Yeni kabineden çizgiler

- "Bakan toto" oynanırken hemen herkes "Sanayi Bakanı: Zafer Çağlayan" diyordu. Sürpriz yok. En beklenen gerçekleşti ve Ankara Sanayi Odası’nın eski başkanı Zafer Çağlayan, Sanayi Bakanı oldu.

- Beşir Atalay’ın İçişleri Bakanı, Mehmet Ali Şahin’in ise Adalet Bakanı olması, en şaşırtıcı gelişme oldu... Buradan yola çıkarak şu yorumu yapabiliriz: Beşir Atalay’ın İçişleri Bakanlığı’na getirilmesine Abdullah Gül çok memnun olmuştur. Mehmet Ali Şahin’in Adalet Bakanlığı gibi önemli bir bakanlığa getirilmesi ise şöyle yorumlanabilir: "En güvenilen isim, en önemli bakanlığa getirildi."

- Atilla Koç’un kabine dışı kalması... Demek ki Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda yaşanan imaj sorunu, Başbakan Erdoğan tarafından sanıldığından daha fazla önemseniyormuş.

- Başbakan Erdoğan’ın yıllardır avukatlığını yürüten Hayati Yazıcı’nın Başbakan Yardımcısı olarak atanması, Erdoğan’ın "vefa" konusundaki duyarlılığını bir kez daha ortaya koydu.

- Mehmet Aydın Hoca kabinede kaldı ama galiba Diyanet İşleri’nden Sorumlu Devlet Bakanı olmayacak. Onun yerine eski Diyanet İşleri Başkanlarından Mustafa Sait Yazıcıoğlu’nun Diyanet İşleri’nden sorumlu bakan olmasını bekleyebiliriz.

- Nazım Ekren, Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının ağabeylerindendir. Onun "koordinatör bakan" olarak atanması, kabineye Kemal Abi dışında yeni bir abinin gelmesi anlamına geliyor. Nazım Ekren ismini bundan sonra çok daha duyacağız.

- Ve işte tarihi gelişme: "Değişmez İçişleri Bakanı" sıfatını taşıyan Abdülkadir Aksu, bu sıfatını kaybetti. Böylece Aksu için artık böyle bir sıfat kullanamayacağız.

- Bir kadın bakan daha bekliyorduk. Ancak bu kabinede de kadınları tek başına Nimet Çubukçu temsil edecek. Edibe Sözen ise bir dönem daha parti işlerine bakacak.

- Bursa’nın kralı Faruk Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik koltuğuna oturarak muradına erdi. Önceki hükümetlerde yer almayı çok bekleyen Çelik, ancak 60. hükümette yer alabildi.

- Hüseyin Çelik ya terfi edecekti ya da Milli Eğitim Bakanlığı’nda kalacaktı. Güneydoğu’da AKP oylarının artmasında büyük rolü olan Çelik, bu rolünün karşılığını aldı. Gerçi terfi etmedi ama Milli Eğitim Bakanı olarak kaldı.

- Ertuğrul Günay’a "çelik çekirdek" içinde bir yer verileceği konusunda beklenti vardı, ancak çelik çekirdek dağılmadı. Günay, Atilla Koç’un ortaya çıkardığı imaj sorununu çözsün diye Kültür ve Turizm Bakanlığı görevine getirildi.

- İşte muradına eren isimlerden biri daha. Tayyip Erdoğan’ı bile dinlemeyip İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olan Veysel Eroğlu’nu, DSİ Genel Müdürlüğü görevi bile kesmiyordu. Sanırım Çevre Bakanı olmasıyla tatmin hissini yaşar.

- Ali Babacan’ın Dışişleri Bakanı olması, dış politikaya çok meraklı olan Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın bu alanda doğacak boşluğu doldurmak için çaba sarf edeceklerini gösteriyor. Bakalım Gül ve Erdoğan, dış politikada bir inisiyatif savaşı yürütecekler mi? Ali Babacan bu savaş karşısında ne yapacak?

- Hayal kırıklığı yaşayanlar: Dengir Mir Mehmet Fırat: Sanırım bundan sonra mutsuz bir Dengir Mir Mehmet Fırat portresi göreceğiz. Salih Kapusuz: Abdullah Gül’ün en yakınlarından olan Kapusuz da keyifsiz bir portre çizecektir. Murat Başesgioğlu da sanırım bakanlık değişiminden pek memnun kalmamıştır, ancak kabinede kalmaya fittir.
Yazarın Tüm Yazıları