın Doğan’ın yaptığı bir "vergi kaçakçılığı" olarak sundular. Bir tek gün dahi İş Bankası’ndan söz etmediler, çünkü ona kredi borçları vardı.

Petrol Ofisi’nin Maliye Bakanlığı ile yaptığı anlaşmayı, "Ceza kuşa çevrildi" diye çarpıttılar.

Oysa Türkiye’nin önde gelen birçok şirketi, Maliye ile bu tür anlaşmalar yapmıştı.

Bunlar içinde borcu tamamen sıfırlanan birçok örnek bulunuyordu.

Yüzde 30, yüzde 20, hatta yüzde 10’la yapılmış birçok uzlaşma örneği bulunduğu halde, Petrol Ofisi’nin yüzde 50 gibi oldukça yüksek oranla yaptığı anlaşmayı sanki kıyak yapılmış gibi sundular.

Maliye Bakanlığı geçen hafta, bu tür anlaşmazlığı bulunan birçok şirketin listesini yayınladığı halde, bunlardan sadece Petrol Ofisi’ninkini okuyucularına duyurdular.

Oysa söz konusu şirketler içinde Mehmet Emin Karamehmet’in eski bankası Yapı Kredi de bulunuyordu. Onu sakladılar.

İşte böyle bir linç kampanyasıyla yıllardır Türkiye’de vergi şampiyonu olmuş bir insanı, kamuoyu önünde küçük düşürmek istediler.

Böylesine vicdansız bir linç kampanyası sürdürüldü.

Ama bakın Allah’ın sopası yok ama adaleti var.

Aynı Maliye Bakanlığı’nın denetim uzmanları, şimdi Digitürk hakkında böyle bir rapor yazdılar. Ve ceza kesinleşti.

* * *

Şimdi merakla bekliyorum.

Aylardır Aydın Doğan’ı vergi kaçakçısı gibi sunan kişiler, gazeteler ne diyecek?

300 milyon YTL ceza, Digitürk boyutunda bir şirket için muazzam paradır.

Yani şirket büyüklüğüne göre oranlarsanız, ortadaki vergi anlaşmazlığı konusu, kat be kat fazladır.

Ben, adamlarına değil, bizzat o linci yapan gazete ve televizyonların patronlarına sesleniyorum.

Şimdi ne diyeceksiniz?

Mehmet Emin Karamehmet, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük vergi kaçakçısı mıdır?

Zerre kadar vicdanınız varsa, çıkın konuşun.

Bakın şirketiniz tam halka açılmaya hazırlanırken başınıza ne geldi?

Üstelik ortada şirketinizin değil, sizin adınız var.

Digitürk değil, Mehmet Emin Karamehmet diyorlar.

Şimdi söyleyin, siz vergi kaçakçısı mısınız?

Kamuoyu bunu kendi ağzınızdan duymak istiyor.
Yazarın Tüm Yazıları