Enflasyonda kritik bir dönem

YILLIK bazda tüketici fiyatları enflasyonu ağustos ayı itibariyle yüzde 7.4 oldu. Geçen yılın aynı ayında enflasyonun yüzde 10.3 olduğu düşünülürse, enflasyondaki son bir yılda sağlanan düşüş küçümsenemez.

Unutmayalım ki, enflasyon düştükçe daha fazla düşürmeye çalışmak eskisi kadar kolay olmamaktadır. Türkiye ekonomisi de bir anlamda bu zorlukları yaşamaktadır. Ama, yıl sonu için afaki olarak hedeflenen yüzde 4 enflasyon göz önüne alındığında, başarıdan söz etmek çok mümkün değildir.

KAMU FİYATLARI

Kaba tahminler yıl sonunda enflasyonun yüzde 7 civarında olacağını göstermektedir. Bu tahminler bazı riskler karşısında tutucu olarak görülebilir. En büyük risk, kamu sektörü fiyatlama politikasının ne yönde gideceği ve piyasadaki zaten eski alışkanlıkların esiri olmuş fiyatlandırma mekanizmasının uluslararası piyasalardaki çalkantılarla olumsuz yönde değişip değişmeyeceğidir.

Faizlerin yüksek olduğu iddia edilse de, para politikasının hedeflenen enflasyonla tutarlı olup olmadığı büyük ölçüde bu iki olguyla yakından ilgilidir.

Özellikle elektrik fiyatlarında artırıma gitmenin kaçınılmaz olduğu bilinmektedir. Kamu sektörünün bu konuda daha ne kadar bekleyeceği bilinmemektedir. Fiyat ayarlaması yapmamakta direnen kamu sektörü enerji sektöründeki kamu şirketlerinin vergi ödememesiyle çift taraflı zarar eder hale gelmiştir. Zaten bozulan kamu finansman dengesi bir de geciken fiyat ayarlamaları ile hırpalanmaktadır.

Üretici fiyatları endeksinin bir parçası olan "elektrik gaz ve su endeksi" (bu endeksin yüzde 87’si elektrik, gaz üretimi ve dağıtımından oluşmaktadır) son on iki ayda yüzde 18’den fazla artmıştır. Bu endeksteki yıllık ortalama artış yüzde 22’ye yaklaşmıştır.

Ortalama enflasyonun tek haneli oluğu bir dönemde enerji maliyetlerinin bu denli artıyor olmasının maliyetinin bir süre sonra mal ve hizmet fiyatlarına yansıması kaçınılmaz olacaktır. Elektrik zamlarının devreye girmesiyle enflasyon görünümü bozulabilecektir. Beklentiler yeniden alt-üst olabilecektir. Bir başka deyişle, rakamların ardında "gizli enflasyon" tohumları vardır. Bu tohumlar bir süre sonra filiz verebileceklerdir.

FİYATLAMA MEKANİZMASI

Uluslararası finans piyasalarındaki çalkantıların sıklığı ve boyutlarının artarak devam etmesi döviz kurlarının istikrarı konusundaki riskleri artırmaktadır. Artan riskler döviz kurlarına endeksli bir ekonomide fiyatlandırma davranışlarını doğal olarak değiştirmektedir. Döviz kurlarındaki risk primi kaçınılmaz olarak fiyatlandırmalara yansıtılma eğilimini yaratmaktadır.

Enflasyon konusunda kritik bir döneme girilmektedir. Risklerin kısa sürede gerçekleşmemesi yıllık enflasyonu yüzde 7-9 bandının alt bölümünde tutabilecekken, risklerin gerçekleşmesi durumunda bandın üst tarafına doğru bir eğilim gözlenebilecektir.

Kısa vadeli faizlerin ne yönde gideceği de Merkez Bankası’nın bu risklere ne denli ağırlık verdiği ile önümüzdeki aylarda gözlenen gelişmelere bağlı olacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları